Taşçı Rıza’nın son eseri kendi mezar taşı
Ege’yi, Atatürk büstleri, saat kulesi ve mermer kaideli çeşmelerle donattı... Son eseri ise kendi elleriyle kazıdığı mezar taşı oldu...
- Pazar
- Giriş Tarihi: 23 Nisan 2023
Bazı yetenekler için doğuştan 'Allah vergisi' derler ya İzmirli mermer ustası Rıza Saygın da işte öyle karakterlerden biriydi. Cumhuriyet'in ilk yıllarında İzmir ve Ege'yi adeta Atatürk büstleriyle donattı. Ne acıdır ki, bugün kendisini Tire'de ne tanıyan var ne de bilen... Ancak geride bıraktığı sanat harikası eserleri zamanının tüm acımasızlığına rağmen dimdik ayakta duruyor... Rıza Saygın... Namı diğer 'Taşçı Rıza'... Tire Asri Kabristanlığı'nda, yağmurlu ve fırtınalı bir havaya rağmen yılmadan saatler süren çalışmamızın ardından arayıp bulduğumuz kabri ise ne yazık ki bakımsızlıktan perişan halde... Başında bir Fatiha okuduktan sonra, kendini topluma adamış ve derin izler bırakmış böylesine değerli şahsiyetlerin vefa duygusu gereği ebedi istirahatgahlarının daha derli toplu, temiz ve bakımlı olması gerektiğini düşünmeden edemiyoruz...
Rıza Saygın'ın, Tire Asri Kabristanlığı'nda, uzun arayışlar sonucu bulduğumuz kabri ne yazık ki bakımsızlıktan perişan halde...
YILMAZ GÖÇMEN YAZDI
Gelin, mermere can veren Rıza Saygın'ın ilginç hikayesini Araştırmacı- Yazar Yılmaz Göçmen'den dinleyelim... Taşçı Rıza, 1890 yılında İzmir'de doğar, 'Bahadıroğulları' ailesindendir. İlköğretim ve ardından Rüştiye'yi İzmir'de okur. Rüştiye'de eğitimine devam ederken merak saldığı için bir taş yontma ustasının yanına çırak girer. Okulu bittikten sonra da mesleğine devam eder. Bu sırada bulunduğu ortamlarda sesinin güzelliği ile dikkat çeker... Mevlithanlık dersleri almaya başlar ve zamanla iyi bir taş yontma ustası olduğu kadar iyi bir mevlithan da olur. Yokluk yılları yaşanmaktadır... Gençtir, kuvvetlidir ancak Taşçı Rıza'nın da geçim kaygıları vardır. Bir keresinde Tire'nin camilerinin çok olduğunu duymuştur. Kendisine, kentin ileri gelenleri tarafından 'Tire'ye yerleş' teklifi yapılınca tereddüt etmeden kabul eder. Bir yandan mevlithanlık yaparken bir yandan da Çıra Pazarı sokağında bir işyeri açarak mezar taşları ve lahit işleri yapmaya başlar. Dönemin kaymakamlığı ve belediye başkanlığı tarafından Tire'ye ilk Atatürk büstü yaptırılmaya karar verilir. Taşçı Rıza, eline keski ve çekici alarak sekiz gün içinde gece gündüz çalışarak mermerden ilk Atatürk büstünü yapar. Yıllar sonra bu gün bile Tire Şehit Albay İbrahim Karaoğlanoğlu Lisesi'nin bahçesinde duran büst o kadar beğenilir ki herkes hayran olur. Usta olmasına rağmen içinde sanatçı ruhu taşıyan Taşçı Rıza'nın ünü de kulaktan kulağa yayılmaya başlar. Kısa sürede Ege'nin dört bir yanından yeni büst siparişleri almaya başlamıştır bile...
Yılmaz Göçmen
PİYANGO İKRAMİYESİNİ DAĞITIR
Kuşadası'ndaki ilk mermerden Atatürk büstü de onun eseridir. Bu büst, günümüzde Kuşadası polis karakolunun önünde durmaktadır. Zaman geçmektedir... Taşçı Rıza'ya bir defasında aldığı piyango biletinden bin lira ikramiye çıkar... Bahçekahve semtinden başını sokacak bir ev satın alır. Kalan 500 lirayı da hiç tereddüt etmeden çevresindeki fakirlere dağıtıp, hayır dualarını alır. Günlerden bir gün Tire'ye dönemin ünlü sanatçısı Hafız Burhan konser vermek için gelir. Sesinin güzelliği bilinen Taşçı Rıza'da en ön sırada yerini çoktan almıştır bile. Sesinin güzelliği bilinen Taşçı Rıza da çevresinin ısrarıyla adeta iteklenerek sahneye çıkarılır. Heyecandan ayakları titrese de Taşçı Rıza bu fırsatı çok iyi değerlendirir. Sahnede, Hafız Burhan'ın, 'Mübtela- yı Dert Olup Derdime Bir çare Buldun mu? adlı eserini okumaya karar verir. Şarkıyı müthiş sesiyle okumaya başlar... Aman Allahım o nasıl bir ses, o nasıl bir coşkudur? Salon büyülenmiş gibidir, çıt çıkmamaktadır. Şarkı bittiğinde seyirciler başta olmak üzere Hafız Burhan ve saz heyeti de dahil herkes Taşçı Rıza'yı avuçları patlayana kadar ayakta alkışlar... Hafız Burhan, Tirelilere dönerek, 'Bu gence sahip çıkınız' der. Taşçı Rıza o günden sonra artık hem bir mevlithan hem de usta bir gazelhandır...
Paşa Çeşmesi
ESERLERİ EGE'NİN DÖRT YANINDA
Yıllar yılları kovalar... Taşçı Rıza, şehrin ileri gelenleri ile oturup kalkan bir entellektüeldir. Her fırsatta arkadaşlarıyla bol bol fikir tartışmaları yaparlar. Bu arada mermer ustalığı gelişmiş ünü de artmıştır. Ege'nin dört bir yanında 37 adet Atatürk büstü yapar. 38 ve 39. büstleri ise sağlık nedeniyle tamamlayamamıştır. Bu gün bile bu büstler çırağı mermer ustası Şevket Öztürk'ün atölyesinde korunmaktadır. Hiç evlenmez... Yaşlandığında, tarihi Ali Efe hanının bir odasına yerleşir. Tire ve Kemalpaşa'ya mermer kaideli görkemli 'Paşa Çeşmeleri' (bu çeşmeler İzmir Valisi Kazım Dirik Paşa zamanında yapıldığı için Paşa çeşmeleri diye bilinir) yapar. Yine Tire'de meydan için tasarlanmış mermerden bir saat kulesi inşa eder. Bu kule daha sonra Ihlamur Meydanı'na taşınır. Çevresine ise dört adet mermer kaideli çeşme ilave edilir.
Taşçı Rıza'nın büstlerinden biri.
TİRE'DE DERİN İZLER BIRAKTI
Artık iyice yaşlanmıştır... 1973 yılının sonbaharında ağırlaşan sağlık sorunları nedeniyle hayata gözlerini yumar... Sevenleri ve dostları onu son yolculuğunda yalnız bırakmaz... Mevlithanların okuduğu Kuran-ı Kerim'in ardından dualarla defnedilir. Mezarının başına ise kendi elleri ile ham bir mermer kayadan kazıdığı mezar taşı dikilir... Rıza Saygın da, Tire'nin geçmişinde derin izler bırakan diğer usta sanatçılar ressam Fuat Mensi Dileksiz, Seha Gidel, ses sanatçısı Tanju Okan ve daha niceleri gibi vakti saati geldiğinde o da beyaz atına binerek bu dünyadan göçüp gider...
Tire'de meydandaki mermerden saat kulesi.
NADİR UYSAL