Özellikle, yaz ayları yaklaşırken sık görülen sorunların başında olan selülit, kadınların gündemini fazlasıyla meşgul eden bir konu. İster zayıf ister kilolu olsun, her on kadından sekizinin, selülitten şikayetçi olduğu bir gerçek. Selülit, östrojen hormonunun etkisiyle oluşabilen, aşırı ve dengesiz beslenme, kilo alımı ve hareketsizlik de devreye girdiğinde artan estetik bir sorun.
Zayıflamadan, ideal kiloya inmeden, yağ hücreleriniz küçülmeden portakal kabuğu görünümünü hafifletmenin imkânsız olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, ancak bu doğru değil! Öncelikle selülit probleminin arkasında yatan önemli faktörlerden biri cildin elastikiyetini kaybetmesi olduğunu bilmeniz gerekiyor. Östrojen hormonuna bağlı olarak bir kadının kalça ve üst bacaklarında yağ depolaması normaldir.
Peki, 20'li yaşlarınızda da orada olan yağ dokusu, neden 30'yu yaşlarda canınızı sıkmaya başlıyor? Çünkü cildiniz eskisi kadar sıkı olmadığı için hemen altındaki problemi kamufle etmekte yetersiz kalıyor da ondan. Yani, sadece cilt kalitesini artırarak portakal kabuğu görünümünü hafifletmek mümkün. Selülit için, cilt kalitesini artırırken sorunlu bölgedeki yağ dokusunu da hedef alarak etki eden yeni nesil tedavi yöntemleri var.
RADYOFREKANS
Radyo frekans enerjisi direkt olarak dokuya aktarılarak, ciltteki su moleküllerinin hızlı bir şekilde dönmesini sağlıyor.
Ciltteki portakal kabuğu görünümünü ilk seanstan itibaren gideren bu tedavin yönteminin en belirgin özelliği ise selülite neden olan tüm faktörlere aynı anda etki edebilmesi ve cilt kalitesini arttırması.
OZON TERAPİ
Ozon terapi, bireylerin metabolik hızını artırmanın en iyi yollarından biridir.
Ozon farklı mekanizmalarla selülitte etkilidir. Ciltte biriken doymamış yağ asitlerinin çift bağları ile reaksiyona girerek yağ zincirlerinin kırılmasına sağlar. Oksijenin etkisiyle hidrofobik (su sevmeyen) yağlar, daha az stabil olan hidrofilik (suyu seven) yağlara dönüşürler ve vücuttan atılırlar.
Ayrıca alyuvarların oksijen taşıma kapasitesini arttırarak, kılcal damarlarda kan akımının düzelmesi ile yağ dokusu hücrelerinin metabolizmaları normal hale dönmesi sağlanır. Böylelikle cilt sıkılaşır ve kalitesi artar.
EXIMIA İLE SELÜLİT TEDAVİSİ
Eximia, ultrason ses dalgası; elektroprozyon (iğnesiz mezoterapi) enerjisi ile vakum bir arada kullanılarak yağ yakımını azaltıp, vücudu sıkılaştıran, portakal kabuğu görünümünü hafifleten etkili bir sistemdir. Karın, üst kollar, bacak ve kalçaları sıkılaştırmak, incelme ve selülit görünümünü azaltmakta etkilidir. Optimum sonuçlar için 4-6 seans önerilse de cildin ve selülit probleminin durumuna göre seans sayısı artırılabilir. Seanslar haftada 1 veya 2 uygulanabilir.
INSHAPE İLE SIKI BİR GÖRÜNÜM
Inshape yüksek yoğunluklu odaklı elektromanyetik enerji kullanarak etki eder.
Bu güçlü enerji sayesinde tedavi edilen bölgedeki kasların kasılması sağlanır. Yarım saat gibi kısa bir sürede kasların ortalama 20 bin defa kasılmasını sağmasını sağlar.
Bu da egzersizle bile mümkün olmayan sonuçlar elde edilmesini mümkün kılıyor.
Kasların bu derece yoğun şekilde çalışması ise sadece kas liflerinin yoğunluğunu artırmakla kalmıyor aynı zamanda tedavi edilen bölgedeki yağ yakımını da arttırıp kan dolaşımını da hızlandırdığı için selülit tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir.