Türküleri ve bozlakları seslendirmesi oldukça zordur. Müziğe ilgisi çok küçük yaşlarda başlayan Fatma Aydoğan, o zamandan beri sesini en iyi şekilde kullanıyor. Neşet Ertaş'tan Aşık Mahsuni'ye kadar pek çok sanatçının türkülerini söyleyen ve konserlerde büyük ilgi toplayan Aydoğan, "Türküleri hem gönülden hem de bütün detaylarıyla dinliyorum. Her zaman kendimi dinleyicilerin yerine koyuyorum ve onlar ne dinlemek ister diye düşünüyorum" dedi. TRT'de müzik programı yapan ve zaman zaman konserler veren Fatma Aydoğan, çoğunlukla bozlak söylemeyi tercih ediyor. Evli ve bir çocuk annesi olan güzel sanatçı Aydoğan, Neşet Ertaş'ın türküleriyle ve bozlaklarıyla seyirci önüne çıkarak yeteneğini de sergiliyor.
İLK OKULDA BAŞLADI
-Müzikle nasıl tanıştınız?
Müziğe ilgim ilkokul zamanlarında başladı.
Duyduğum şarkıyı beynime kaydedip söylüyordum.
Öğrenmek de istiyordum. Annemin radyosu vardı, kaset takıp elime kağıt kalem alıp tek tek şarkıları durdurup yazıp öğrenirdim. Zaman içinde tutkuya dönüştü. Sonrasında da mesleğe.
Sesimin gücü de babamdan gelen bir genetik aktarım. Güzel Sanatlar ve Konservatuar Eğitim terbiyesiyle de o gücü daha iyi ve doğru kullanmayı öğrendim.
TOPLUMA ULAŞMALI
-Neden 'bozlak' tercih ediyorsunuz?
Neşet Ertaş'ın türkülerini çok seviyorum.
Sevgi disiplinle buluşunca muhakkak iyi performans çıkar. Ben ustanın türkülerini dinlerken hem gönülden hem de tüm detaylarıyla dinliyorum.
Kaynak, Türk Halk Müziği'nde yapı taşıdır. Temel sağlam olmalıdır. Konserler için repertuar hazırlarken kendimi halkın yerine koyuyorum. Önceliğim onların ne dinlemek istediği.
Ama onun dışında aralara kendi sesim ve duygu olarak da hissettiğim eserleri koymadan geçemiyorum.
Ben hissetmeliyim ki halkın gönlüne ulaşsın.
Tabi bazı makamlar ilk duyulduğunda sanatsal gelir.
Eğer kulak alışkanlığı yoksa anlamakta zorluk da çekilebilir. Buna rağmen topluma ulaşması gereken türkülerin bozlaklar olduğunu düşünerek seçimlerim o eserler oluyor.
MÜZİĞİM ZAMANA UYMALI
-Başka projeleriniz olacak mı?
Hali hazırda bir müzik programı yapıyorum.
"Gönülde Bir" programında türkülerimizi ve sesimizi dinleyiciyle buluşturuyoruz. Onun yanı sıra yeni single çalışmalarım var. Sözü ve müziği bana ait olan türkü formunda bir beste ve başka sürpriz bir eserim daha olacak. Henüz plan yaptığım ama hayata geçirmediğim, zamanı olan projelerim de var. Kendim üretmeye de gayret ediyorum ve bekleyen çalışmalarım da var. Beste yapmayı seviyorum.
Zaman çok hızlı akıyor ve müzik teknoloji ile hızla değişiyor. Köklerimizden kopmamaya çalışıyorum. Ancak bir şekilde müziğimi zamana uydurmaya çalışıyorum. Neşet usta demiş ya:
"Zaman sana uymaz sen zamana uymasını bil." Öyle ki hala kendimi aradığım noktalar oluyor.
Müzik bitmez tükenmez bir Derya...
'DOĞA İNSANA İLHAM VERİR
-Kimleri rol model alıyorsunuz?
Her ustadan eğitim alırken örnek rol model davranışları oldu. Eser yorumlama, hayata bakış açısı, davranış biçimi denilebilecek şekilde. En büyük rol modelim ise Neşet Ertaş.
Onu dinlediğimde müziğindeki aktarımı, felsefesi duruşu benim hayatıma yön veren en büyük sebeptir. Empati duygusunda yoksun bir müzik olamaz. Bu, duygu işidir. Onun dışında üretilen üretimler tamamen ticari ve kullan at olarak kalır. Maalesef biz ustalar kadar acıyı, hüznü ve neşeyi hep birlikte yaşayacak bir zamanda değiliz.
Onlar dağlara, doğaya seslenmişken biz apartmanlara sesleniyoruz. Doğa insana ilham verir. Ben de ilhamımı beslendiğim ustalarımın müzik duygularından ve hâla hayatın içinde yaşanan onca duygu ile empati kurarak alıyorum.