Mariza, ruhunu Lizbon'un Mouraria kasabasında büyüten Mozambik asıllı bir şarkıcı. Fado şarkıcılarını ve Fado'yu ilk öğrendiği yerlerdeki anılarını, geleneklerini yaşatmaya devam ediyor.
Portekiz Devleti tarafından Portekiz kültürünü yurt dışında en iyi temsil eden sanatçı unvanını da alan Mariza, 1999 yılında efsane Fado şarkıcısı Amalia Rodrigues'in adını taşıyan vakıf tarafından "Fado'nun Sesi" ilan edildi.
Grammy Ödülleri'ne aday gösterilen ilk Portekizli sanatçı olan Mariza'nın "Terra" albümü de En İyi Folk Müzik ve En İyi Prodüktör dallarında Latin Grammy Ödüllerinin sahibi oldu.
Mariza, kariyerinin yirminci yıldönümü ve merhum Fado Kraliçesi Amalia Rodrigues'in doğumunun yüzüncü yılında, Lizbon ve Rio de Janeiro'de kaydedilen albümü "Mariza Sings Amalia"yı Ocak 2021'de sevenleriyle buluşturdu. Mariza son olarak 2023 yılında "Maria Joana" teklisini yayınladı.
Tüm dünyada dinleyenlerine müzikal bir yolculuk yaşatan Mariza, 19 Aralık'ta Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Büyük Salon'da müzikseverlerle buluşacak.
MÜZİK FADO DEMEKTİ
- 5 yaşından beri şarkı söylüyorsunuz. Şarkı söylemeye küçük yaşlardan itibaren tutku ile bağlı olan biri olarak ilk Fado söylediğiniz yıllara dönsek. Bu müzikte sizi kendine çeken ne oldu?
Müziğin sadece Fado olduğunu düşünürdüm o zamanlar.
Evimizin sokaklarında ya da babamın tavernasında etrafımda olan müzik türü hep buydu.
Kendimi 5 yaşından beri Fado söylerken buldum.
Şarkıları öğrenmeye ezberlemeye çalıştığımı hatırlıyorum.
Sonrasında yıllar geçtikçe ve sözlerin derinliği ve müziğin güzelliğini daha çok hissetikçe bir daha kopamadım.
O zamanki alışkanlığım da hala devam ediyor. Eski fado şarkılarını araştırıp bulmak onları yeniden keşfetmek beni mutlu ediyor.
- Fado ülkemizde de sevilen bir müzik ve birçok temsilcisi var ancak siz büyük başarılara imza attınız. Sizi fadonun divası yapan sizce neydi?
Sanırım farklı soundlara açık olmak ve vizyonu gelişmiş birçok iyi müzisyenle çalışmak kariyerime çok şey kattı. Kariyerim boyunca müzikal dünyamı bilen insanlarla çalışmanın avantajını yaşadım. Daha pop sound'a kayan alt yapılara yer verdiğim albümlerim de oldu. Söz yazarları ve besteciler benim müzikal dünyamı çok iyi bilen, aynı zamanda da yakın çevremden müzisyenler. Örneğin Mundo dünya müziği soundunu taşıyan bir albüm.
DUYGULARIN KEŞFİ
- Sizce günümüzün çabuk tüketilen müzik anlayışı içinde Fado nerede duruyor?
Bence klasik müzik gibi hiç ölmeyecek bir yerde duruyor. Çünkü bu müziği temsil eden çok fazla genç isim de var. Çok başarılı yeni nesil Fado şarkıcıları var. Bence dünya müziği içerisinde bu kadar sağlam ve köklü bir yeri olmasının en önemli tarafı Fado'nun ayrılığı ve acıyı en içten anlatan müzik türü olması. Fado aşk, kaybediş, kıskançlık, mutluluk gibi insanın duygularını keşfeden bir müzik. Fado söylerken hayatın bir parçası olan tüm duyguları keşfediyoruz.
- Fado'nun dünya çapında divası olarak anılan Amalia Rodrigues'in vakfı tarafından da ödüllendirildiniz. İdolünüz kariyerinize de mi adını yazdırdı?
Herkes gibi ben de hayranlıkla takip ederim. Hepimize yol açan çok özel bir isim Amalia. Onun anısına düzenlenen bir gecede şarkı söylemek kariyerimin en unutulmaz performanslarından biridir diyebilirim. Hatta ona ithafen bir albüm bile çıkardım. Şarkılarım ona bir saygı duruşudur.
- Portekizce ya da İspanyolca söylemek arasında yorumcu olarak bir fark var mı?
İspanyolca yorumum özellikle Latin dünyasında çok güzel tepkiler aldı. Bence müziğin dili ortak. İspanyolca
fonetik olarak karizması olan bir dil. Benim için önemli olan hangi dil olduğundan ziyade duygularımı ifade etmek. Dil sadece bunu yapabildiğim bir araç. Ama elbette İspanyolca söylemek benim için heyecan vericiydi hatta Portekiz'de de beğeniyle karşılandı.
HEYECANIM EKSİLMEDİ
- Siz ülkeniz tarafından aslında bir Fado kültür elçisi de seçildiniz. Bundan sonra yapmak istedikleriniz neler?
Dünyanın her yerine müziğimle gitmek istiyorum. Farklı müzikal iş birlikleri ve güzel anılar biriktirmek en büyük isteğim. Ben hala sahneye çıkarken ilk günkü heyecanı yaşıyorum.
Bu heyecan hiç eksilmedi ve her seferinde bu misyonun bilinciyle elimden gelenin en iyisini yapmaya ve fadoyu en güzel şekilde sunmaya çalışıyorum.
Bu mirasa en güzel şekilde sahip çıkmak istiyorum.
İZMİRLİLERİ LİZBON'A GÖTÜRECEĞİM
- İzmir konseri için neler söylersiniz?
İZMİR'E geleceğim için çok mutluyum. Uzun bir aradan sonra tekrar Türkiye'deki hayranlarımla buluşmak benim için heyecan verici. 19 Aralık'taki konserime tüm müzikseverleri bekliyorum sizleri İzmir'den Lizbon'a bir yolculuğa çıkaracağım.
"SADECE KÖKLERİMDEN DEĞİL TÜM KÜLTÜRLERDEN BESLENİYORUM"
- Afrika kökleriniz de var. Sizce müziğinizde bunun yansımaları ne kadar? Müziğinizi özel kılan nedenlerden biri de bu mu?
BİLİNÇLİ olarak bir şey yapmasam da zaman içerisinde bu ritmleri ve perküsyonu iç güdüsel olarak kullandığımı fark ettim. Aslında müziğimde yansımaları olmuş. Ama ben sadece köklerimden değil dünyadaki bütün kültürlerden besleniyorum. Ortaya çıkan müzik ise hepsinden bir parça taşıyor. Sadece klasik fado yapmıyorum modern ve günümüz soundlarını da takip ediyorum. Müziğim aracılığıyla ben de yenileniyorum.