Elektronik mühendisi Ünal Çınar (67), çeşit çeşit, renk renk kolonya şişesi koleksiyonuyla sıra dışı bir birikime sahip. İzmir Çankaya'daki Bahçeliler Hanı'nda "Çınar'ın Gölgesinde Hobi Odası" olarak adlandırdığı ofisinde, binlerce kolonya şişesi yer alıyor. 160 çeşit kolonya türünü barındıran 2 bin 500 şişesi bulunan Ünal Çınar, "Bu birikimimi kitapta buluşturmak için 4 yıl süren bir hazırlık yaptım.
Uygun bir sponsor çıkarsa kitabımı basmak istiyorum" dedi.
● Biriktirmeye ne zaman başladınız?
7 ila 10 yaşları arasındayken ilk olarak kibrit kutusu biriktirmeye başlamıştım ve bine yakın ilginç kutu toplamıştım. Daha sonra kitap, anahtarlık, rozet, çakmak, para, tesbih ve pul koleksiyonlarına başladım. 20 yıl önce bir arkadaşım bize misafirliği geldiğinde kolonya hediye etmişti bana. Kokusu ve şişesi çok hoşuma gitti. O günden sonra kolonya şişeleri toplamaya başladım. 20 senedir hiç vazgeçmeden biriktiriyorum.
● Bugüne kadar kaç şişe topladığınızı biliyor musunuz?
2 bin 500'e yakın.
● Hepsi Türkiye'den mi?
Büyük çoğunluğu Türkiye ama yurt dışı menşeli kolonya şişeleri de var. Esasen kolonya ilk olarak 1709'da Almanya'nın Köln şehrinde üretilmeye başlamış. Köln kolonya demek zaten. Oradan da Fransa'ya sıçramış. Sultan II. Abdülhamid döneminde de Türkiye'ye gelmiş.
10 BİN LİRALIK KOLONYA
● Kolonyanın tarihçesini de biliyorsunuz sanırım?
Almanca'da "Kölnisch Wasser", Fransızca'da ise bazı şişelerin üzerinde okuduğumuz "Eau de Cologne" olarak bilinir.
Bu ifadelerin karşılığı Türkçe'de "Köln Suyu" veya "Köln'den gelen su" olarak çevrilir.
1925'te Hasan Şevki Bey tarafından milli kolonya fabrikamız kurulmuş; Hassan Kolonyaları. Milli olduğu için de Mustafa Kemal Atatürk o kolonya markasını kullanmış. Ondan önce üretilen kolonyalar da var tabi.
Mesela 1923'te Eyüp Sabri Tuncer ve sonrasında Süleyman Ferit Eczacıbaşı'nın ürettiği kolonyalar vardı.
Atatürk, milli fabrika olduğu için yaşamı boyunca Hassan'ı kullanmış.
● Bu şişeleri nasıl elde ettiniz?
İzmir'in yanı sıra şehir şehir gezdiğim antika pazarları ile katıldığım mezatlardan topladım. Bir tek şişeyi almak için bile başka şehirlere gitmişliğim var. Bir kısmını da kolonya şişesi merakımı bilen arkadaşlarım, dünyanın farklı ülkelerinden bana hediye getirdi. Antikacılar da ellerine değişik bir figür geçtiğinde beni arayıp haber verirler.
● En pahalı koku hangisi?
Süleyman Ferit Eczaçıbaşı'nın çiçek suyu kolonyası 10 bin lira.
● Pahalı şişeler de var mı?
Koku önemli ancak öyle şişeler var ki, içinde yer alan kolonyadan daha pahalı.
● En eskisi hangisi peki?
1886 üretimi 137 yıllık Avon kolonyası. Bir de Fransa'da Osmanlı sarayı için üretilen, 1894 yılına ait Almanya-Köln lavanta kokusu olan 129 yıllık bir şişe var elimde. Ayrıca 1925-1927 yılları arasında harf devriminden önce üretilen kolonyalar da mevcut.
SATIŞ YOK ALIŞ VAR
● Bu odadaki kolonyaları isteyen oluyor mu hiç?
Olmaz mı? Ama ben kesinlikle kimseye vermiyorum da satmıyorum da. Ne kadar para verirse versin, önemli değil. Burada satış değil alış yapılır.
● Kolonyanın ömrü ne kadar?
Ağzı hiç açılmadığı sürece çok uzun seneler bozulmaz. Eğer şişesi açılmışsa, zamanla uçmaya başlar.
Bir de güneşe maruz bırakılmamalı.
Sıcaktan patlar. Piyasada küçük şişelerde satılan esanslar da kolonyanın özüdür. İçerisinde alkol yoktur.
Alkolsüz olunca uçup gitmez, daha uzun süre kalır vücutta.
● Kaç çeşit kolonya var?
Benim topladıklarımın içerisinde 160 çeşit kolonya mevcut.
● İlginç olan ürünler var mı?
Hamsi kolonyası, fındık, fıstık, çay kolonyaları ve hatta isot biberi kolonyası bile var. Bir de Süleyman Ferit Eczacıbaşı'nın bacanağı Kamil Aktaş'ın kendi ürettiği kolonyası var.
Onun sahtesini yapmasınlar diye etiketin arkasına imzasını atmış. Böylece insanların orijinal kolonyayı ayırt etmelerini sağlamış. Bir başka özel olan da 1895'te Rebul tarafından üretilmeye başlayan lavanta kolonyası.
2020 senesinde firmanın 125. yılında 1895 tane özel şişe üretmişler.
Bir tanesi de bende.
● Sizin favoriniz hangisi?
Lavanta. Zaten Almanya, ilk kolonya üretimine lavanta ile başlamış.
● Bu koleksiyonu bir kitapta toplamayı düşündünüz mü?
4 sene öncesinde yazmaya başlamıştım zaten. Yazma kısmını bitirdim.
Şimdi kitabın basımı ve dağıtımı için sponsor arıyorum.
● Müze olsun ister misiniz?
Doğrusu bunca yıllık birikimimin boşa gitmesini istemiyorum. Benim adımla açılacak bir müzede tutulmasını ve herkesin görmesini isterim.