Büyük Efes Sanat Günleri, kapılarını bu yıl 8. kez ziyaretçiye açtı. Kapılarını açtı diyorum çünkü, Büyük Efes Sanat Günleri, artık fuar niteliğine kavuştu. 10 farklı galeriden 60'ı aşkın sanatçı 350'nin üzerinde sanat eseri, görülmemiş bir sanatsever ilgisiyle karşılaştı. Büyük Efes Sanat Yönetmeni Meriç Aktaş Ateş, İzmir'in sanat yaşamında önemli bir yer edinen bu organizasyonun hazırlık sürecini anlattı...
- İlk buluşmanın üzerinden 8 yıl geçti. Pandemiler, depremler, savaşlar araya girdi. Bu süreçte sanatçılarda, eserlerinde nasıl bir değişim yaşandı?
Büyük Efes Sanat Günleri'nin 8. yılında olmasının mutluluğunu yaşıyoruz. İki yıl aradan sonra yeniden kapıları sanatseverlere açıyoruz.
Bizdeki bu heyecanın aynısını sanatçıların eserlerinde hissediyorsunuz.
Pandemi nedeniyle uzun süre sergiler yapılamadı, bu süreçte sanatçılar atölyelerinde üretimlerine devam etti. İşte bu odaklanma, eserlerine de yansımış durumda. Büyük Efes Sanat Günleri'ni gezerken her bir eser sizi farklı hikayelere götürecek.
- Böylesine dev bir buluşma için geçirdiğiniz süreci anlatır mısınız?
Süreci sormanız benim için çok kıymetli gerçekten. Her yıl Büyük Efes Sanat Günleri'ni sanatseverlerle buluştururken bir sonraki senenin temel hazırlıklarına başlıyoruz diyebilirim. Mekanın hazırlıkları, destekçiler ve katılımcı galeri süreçlerinin yanı sıra tasarım ve tanıtım süreçleri ve şu an hatırlayamadığım çok fazla detay ile uğraşıyoruz. Çok meşakkatli ama konu sanat olduğu için bir o kadar keyifli bir süreç ile devam ediyoruz. En kıymetlisi de en sonunda sanatseverlerle bir arada olmak.
- Katılım nasıl?
Her yıl farklı ülkelerden katılımcı galerimiz var. Sanatçılar da yıl boyunca heyecanla yeni eserlerini üretip Sanat Günleri'nde geliyorlar.
Bu heyecanları eserlerine de yansıyor. Bu yıl Arya Kamalı Uluslararası Kültür Sanat Merkezi, Asay Sanat, By Pablo, Boho Living Art, GaleriM Sanat Galerisi, Nurol Sanat Galerisi, Konak Belediyesi, Konak Modern Sanat Merkezi, Makkaya Galeri, ArtScope/Sanat Alanı, Çöpüne Sahip Çık Vakfı katılımcılarımız arasında.
- Büyük Efes Sanat, İzmir'in kültür yaşamında nasıl bir yer edindi?
2014 yılında Büyük Efes Sanat Günleri'ni sanatsevereler ile buluşturmaya başladığımızda İzmir için çok yeni bir başlangıçtı. Sanat Galerilerini ve sanatçıların bir araya geldiği ve her yıl heyecanla beklediği bir organizasyon olduk. Bence son 10 yıldır kentin farklılığı, açılan sanat kurumlarının sayısının artması ile sanat alanına yansımış durumda.
- Bugünün çocukları yarının sanatçıları, sanatseverleri... Bu noktada anne babalara bir çift sözünüz var mı?
Büyük Efes Sanat Günleri'ne çocukları ile birlikte gezmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü birçok farklı sanatçı ve birçok farklı eseri görebilecek deneyimleme alanına sahip olacaklar. Çocukların göz eğitimleri çok hızlı gerçekleşiyor.
Bakış açıları çok hızlı farklılaşıyor.
Bu nedenle mutlaka gelmeli ve gezmeliler.
EMİNE ERDOĞAN'IN ELİNDEN ÖDÜL ALDI
- Bu yıl kurumlar arasında Çöpüne Sahip Çık Vakfı da var. Siz ise Atıktan Sanata projesi kapsamında Sayın Emine Erdoğan'ın elinden Sanat Yönetimi mesleki başarı ödülünü almıştınız. İkisinin de ışığında sanatın doğaya sahip çık çağrısında, siz neler söylemek istersiniz?
Benim için doğa yaşam demek.
"Doğaya sahip çıkıyoruz" başlığı altında günlük yaşantılarımıza baktığınızda çok problemli yerler olduğunu fark ediyoruz.
Bu anlamda çevre için farkındalık projeleri yapmak benim için çok kıymetli. İlk projem Atıktan Sanata ile Türkiye'de ilk ve tek Sanat Yönetimi Meslek Başarı Ödülü almak benim için çok özeldi. Her yıl Çöpüne Sahip Çık Vakfı ile sanat ile farkındalık projeleri yapmaktayız. Farkında mısın? İsimli fotoğraf yarışmamızın ikincisini gerçekleştirdik.
Direniş isimli özel bir sanat projesini geçen yıl hayata geçirdik.