Değerli okurlarımız, bugün Türk sinemasının sevilen oyuncu ve yapımcılarından Hakan Türkşen'le birlikteyiz... O, sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda Amerika ve dünya genelindeki sinema sahnesinde de adından sıkça söz ettiriyor. Kendisini rol aldığı filmlerden, dizilerden tanıyoruz ama son dönemlerde yurt dışında sinemamızı tanıtmak için gece gündüz çalışan yapımcı kişiliği de var.
- Hakan Bey, Türk sinemasını dünya genelinde temsil ettiğiniz bir dönemi geride bıraktınız. Bu süreçteki deneyimlerinizden bahseder misiniz?
Elbette, bu süreç benim için oldukça heyecan vericiydi. Türkiye'de başladığım sinema kariyerimi, uluslararası bir boyuta taşıma fırsatı bulduğum için gururluyum.
Amerika'da ve dünya genelinde çeşitli projelerde yer almak, farklı kültürlerle etkileşimde bulunmak beni zenginleştirdi ve sinemanın evrensel gücünü bir kez daha anlamama vesile oldu.
GÜCÜNÜ TARİHTEN ALIYOR - Sizce Türk sinemasının dünya sahnesindeki yeri nedir?
Türk sineması, köklü tarihinden aldığı güçle, dünya genelinde birçok izleyiciyle buluşuyor. Her geçen gün artan kalite ve çeşitlilikle uluslararası arenada daha fazla dikkat çekiyor.
Türkiye, Hollywood'dan sonra dünyaya dizilerini pazarlamada önemli bir konumda bulunmaktadır.
Dizi sektöründen bahsetmişken, yabancılar hangi türü daha çok takip ediyor?
Özellikle romantik, dramatik ve tarihi temalardaki diziler uluslararası alanda büyük beğeni kazanmaktadır. Dizi oyuncularının performansları ve kaliteli prodüksiyonlar, Türk dizilerinin dünya genelinde geniş bir hayran kitlesi edinmesine neden olmaktadır.
FARKLI BAKIŞ AÇILARI - Türkiye'de Oscar adaylarını seçen seçici kurulda iki yıl Oscar jüri üyeliği yapmıştınız, gözlemlerinizden bahseder misiniz?
Oscar jüri üyeliği sürecinde aday filmleri değerlendirirken, sanatsal anlayışımı belirlemekte öncelikli olarak insan duygularına dokunan, derin hikayelere ve çarpıcı anlatımlara odaklanıyorum.
Bu deneyim, benim sinema algımı daha derinlemesine geliştirdi ve çeşitli kültürlerden gelen farklı bakış açılarına daha duyarlı hale getirdi.
- 'Türk Sinemasını Geçmişten Geleceğe Taşıyanlar" ödül töreninde Meleklerin Mucizesi isimli filmi ile yapımcılık ödülü aldınız...
Yapımcılık ile ilgili yaptığım bir sinema filmi ile bu ödülü almak, benim için sadece Türk sinemasına olan katkılarımın bir teyidi değil, aynı zamanda kültürel bir köprü kurma misyonunun bir yansımasıdır. Bu ödül, gelecek projelerimde daha büyük bir yaratıcılık ve uluslararası etki yaratma hedefimi pekiştirecek.
DİJİTALLEŞME ÖNCÜSÜ - Sesam'da (Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği) 6 yıl başkan yardımcısı olarak görev yaptınız. Neler başarabildiniz?
Sesam'daki görevim süresince, sektördeki hızla değişen dijital medya ortamına hızla adapte olma ve telif hakları yasasını yeniden güncelleştirme yeteneğim ön plandaydı. Bu süreçte, Sesam'ın dijitalleşme stratejilerine öncülük etmek ve interaktif içerik projelerini yönetmek benim için büyük bir fırsat oldu.
- Sineged'de (İstanbul Sinema Geliştirme ve Tanıtma Derneği) yönetim kurulu başkanlığı sırasında sektördeki değişimlere öncülük etme stratejinizi paylaşabilir misiniz?
Sineged'de görevim halen devam ediyor. Sektördeki değişimlere öncülük etme stratejim, özgün ve çeşitli projeleri destekleme üzerine kuruldu. sektörde çeşitliliği artırmak ve teknolojik gelişmeleri etkili bir şekilde kullanmak için bir fırsat olarak değerlendirildi.
Bu strateji, sinema dünyasında yenilikçi projelerin teşvik edilmesini ve çeşitli yeteneklerin desteklenmesini amaçladı.
- Kültür Bakanlığı'nın destekleriyle dünya çapındaki gösterimler Türk sinemasının uluslararası alandaki temsilini nasıl artırıyor?
Türkiye Kültür Bakanlığı'nın destekleriyle dünya çapında en önemli etkinliklerde özellikle, Fransa Cannes Film Festivalinde, Los Angeles Amerkan Film Markette, Berlin Berlinale film festivalinde filmlerimi tanıtmak, göstermek ve sergilemek çok önemli ve çok değerli. Dünyanın en büyük sinema insanlarının bulunduğu katıldığı en değerli ve en önemli yerler.
ÖDÜL KARARLIĞIMI ARTIRDI - Altın Melek Yılın Yapımcısı Ödülü'nü kazanmak Türk televizyonculuğundaki yerinizi nasıl değiştirdi?
Altın Melek Ödülü'nü kazanmam, Türk televizyonculuğundaki tecrübemi pekiştirdi ve global bir platformda tanıtımımı artırdı. Bu prestijli ödül, gelecekteki projelerimde daha da iddialı ve yaratıcı olma yönündeki kararlılığımı güçlendirdi. Aynı zamanda, Türk televizyonculuğunun uluslararası alandaki saygınlığını artırmaya yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.
"AMERİKA'DA İNGİLİZCE BİR FİLM ÇEKECEĞİM"
- New York'ta yapım ekibinde çalıştınız. Mülteci sorunlarına parmak basan bol ödüllü kısa filmlerde karşılaştığınız en zorlu durum neydi ve nasıl çözdünüz?
KARŞILAŞTIĞIM en zorlu durum, sınırlı bir bütçe ve kısıtlı zaman çerçevesinde çalışmak oldu. Bu durumu aşmak için ekip ile yakın işbirliği içinde çalışarak hızlı ve etkili çözümler ürettik. Tüm dünya festival bağlantılarından senaryoya oyuncuları Almanya'dan seçip Amerika'ya getirmem bile özellikle Covit- 19 sürecinde inanılmaz güçlü ve başarılı çalışmalardı.
Onlarca ülkeden birçok ödül kazanmamız tesadüf değildi. Tüm ekip ile birlikte başardık.
- Ufukta yeni bir projeniz var mı?
YAKIN zamanda Amerika'da yeni bir film çekme hazırlığındayım İngilizce çekilmiş bir film olacak ve tüm dünya sinemalarında gösterilmesi en büyük isteğim ve bu doğrultuda çalışıyoruz.