Yoğun sıcakların hayvanlarda beyin kanaması ve kalp krizi başta olmak üzere, çeşitli rahatsızlıklara sebebiyet verebileceğini belirten Uğur Selin Çelikten, bu riskleri aza indirmek ve hayvanları sıcağın olumsuz etkilerinden korumak için nisan ayından itibaren patili dostlarımızın bol bol su içtiğinden emin olalım ve bahsedeceğimiz önlemleri alalım uyarısında bulundu. Veteriner Hekim Uğur Selin Çelikten bayram tatilinde patili dostlarımızın psikolojisini düzeltmek ve ailecek mutlu bir şekilde bahar coşkununu yaşamak için ipuçlarını şöyle sıraladı:
PİSİ PİSİ OTU
Havaların ısınmasıyla küçük dostunuz güneşin tadını çıkarmak isteyebilir onunla uzun doğa yürüyüşlerine çıkabilirsiniz. Ancak baharın gelişiyle birlikte pisi pisi otları çıkmaya başlar. Bu otlar köpeğinizin kulağına kaçabilir, patisine batabilir, gözüne girebilir ve vücutlarına saplanabilir. Derinin alt tabakalarına hızla nüfus edebilir, ama geri çıkamaz.
Bu yüzden oldukça tehlikelidir.
Kulağa kaçtığında hasta kafasını otun girdiği kulağa doğru eğer, kulağı sarkar ve kulağına dokundurtmaz. Sağırlığa neden olabilen pisi pisi otu, patiye battığında topallık, iltihaplı akıntı, şişlik, ortopedik problemler neden olabilir. Ağıza dudaklara, diş etlerine, deriye ve diğer yumuşak dokulara batarak ise irinli apselere sebep olur.
AÇIK PENCERELER
Havalar ısınınca evlerimizde tüm pencereleri açarız ve en ufak bir esintinin getirdiği ferahlığı ararız. Küçük dostlarımız her ne kadar pencerelere temkinli davransalar da günün birinde bir kuş görüp veya sokakta bir hayvan görüp pencereden atlayabilirler. Yüksekten düşme anlık bir olaydır ve özellikle 4.-5. Katta olan evlerde daha da hayati risk arz eder.
PİRE VE KENELER
Havaların ısınmasıyla birlikte kış uykusundaki larvalar uyanır ve pire enfestasyonları artar. Küçük dostunuz gezdiği yerlerden pireleneceği veya üstüne kene atlayabileceği gibi hiç evden çıkmayan hayvanlarda da, sokaktan üzerimize atlayan pireleri biz onlara taşıyabiliriz.
Bunun için yaz aylarında evimizin patili üyesine ayda bir ense damlası yaptırmak ya da daha güçlü pire ve kene ilaçlarına yönelmek gerekir. Çok yeşillikli bir bölgede yaşıyorsak hem pire ve kene için hem de başka zehirli böcekler için yaşadığımız bölge böcek ilaçlama şirketi tarafından küçük dostumuz için zehirli olmayacak şekilde ilaçlatılmalıdır.
ZEHİRLİ BİTKİLER
Doğanın uyanışıyla birlikte birçok bitki yeşerir ve her yer yemyeşil bir görüntü alır.
Bu bitkilerin bazıları her ne kadar görüntüsü ve kokusuyla canlıları cezbetse de son derece zehirli ya da alerjen olabilirler. Doğa yürüyüşü sonrası ciltte kabarıklıklar, kızarıklıklar, kaşıntı, dudak kenarlarında lezyonlar görüyorsanız alerjik bir durumdan şüphe edip hemen bir veteriner kliniğine başvurunuz.
ÇİM ALERJİSİ
Her hayvanda olmasa da bazı hayvanların çimene bile alerjisi vardır. Genelde bu hayvanlar hipersensivitesi olan hayvanlardır.
Küçük dostunuzun çimene alerjisi olup olmadığı alerji testi ile anlaşılır. Siz de her çimene çıktıktan sonra kaşıntı, ciltte kızarıklık ve kabarıklık, parmak aralarında kızarıklık ve bu bölgeleri sık sık yalama, gözlerde kızarıklık ve yaşarma, öksürük ve hapşırık gibi şikâyetler gözlemliyorsanız alerji testi için veteriner hekiminize danışabilirsiniz.
GÜNEŞTE YÜRÜTMEMEK
Güneş tam tepedeyken yürümek bizim için her ne kadar zararlıysa küçük dostumuz için de o kadar zararlıdır. Özellikle kalp hastalığı olan hayvanlarda, burnu basık ırklar dediğimiz pug, cavalier, Fransız bulldog gibi ırklarda ve yaşlı hayvanlarda yazları günün en sıcak saatlerinde yürümek son derece zararlıdır. Kalp hastalarında bayılmalar bile görülebilir.
YAVRU KEDİLERİ ELLEMEYİN
Mart ayının geçmesiyle birlikte hamile kediler ve minik yavru kedileri sık sık sokaklarda görür olduk. Bazı yavru kediler çok acı bir sesle ağlarlar biz de bir şeye ihtiyacı olduğunu düşünüp yardım etmek isteriz. Özellikle küçük çocuklar bu kedileri ellerine alıp yardım etmeye çalışır ya da sevip bırakırlar. Sokak kedileri ev kedilerine göre daha çok içgüdüleriyle yaşayan hayvanlardır. Bu yüzden anne kedi kendine yemek aramak için yavruları bırakıp geri döndüğünde yavrularda bir insan kokusu hissederlerse bir daha yavrularına bakmazlar. Bu yüzden sokakta yavru bir kedi bulduğunuzda hemen elinize almaktan çekinin ve çocukları bu konuda uyarın. Kedinin yardıma ihtiyacı olduğundan emin olmak için uzaktan anne kedinin gelip gelmeyeceğini izleyin. Eğer yavrular içinde özellikle bir kedi ya da tümü uzun süredir öyleyse o yüzden anne terk etmiş diye düşünüp o zaman yardım edebilirsiniz.
BOL BOL SU İÇMELİ
Sıcak havalarda, kedi ve köpeklerin su ihtiyacı artar. Bu nedenle, bol su bulundurarak ve su kabını düzenli olarak doldurarak, suları her gün tazeleyerek ve gerekirse içine birer küp buz atarak onları su içmeye teşvik edebiliriz.
Çünkü hayvanlar doğada akarsulardan su içtikleri için taze ve serin suları içmeye daha motivedirler. Ayrıca, dışarıda vakit geçiriyorlarsa, gölgeli alanlarda su kabı bulundurmayı ve yanınızda küçük dostunuz için suluk taşımayı unutmayın.
DÜZENLİ TÜY BAKIMI
Yaz aylarında, kedi ve köpeklerin tüy dökme olasılığı artabilir. Bu nedenle, düzenli tüy bakımı yaparak, tüylerini temiz tutun ve derilerinin sağlığını koruyun. Omega-3, çinko gibi cilt takviyeleri kullanın. Ayrıca, tüy dökme sezonunda sık sık fırçalayarak evdeki tüyleri kontrol altında tutabilirsiniz.
1 aydan sık periyotlarda yıkamaktan kaçının.
Denizden çıktıktan sonra iyice kurutun.