“Almanya’ya niyet Amerika’ya kısmet”
“En son Babalar Duyar”, “Reyting Hamdi” ve “Seksenler” gibi dizilerdeki rolleriyle tanınıp sevilen tiyatro oyuncusu Erdem Baş ailesiyle birlikte artık Amerika’da yaşamını sürdürüyor. Baş “Ülkemi seviyorum, terk etmedim” diyor.
- Pazar
- Selahattin Ertaş
- Giriş Tarihi: 01 Eylül 2024
Pandemi süresince tiyatro yaşamını Almanya'da sürdürmek isteyen ve dil öğrenen tiyatro oyuncusu Erdem Baş, beklemediği zamanda Green Card başvurusu kabul edilince iki yıl önce Amerika'ya uçmuştu. Şimdi eşi ve çocuğuyla ile hem tiyatro yapıyor hem de ortak olduğu işi sürdürüyor. Baş'a merak edilenleri sorduk o da içtenlikle cevapladı. İlginize sunuyoruz...
Ailece okyanus ötesi bir ülkeye gitmek nasıl hissettirdi?
40 yaşından sonra başka bir ülkeye taşınmak çok büyük karar. Ama taşınmadan işlemler bir yıl sürdüğü için, kendimizi buna hazırladık. Ne yapabiliriz, nasıl bir hayat bizi bekliyor, ne gibi zorluklar karsimiza çıkabilir? Şeklinde sorulara cevap aradık. Esim yeni doğum yaptığından önce ben gittim, sonra kızımla birlikte geldiler.
Tiyatro aşkınızdan bahsedelim biraz da...
1995 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünü kazanarak Ordu'dan İstanbul'a geldim. Üniversitenin ikinci senesinde tiyatro kulübüne başladım. Daha sonra orada Hamdi Alkan'la tanışıp "Reyting Hamdi" programında profesyonel olarak oyunculuğa başladım. Daha sonra Yeditepe Üniversitesi'nde Tiyatro eğitimi aldım. Amatörce başladığım tiyatro sevdası profesyonelliğe dondu. Önce alaylı sonra ise okullu oldum diyebilirim. Mesleğimi seviyorum. Allah güç verirse ömrümün sonuna kadar da yapmak istiyorum.
Ülkede sevilen bir oyuncuydunuz, neden gittiniz?
Amacım Türkiye'yi terk etmek değil, yurtdışına taşınmak ve isimi orada yapmaktı. Ülkemizi seviyoruz. Tiyatro vesilesiyle çok defa Avrupa turnesi yaptım. Avrupa'da yasayan vatandaşlarımızın oyunlarımıza gösterdiği ilgiyi biliyordum. Aslında önce Almanya'ya yerleşip orada tiyatro okulu açıp tiyatro kurmak fikri oluştu. Bunun araştırmalarını yaparken hatta Almanca dersleri almaya başlamışken Green Card çıktı. Green Card'in daha iyi bir fırsat olduğunu düşünüp Amerika'ya yerleşmeye karar verdik.
Amerika'da sizi zorlayan şeyler nelerdi?
Zorlandığımız tek konu dil bariyeri oldu. Her ne kadar İngilizceyi daha iyi konuşabilmek için çaba sarf etsem de anadilim olmadığı için elbette zorluğunu yaşıyorum. Kızım için bu olmayacak. Burada okula gidecek ve aksansız konuşabilecek. Her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Bu da bizi dinç tutuyor.
Amerika'da kariyerinizde istediklerinizi başarabildiniz mi?
Tiyatroya devam ediyorum. Bu sene yetişkin oyunu yanında çocuk oyunu da yapıyorum. Ancak tiyatro yılın sadece 1 ayını dolduruyor. Kazancım gayet güzel. Şikayet edemem. Fakat çok fazla boş vaktim var. Başka neler yapabilirim diye düşünüyorum...
Tiyatronun yanı sıra yeni iş planlarınız neler?
İki senedir IT alanında çalışan çok insanla tanıştım. Amerika'da çok iyi firmalarda, iyi pozisyonlarda çalışan Türkler var. 'Acaba ben de yapabilir miyim' diye düşünürken iki ay önce bir kurstan eğitim almaya başladım. Sonra arkadaşlarla birbirimizi çok sevdik. Benim heyecanımı ve gelişimimi gördükten sonra bana ortaklık teklif edip bünyelerine almak istediler. Ben de kabul ettim. Bir Startup'ız aslında. Ortaklarımın hepsi zehir gibi. Amerika, Avrupa ve Türkiye'den öğrencilerimiz var. Tiyatro hikayem gibi aslında... Alaylı başlayıp okullu IT uzmanı oldum diyebilirim.
Türkiye'den ayrıldıktan sonra en çok neleri özlediniz?
Hala yeni yeni şeyler öğrenmek keşfetmek bana mutluluk veriyor. Şunu çok özledim dediğim hiç bir şey yok. Yemek olarak Türklere ait restoranlar var, Türk ürünlerinin satıldığı marketler var. Her şeyi bulabiliyoruz. Sevdiklerimizle görüntülü görüşebiliyoruz.