İzmir'de yaşayan Gülay Atıcı Ertan (50), değerli taşların sayılı kesim ustalarından. 24 yıldır taşları ilmek ilmek işleyen ve bir heykeltıraş titizliğiyle hayat veren Atıcı; kolye, yüzük, küpe gibi kişiye özel mücevherler üreterek işinde zirveye ulaştı. Sektörde aranan bir isim olarak Tarihi Kemeraltı Çarşısı'ndaki Kızlar Ağası Hanı'nda tek başına çalışan Gülay Atıcı Ertan, 20 yıldır ise aynı yerde üretimleri yapıyor. Değerli taşların sayılı kesim ustalarından Atıcı, mesleği ise kendi kendine kitaplardan okuyarak öğrendiğini söyledi. Mesleğe başlayış hikayesini anlatan Gülay Atıcı Ertan, "Usta-çırak ilişkisi olmadı. Ben otodidaktik bir insanım. Bu işi kendi kendime öğrendim. 2000 yılında, ham halde değerli taşları koleksiyoner olarak toplamaya başladım. Sonra bu taşların mücevher taşına dönüşme serüvenini merak ettim.
Daha sonrada Türkiye'de değerli taş kesim ustası aradım; fakat olmadığını öğrendim. Amerika'dan ekipman ve makineyi getirdim, kitaplar satın aldım, yabancı kaynaklardan bir ham taşın nasıl mücevher taşına dönüşebileceğini öğrendim. Sonra deneme- yanılma yöntemiyle kendi kendime bu işi öğrendim" dedi. Yurt içi ve yurt dışından özel mücevher siparişleri alan Gülay Atıcı Ertan, yaptığı işin kolay olmadığını, günlerce emek harcadığını aktardı. Atıcı, "Bilinir bir usta olduğum için, hem yurt dışındaki insanlarla hem de yurt içinde çalışıyorum. Aslında tamamen dikkat isteyen, biraz matematik gerektiren bir iş. Çok sabırlı olmanız gerekiyor; çünkü bir taş için günlerce kesim yapmanız gerekiyor. Aynı zamanda ham madde kaybınız çok. İyi bir kesimci, benim kullandığım teknik olan midpoint tekniğiyle yüzde 80 fire ile taşı kurtarabilir; ancak yüzde 20'dir kalan. Dolayısıyla her aşamada taşı kaybetme riskiniz var. Büyük bir emek harcayarak haftalarca emek harcadığınız, kestiğiniz taşı son aşamada bile kaybetme riskiniz var" ifadelerine yer verdi.
ABD'DEN ÖDÜL
Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nden iki defa ödül aldığını da dile getiren Gülay Atıcı Ertan, son olarak sözlerine şöyle devam etti: "Başladığım yıllarda hiç kadın usta yoktu; ama şimdi yeni yeni tercih edilebilir bir meslek haline dönüşmeye başladı. Yeterli sayıda değil henüz. Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda kesimci var. Bir oyuncu için Oscar, Nobel ya da bir olimpiyatta madalya almak neyse bir sporcu için, değerli taş kesimciler için de bu madalyalar ve bu sertifikalar bizim için aynı anlamı taşıyor."