İlkbaharla birlikte sizinde içiniz kıpır değil mi? Sabırsızlıkla beklediğimiz bahar nihayet geldi. Ege'de doğa tüm ihtişamını adeta şov yaparcasına pervasızca sergilemeye başladı bile. Bahar deyince akla gelen ilk nedir sizce? Tabii ki rengarenk ve mis koku çiçekler... İlkbaharın coşkusunu çiçeğin başkenti Bayındır'da yaşamaya hazır mısınız? Evet, şimdi mis kokulu festival zamanı... Bu yıl 2- 4 Mayıs tarihler arasında gerçekleştirilecek 26'ncı Uluslararası Çiçek Festivali'nde İzmir'in tarihte Gülbahçe diye anılan çiçeklerle ünlü kentini gelin birlikte gezelim... Mis kokulu çiçeklerin yetişmesi için gerekli 'mikroklima' iklim özelliği ile ünlü Osmanlı'nın Gülbahçesi Bayındır'da artık neredeyse tüm hazırlıklar tamamlandı. 2 Mayıs Cuma günü kapılarını bir kez daha açacak olan festivalde ev sahibi Bayındırlılar büyük bir heyecanla misafirlerini beklemeye başladı.

ZENGİN TARİH
Bayındır Kalesi, Dar'ul Kurra Cami, Hacı Sinan Cami ve Medresesi, Çinili Mescit, Gömeçli, Kelleci ve Eskici Dede Türbeleri mutlaka gezilip görülmesi gereken yerler. ReStore edilen Ermeni ve Rum Kiliseleri ise görülmeye değer bir başka gözde mekanlardan. Yine tarihi Tekel Hanı, Papaz Evi, Hanlar ve tarihi çeşmeler ile adeta zamanın eşiğine sıkışmış İstasyon Garı sizi zaman tüneline içine çekecek.
LEZZETLER
Festival coşkusu içinde Bayındır'ı gezerken çok acıktık. Malum, Ramazan bayramından yeni çıktık, aman kilolara dikkat. Abartmamak kaydıyla çiçek diyarının özel lezzetlerini tatmaya ne dersiniz? Bunların başında katmer ve etli ekmek geliyor. Yöresel keşkek, köy ekmeği, pişmiş turşu, ada pilavı, Bayındır usulü tarhana, otlu pide ve muhteşem patlıcan balığı alternatif lezzetler arasında.

NASIL GİDİLİR NEREDE KALINIR?
Bayındır otomobiliniz ile size yaklaşık 1 saat mesafede. Otobanı kullanarak rahat ve konforlu bir yolculuk yapabilirsiniz. Sık aralıklarla otobüs ve tren seferleri mevcut. Konaklayabileceğiniz tesis sayısı ise maalesef sınırlı.

ÇİÇEKLERİN ANNESİ ZEYNEP TEYZE
Belediye binasının hemen karşısındaki Kani Bey parkındaki çiçeklerle bezeli Zeynep teyzenin çiçeklerle bezeli heykeli eminiz dikkatiniz çekecek. Bayındır'da çiçeğin hikayesi Selanik göçmeni Zeynep Çakır ile başlıyor. Bayındırlıların Zeynep annesi 1924'te Selanik`te doğmuş. 1941 yılında ailesiyle birlikte Türkiye'ye göç etmek zorunda kalınca İzmir`in Bayındır ilçesine yerleşmiş. Zeynep annenin çocukluğundan buyana çiçeklere olan aşkı hiç bitmemiş. Bir gün babası kızının bin bir emekle diktiği çiçek saksısını dükkanının önüne koymuş. Aman Allahım gelen geçenin çiçekte gözü kalmış. Bir bakan dönüp bir daha bakmış. Günlerden bir gün, İzmirli bir çiçekçi esnafı, tesadüfen gittiği Bayındır'da Zeynep teyzenin yetiştirdiği birbirinden zarif çiçekleri görünce aklı başından gitmiş. Sorup soruşturduktan sonra Zeynep anneye ulaşmış. Bakmayın anne dediğimize, Zeynep Çakır o zamanlar yetiştirdiği çiçekler gibi güzel mi güzel alımlı mı alımlı bir genç kız. İzmirli çiçekçi esnafı dayanamayıp, tüm çiçeklere talip olmuş. İşte o günden sonra Zeynep annenin ve göç ettiği Bayındır'ın kaderi değişmiş. 89 yaşındayken vefat eden Zeynep Çakır'ın çiçeklerle bezeli heykeli bu gün çiçek diyarının başköşesini süslüyor.