Tirelilerin yaklaşık 600 yıldır geleneksel kahvaltı lezzetleri arasında yer alan 'Tak Tak Kebabı' Ramazan ayında da iftar sofralarının baş tacı... Ramazan ayında iftar öncesi, diğer günlerde ise sabah erken saatlerde tüketilen 'Tak Tak Kebabı'nın geçmişi avcılığı ile ün salmış Padişah IV. Mehmet'e kadar uzanıyor... İşte ustasından Tire'nin ünlü Tak Tak kebabının öyküsü...
Sizlere öyle bir kebaptan bahsedeceğiz ki geçmişi Osmanlı'ya kadar dayanıyor. Evet, ünü padişahlara uzanan geleneksel lezzet 'TAK TAK KEBABI'ndan bahsediyoruz. İlk tattığınızda eminiz 'Aman Allahım, olmaz böyle lezzet' diyecekseniz. Zaten, bu güne kadar tatmadıysanız da inanın çok şey kaçırmışsınız demektir. Tirelilerin, yaklaşık 600 yıldır geleneksel kahvaltı lezzetleri arasında yer alan 'Tak Tak Kebabı' Ramazan ayında da iftar sofralarının baş tacı... Ramazan ayında iftar öncesi, diğer günlerde ise sabah erken saatlerde tüketilen 'Tak Tak Kebabı'nın geçmişi tarihte avcılığı ile ün salmış Padişah IV. Mehmet'e kadar uzanıyor... İşin ustası 55 yaşındaki Hasan Sanlığ'dan, Tak Tak kebabının öyküsünü Yeni Asır'a anlatmasını istedik...
KISACA KENDİNİZİ TANITIR MISINIZ?
İsmim Hasan Sanlığ, 55 yaşında evli ve 2 çocuk babasıyım. Baba mesleğim olan Tak Tak kebapçılığını uzun yıllardır severek ve özveriyle yapıyorum. 1977 yılından buyana bu işin içindeyim. Babam emekli olduktan sonra mesleği ben devraldım. Oldukça zorlukları olan bir işe sahibim. Gece yarısı başlayan mesaimiz sabahları yaklaşık 10-11'e kadar sürüyor.
TAK TAK KEBABI'NIN İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Tak Tak kebabının ismini, eti sert bir tahtanın üzerinden doğrarken çıkardığı 'tak tak' şeklindeki sesten aldığı söyleniyor. Diğer yerlerde, tandır ve kuyu kebabı olarak bilinse de Tire'de 'Tak Tak kebabı' diye tanınıyor. Ramazan aylarında ise kebabımız kahvaltı yerine iftar sofralarını süslüyor. Siparişler genelde önceden verilse de top patlamadan saatler önce dükkanımızın önünde uzun kuyruklar oluşuyor.
KEBABIN TARİHİ GEÇMİŞİ ÇOK ESKİ DEĞİL Mİ?
"Tak Tak Kebabı" son derece güçlü ve doyurucu bir kahvaltı şeklidir. Genelde, sabahları yenilen kebabın, bir avcı geleneği olduğu bilinmektedir. Kebabın aslının ise Tatar Türkleri'ne kadar uzandığı rivayet edilir. Osmanlı tarihinde "Avcı Mehmet" diye tanınan Padişah IV. Mehmet'in, Tire dağlarında ava çıkmadan önce sabahları kafilesine kuzu veya oğlak çevirerek tandır yedirdiği rivayet edilmektedir. Oldukça doyurucudur, tüketildikten sonra kolay kolay acıkılmaz ve uzun saatler tok tutar.
EMEK VE ZAHMET İSTİYOR
HAZIRLANIŞINI ANLATIR MISINIZ?
Günümüzde, sabah 06.00 civarında tezgahlarda yerini alan "Tak tak Kebabı" için hazırlıklarımıza gece 02.00 civarında başlıyoruz. Hazırlanışı oldukça zahmetli. Kuyuya atılan meşe odunlarını tutuşturulduktan sonra üzerine bakır kazanın içinde pirinçli su koyarak ateşin kor haline gelmesini bekliyoruz. Sonrasında kazanı kuyunun içine indirip, önceden özenle seçtiğimiz kuzu etlerini de kancalarla üzerine asıyoruz. Ortalama 6 aylık süt kuzunun etini tercih ediyoruz. Yoksa kebabın lezzetinden ödün vermiş olursunuz. Ardından, kuyunun kenarlarını çamurla sıvayarak beklemeye geçiyoruz. Bir süre sonra pişen etin süzülen yağları kuyunun dibindeki pirinç çorbasının kazanına damlaya damlaya akmaya başlıyor. Ortaya yayılan enfes kokular arsında kebap ve pirinç çorbası birlikte pişiyor. Ortalama, 1- 1 buçuk saat sonra kuyu açıldığında ise artık kebabımız ve çorbamız servise hazır hale geliyor. Tandır yağıyla yapılan pirinç çorbası en az "Tak tak kebabı" kadar rağbet görüyor. Tak tak kebabı yemeye gelenler kahvaltılarına çorbayla başlayıp, kebapla sonlandırıyor.
KEBABIN ÜNÜ SINIRLARI AŞTI DEĞİL Mİ?
Tak Tak Kebabı, son yıllarda yazılı, görsel ve sosyal medyada çok tanınır ve bilinir oldu. Kebabı tatmak için çevre il ve ilçeler başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanından hatta yurt dışından gelen misafirlerimiz oluyor. Mesleğimi çok seviyorum. Allah izin verirse daha uzun yıllar işimin başında olmak istiyorum.