Türk tiyatrosunun usta isimlerinden İhsan Ustaoğlu, 1963 yılında Trabzon'da doğdu. Sanat yolculuğuna İstanbul Belediyesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde başladı. Sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda bir yönetmen, eğitmen ve tiyatro aktivisti olarak tanınan Ustaoğlu, yıllar içinde sahne sanatlarına yaptığı katkılarla tiyatro dünyasında saygın bir yer edindi. 2017 yılında Tiyatro Gazetesi Emek Ödülü'nü kazanarak sanat hayatındaki başarısını taçlandıran sanatçı, sahneye adadığı ömrü boyunca birçok projeye imza attı. Kültür Kentleri Birliği ve Kadıköy Sanat Platformu'nun kurucularından biri olan sanatçı, sadece yetişkinlere yönelik projelerle değil, çocuk tiyatrosu ve eğitim alanındaki çalışmalarıyla da büyük bir iz bıraktı.
Adana'da Engelsiz Yaşam ve Farkındalık Derneği bünyesinde engelsiz çocuklarla ritim atölyeleri düzenleyen Ustaoğlu, Yüreğir Halk Eğitim Merkezi'nde 300'ü aşkın çocuğa beden perküsyonu eğitimi vererek tiyatro ve müziğin birleştirici gücünü kullandı. 8-15 yaş arası çocuklarla sahneye koyduğu 9 klasik çocuk oyunu, onun tiyatroya olan inancının ve disiplinli çalışmasının bir yansımasıdır.
YENİ BİR UFUK AÇTI
2010 yılında Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Gültekin Tepe ile birlikte bölgenin ilk Ramazan programını düzenleyerek sanatı coğrafi sınırların ötesine taşıyan Ustaoğlu, aynı yıl Adana'da profesyonel ilk şiir korosu olan "Adana Şiir Korosu"nu kurarak sanatsal çeşitliliğe öncülük etti.
Koro, ilk dinletisinde Şair Didem Madak'ın şiirlerinden oluşan bir performans sergileyerek sanatseverlerle buluştu. Ancak Ustaoğlu'nun tiyatro sahnesindeki en büyük başarısı, klasik eserleri minimalist kadrolarla devasa bir sahne deneyimine dönüştürme yeteneğidir. Kurucusu olduğu Tia Sahne Oyuncuları ile yalnızca üç yıl içinde beş farklı oyun sahneleyen sanatçı, en iddialı projesini ise usta oyuncu Deniz Anıl ile birlikte hayata geçirdi.
Dünya edebiyatının en çarpıcı eserlerinden biri olan Suç ve Ceza romanını yalnızca iki oyuncuyla sahneleyerek tiyatro sanatında yeni bir ufuk açtı. Bir yanda Dostoyevski'nin derin psikolojik analizleri, diğer yanda iki oyuncunun ustalıkla işlediği karakterler... Seyirciler, büyük prodüksiyon gerektiren bir eserin nasıl yalnızca iki kişilik bir kadroyla dev bir tiyatro şölenine dönüşebileceğini hayranlıkla izledi. Oyunun yapımını Sek Prodüksiyon üstlenirken, organizasyonu Chaplin Sanat gerçekleştirdi.
SAHNELEME ANLAYIŞI
Ustaoğlu'nun minimalist ama etkili sahneleme anlayışı yalnızca bununla da sınırlı kalmadı. Büyük sahnelemelerin küçük kadrolarla da mümkün olduğunu bir kez daha kanıtlamak adına Stefan Zweig'in Bir Kalbin Çöküşü adlı eserini oyunlaştırarak, Mayıs ayında tiyatroseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Büyük metinlerin, az sayıda oyuncuyla ama güçlü bir yorumla sahnelenebileceğini gösteren bu oyun, tiyatronun özüne, yani hikâyeye ve oyunculuğa odaklanıyor. İhsan Ustaoğlu, tiyatro sanatını sınırların ötesine taşımaya, büyük hikâyeleri küçük ama devleşen kadrolarla anlatmaya devam ediyor. Minimalizmin gücünü, anlatının büyüsünü ve tiyatronun sonsuz imkanlarını kullanarak Türk tiyatrosuna yeni bir soluk getiren sanatçı, oyun yazma, oyunlaştırma ve oyunculuk serüvenine hız kesmeden devam ediyor.