Şırnak'ta, önceki gece katırlarla sınırı geçmeye çalışan kalabalık bir grup bölgede uçan İnsansız hava araçları (İHA) tarafından terörist olarak değerlendirilince hava harekatı düzenlenerek gruptaki 35 kişi öldürüldü, bir kişi ağır yaralandı. Daha sonra ise grubun sınır köyü Ortasu'da yaşayan mazot kaçakçıları olduğu ortaya çıktı. Geçen yıl 11 askerin şehit olduğu Gediktepe saldırısında sınırı geçen terörist grubun kaçakçı köylüler olduğu sanılarak durdurulmadığı hatırlanınca, önceki geceki bombalama ikinci bir Gedikpaşa olayından duyulan korkuya bağlandı. Nitekim Genelkurmay, "Operasyon teröristlerin kamp bölgesinde yapıldı" derken, valilik soruşturma başlatıldığını açıkladı. Köylüler ise sabahın ilk ışıklarıyla sınırı geçerek cesetleri toplayıp katır sırtında köye taşıdı.
Güvenlik güçleri, önceki gün Kuzey Irak'tan kalabalık bir grubun Türkiye sınırına doğru ilerlediği yönünde istihbarat alınca sınır hattında güvenlik önlemlerini artırdı. İHA'lar önceki gün sınır hattında keşif uçuşu başlatırken, bölge termal kameralarla da izlenmeye başladı. İHA'lar ve termal kameralar, akşam saatlerinde, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı olan, sınırın sıfır noktasında kurulu Ortasu köyü karşısındaki Irak topraklarında hareket halinde bir grup olduğunu belirledi. Katırlarla hareket eden grubun görüntüleri Harekat Komutanlığı'na iletildi. Grup sınıra ulaşmak üzereyken hava harekatına karar verildi. Diyarbakır'dan 21.30'da havalanan F-16'lar yaklaşık bir saat boyunca bölgeyi ateş altına aldı.
"ÖLENLER KAÇAKÇI"
Ortasu ve Gülyazı köylüleri, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte sınırı geçerek operasyon bölgesine ulaştı. Köylülerin katırlara yükleyerek köy meydanına taşıdığı cesetlerden 3'ü ile bir yaralı, Şırnak Devlet Hastanesi'ne, diğer cesetler ise Uludere Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Köylüler vurulan grubun, Ortasu ve Gülyazı'dan giden kaçakçılar olduğunu öne sürdü. Hepsinin akrabaları olduğunu belirterek, "Mazot kaçırıyorlardı, dönüş yolundaydılar. Gece sesleri duyunca vurulduklarını anladık. Sabah giderek cesetlerini topladık" dedi. Cesetler köy meydanına getirildiğinde yakınları sinir krizi geçirdi.
CESETLER YANMIŞ
Köylüler, katır sırtlarındaki mazot bidonlarının da patlaması nedeniyle cesetlerin büyük bölümünün yandığını öne sürdü. Savcılık cenazeleri otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na göndermek istedi. Köylüler yakınları cenazelerini vermek istemeyince Şırnak Valiliği ile temasa geçildi. Valilik, cenazelerin yakınlarından zorla alınmasının gerilimi artıracağını hatırlatınca Adli Tıp Kurumu uzmanlarının ilçeye getirilmesi ve otopsi işleminin Uludere'de yapılması benimsendi. Malatya ve Diyarbakır'dan Adli Tıp Uzmanı getirtildi ve ölenlerin otopsilerinin Şırnak ve Uludere'de yapılacağı açıklandı.
Şırnak Valiliği Kriz Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, "Irak'ın ilimiz Uludere ilçesine yakın sınırında 28 Aralık'ta gerçekleştirilen hava harekatı sonucunda 35 kişi hayatını kaybetmiş, 1 kişi yaralanmıştır. Konu ile ilgili gerekli adli ve idari tahkikat başlatılmıştır" denildi.
Sabah saatlerinde olayın duyulmasının ardından BDP'liler de köylere hareket etti. BDP'li Uludere Belediye Başkanı Fehmi Yaman ölenlerin kaçakçı köylüler olduğunu söyledi. BDP Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak da beraberlerinde bölge milletvekilleriyle Ortasu köyüne gitti. Ortası ve Gülyazı köyleri ile Uludere ve Şırnak'ta yoğun güvenlik önlemi alındı.
Genelkurmay: Olay kamp yerinde gerçekleşti
Genelkurmay Başkanlığı, TSK'nın Kuzey Irak'a yönelik hava harekatında 35 sivilin öldürüldüğü iddialarına yönelik açıklama yaptı. Bir grup teröristin sınırı geçerek eylem yapacağı istihbaratı üzerine bölgeye savaş uçaklarının gönderildiği bildirilen açıklamada olayın yurtiçinde meydana gelmediği, harekatın sivil yerleşim merkezi bulunmayan Kuzey Irak'ın Sinat-Haftanin bölgesinde yapıldığı belirtildi. Açıklamada, "Olayın meydana geldiği yer, bölücü terör örgütünün ana kamplarının konuşlu olduğu, sivil yerleşim bulunmayan, Irak kuzeyindeki Sinat-Haftanin bölgesidir" denildi. Kaçak mazot taşındığı iddia edilen katırlarla terör örgütünün sınıra silah sokmaya çalıştığını geçmişte de tespit ettiklerini belirten Genelkurmay, olayla ilgili adli ve idari soruşturmanın başlatıldığı bilgisini de verdi.
Gedikpaşa korkusu
Geçen yıl 11 askerin şehit edildiği Gediktepe saldırısı sonrası dönemin komutanı, "İlk ateşe karşılık vermeyince köylü ya da kaçakçı sandık, operasyon yapmadık" demişti. Geçen yıl Haziran ayında, Türkiye-İran-Irak üçgeninde bulunan, Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Tekeli Taburu Gediktepe üs bölgesine gece 02.00 sıralarında uzun namlulu silahlar, roketatarlar ve ağır silahlarla saldıran terörist grup, saatler süren çatışma ve sonrasında çıkan sıcak temaslarda 11 askeri şehit etmişti.
Çelik: "Kasıt değil, operasyon hatası"
Şırnak'ta meydana gelen ve 35 vatandaşın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan operasyonun ardından, AK Parti'den ilk açıklama Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik'ten geldi. Çelik, Başbakan Erdoğan başkanlığında yapılan AK Parti MKYK toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Toplantılarda yapılan değerlendirmeleri aktaran Çelik, "Türkiye bir hukuk devletidir. Yapılan yanlış varsa, hukuk devleti mantığı içinde tespit edilecek ve gereği neyse yapılacaktır" dedi. Yaşanan olayda "kesinlikle kasıt olmadığını" ifade eden Çelik, "İstihbarat hatası mıdır, yanlışlık mıdır bunları yapılan araştırmalar ortaya koyacaktır. Bir hata, kusur, yanlış, eksiklik varsa asla örtbas edilemeyecektir" diye konuştu.
"Demekki Kürtlerin hakkı bombaymış"
YALÇIN BAĞBOZAN (DENİZLİ)
CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Irak sınırındaki hava operasyonunda ölenlerle ilgili sert bir açıklama yaptı. Başbakan, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'nı istifaya çağıran Cihaner, "Başbakan Yardımcısının (Bülent Arınç'ı kastediyor) mecliste 'Kürtlerin hakkı neyse verilecek' diye yaptığı o konuşmanın ardından, demek ki Kürtlerin hakkı bombaymış diye insanın kabul edesi geliyor" diye konuştu. Yaşanan olayın demokratik bir hukuk devletinde kabul edilebilemez olduğunu söyleyen Cihaner, "Bunu iktidarın terörle mücadele altında yaptığı yanlışlara bağlayabiliriz ancak. Bir kaç ay öncesinden bir furya başlamıştı. Askerin aldığı görüntülerde, sivil terörist ayırımı yapamadığı için müdahale etmemesini kasıtlı bir olay olarak değerlendirip o dönemdeki görevliler adeta medyatik bir lince tabi tutulmuştu. Oysa demokratik bir hukuk devletinde böyle bir şüphe varsa, ateş edilmez" dedi.
