CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen programda konuştu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR: Ülkemizde sırf kendi zihninin vehmi olan üstünlük duygusu nedeniyle kadına kötü muamele eden, hatta cana kıyan anlayışa karşı mücadelemizi sürdürüyoruz.
2002'de TBMM'de 24 olan kadın milletvekili sayısı 2015'te 81'e yükseldi. Belediye başkanı ve meclis üyesi sayısında ciddi ilerleme sağlandı. Kadınların oranı üst düzey bürokraside yüzde 12'yi buldu.
AYAĞINI ÖPÜN: Benim gözümde kadınlar insanlığın öğretmenidir.
Buradan ayrıldığınızda gidip annenizin ayağını öpün. Peygamber Efendimiz ne diyor? "Cennet annelerin ayakları altındadır." İlk vahiy geldiğinde Sevgili Peygamberimiz kime tutunuyor? Eşine, Hz. Hatice validemize.
İSLAM'IN GÜZELLİĞİ: Din adamı olarak ortaya çıkıp da ne yazık ki kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunup dinimizde kesinlikle yeri olmayan bazı kendine göre içtihatta bulunan kişiler çıkıyor. Anlamak mümkün değil. Bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar, çok farklı bir asırda, dünyada yaşıyorlar. Çünkü İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. İslam'ın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz İslam'ı 14-15 asır öncesi hükümleriyle kalkıp da bugün uygulayamazsınız. Onun için de bugün İslam'ın uygulanması yer, zaman, koşullar, her şeyiyle o da değişiyor.
İslam'ın güzelliği burada zaten.
RABB'İM TEFE KOYMASIN: Beni birçok hocaefendi tefe koyacak o ayrı mesele. Rabb'im bizi tefe koymasın.
'Aslolan,mukaddes kitabımız Kuran'dır'
İstisnaları genelleştirmek, tarihin belirli bir dönemine toplumların özel şartlarına uygulamaları, geleneksel davranışları taşımaya çalışmak sadece meseleyi sulandırmaya yarar. Halbuki biz sorun görüyoruz ve çözmeye çalışıyoruz.
Eksikler olabilir, hatta kimi durumlarda yanlış da yapılmış olabilir. Bunların iyi niyetle ortaya konması halinde derhal düzeltilmesi mümkündür. Reklamın iyisi kötüsü olmaz! Bu mantıkla dikkat çekmek, ispat-ı vücut yapmak için söylenen sözleri kabul etmiyoruz.
Hele hele bu tartışmayı dinimizin kavramlarıyla yürütmek sadece kadınlara değil, inanın inancımıza da dinimize de haksızlıktır. Tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi dini hususların tartışılmasında da seviyeler vardır. Kuran'a, sünnete, kıyasa vakıf olmayan insanlara istisnai birtakım uygulamaları anlatmaya kalktığımızda züccaciye dükkânına giren fil misali bir sürü başka şeyi kırıp dökmek kaçınılmaz hale geliyor. Aslolan nedir? Bizim mukaddes kitabımız Kuran'dır. Kuran'a ters değilse mesele bitmiştir.
Diyanet teşkilatımızın Din İşleri Yüksek Kurulu var. Çok çok vasıflı, bütün ilim dallarında yetki sahibi olan hocalarımız var. Tefsirde, hadiste, fıkıhta birçok...
Hocalarımız ne iş yapıyorlar? Niye sessiz kalıyorlar? Sessiz kalıp bu alanı niçin bu adamlara kaptırıyorlar? FETÖ konusu da böyle oldu. Asıl konuşması gereken konuşmayınca meydan kime kaldı?
FETÖ'ye kaldı. FETÖ'nün arkasından gelen tiplere kaldı. Onların da zaten vasıfları ortada. FETÖ'nün kalitesi ortada. Arkasından gidenler ona tabii olduklarına göre onlar onlardan daha da geri.