Libya'da 2014 yılında başlayan ve günümüze kadar süren iç savaşta Türkiye'nin ve Birleşmiş Milletler'in desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti, başkent Trablus'u ele geçirmeye çalışan darbeci general Hafter karşısında önemli başarılar elde etti. UHM'nin bu başarıları elde etmesinde Türkiye'nin desteği dikkat çekerken Başbakan Fayiz es-Serrac'ın Ekim ayında görevini bırakacağını açıklamasıyla Libya'da taşlar yerinden oynadı. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de etkisini artırdığı ve uluslararası toplumun dikkatini çektiği son dönemde, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yaptığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması Akdeniz kaynaklarının komşu ülkelerle ortak ve adil paylaşımı konusunda önemli bir başlangıç oldu. Hatta bölgede ve Libya'da planları olan Fransa gibi ülkelerin hesaplarını da bozarak Türkiye düşmanlarını bir araya getirdi.
YETKİ KARMAŞASI VAR
Libya'da yaşanan yetki karmaşası, Sirte'nin kontrolü, silahsızlandırılması, petrol sevkiyatı ve gelirinin kullanılması gibi temel konular üzerinde anlaşmazlık devam ediyor. Zaman zaman bu konular üzerinde uluslararası desteklerle çeşitli çözüm senaryoları gündeme gelse de yaklaşık bir aydır devam eden ateşkes süreci, henüz çözüm için kritik bir noktaya gelmiş değil. Libya krizinde temel konular üzerinde anlaşmazlıklar devam ederken 21 Ağustos'ta ilan edilen ateşkesin ardından müzakereler hızlanmış durumda.
GİRİŞİMLER TEHLİKEDE Mİ?
Bu noktada Serrac'ın istifası ülkedeki krizin siyasi çözümünü zora sokacak bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Çünkü Serrac, Türkiye'nin bölgedeki etkisini artırması noktasında da en başından beri kritik bir rol oynuyor. UHM Başbakanı Fayiz es-Serrac, Ekim ayı sonunda görevlerini yeni kurulacak hükümet ve yürütme meclisine teslim etmek istediğini belirtti.
SERRAC NEDEN İSTİFA ETTİ?
Libya devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, "Libyalılar arasında Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde istişareler ve görüşmeler yapıldığını görüyoruz. Bunları memnuniyetle karşıladığımızı ve daha geniş bir uzlaşı ve anlaşmaya dönüşmesini ümit ettiğimizi açıklıyorum" diyen Serrac, Son siyasi görüşmeler, devlet kurumlarının birleştirilmesi ve parlamento ile başkanlık seçimlerinin yapılması için yeni bir sürecin altyapısına hazırlık oldu. Yürütme yetkimi en geç ekim sonunda devretmeyi samimiyetle istediğimi herkese ilan ediyorum. Bu sürede diyalog komitesinin faaliyetlerini tamamlamış, yeni bir başkanlık konseyi seçmiş ve görevi devralacak yeni başbakanı görevlendirmiş olacağını umuyorum" diye konuştu.
TIKANAN SÜRECİ AÇMA ADIMI
Serrac'ın istifa açıklamasının ardında yolsuzluğa karşı başlatılan protestolar ve iç siyasi çatışmalarının getirdiği baskının olduğu iddia edilse de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da dediği gibi bu kararı ülkede bazi kritik noktalarda tıkanan siyasi sürecin evrilmesine olanak tanınması olarak değerlendirmek daha doğru olur.
İKİ FARKLI SİYASİ SÜREÇ İŞLİYOR
LİBYA'DA Darbeci Hafter birliklerine yönelik sahada yürütülen Öfke Volkanı Harekatı gibi operasyonların yanı sıra siyasi çözüm için iki farklı zeminde çalışmalar yürütülüyor.
ANKARA-MOSKOVA HATTI
Birincisi, Libya hükümeti ile Tobruk meclisi temsilcilerinin 6-11 Eylül arasında gerçekleştirdikleri görüşmeler. Bu müzakerelerin temel hedefi ateşkes zemininin korunması, petrol sevkiyatının devam ettirilmesi ile siyasi müzakerelere zemin hazırlamak olarak değerlendirilebilir. İkinci müzakere süreci ise Türkiye ile Rusya arasında gerçekleşiyor. Ankara'da gerçekleşen heyetler arası görüşme Suriye ve Libya üzerinde yoğunlaşıyor. Ancak teknik heyetlerin siyasi aktörleri harekete geçirme konusunda tam anlamıyla bir ilerleme sağlayamamaları bu güne kadar bölge barışını tehdit eden Hafter gibi darbecileri cesaretlendirdi.
'İSTİFA KARARI ÜZÜCÜ'
Başkan Erdoğan, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Serrac'ın istifa kararına ilişkin geçtiğimiz günlerde açıklama yapmıştı. Erdoğan, "Bu karar bizi üzmüştür. Eninde sonunda darbeci Hafter kaybedecek" ifadelerini kullanmıştı.
'İMZALANAN ANLAŞMALAR ZARAR GÖRMEZ'
SERRAC'IN istifasının, Libya ile Türkiye arasında imzalanan 'Güvenlik ve Askeri İş birliği Mutabakat Muhtırası' ile 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı nasıl etkileyeceği de merak konusu oldu. Serrac'ın, bu anlaşmaların Libya tarafındaki mimarlarından biri olması nedeniyle başta dış basın olmak üzere birçok mecrada Türkiye ile Libya arasında sağlanan bu anlaşmaların tehlikede olduğu yorumları yapıldı.
İŞBİRLİĞİNE DEVAM
ANCAK önceki gün bu konuda bir açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bu anlaşmalar yaşanan siyasi süreçten etkilenmez, çünkü bunlar şahısların değil hükümetin aldığı karar. Başkanlık Konseyi'nin aldığı kararlar, geçerliliğini aynen koruyor. Sayın Serrac görevinden ayrılsa bile, onun çalışma ekibi, Meclis'teki temsilciler, bakanlıklardaki görevliler Türkiye'ye ile bu trafiği devam ettirirler. Bu işbirliğinin devam etmesi konusunda tam bir kararlılık içerisindeler" yanıtını verdi.
RUSYA EL ALTINDAN DESTEK VERİYOR
ABD Afrika Komutanlığı'nın servis ettiği bilgilere göre Rusya bir taraftan Ankara ile görüşmeleri devam ettirirken bir taraftan da Libya'ya savaş uçağı sevkiyatı ve Hafter birliklerine el altından desteğe devam ediyor. Bu ise Moskova'nın Suriye'de uyguladığı taktiklere benzer şekilde ateşkes sürecini yeni bir çatışmaya hazırlık olarak gördüğüne işaret ediyor.
Zümrüt YILMAZ