Suriye’de Türkiye’yi daha neler bekliyor?
Türkiye, 2011 yılından bu yana yanıbaşındaki Suriye’den sınırlarına yönelik terörist saldırılar ve iç savaştan kaçan Suriyelilerin göç dalgasını önlemek için mücadele ediyor. Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin tüm çabalarına rağmen oluşturulmak istenen dış destekli terör devleti ise bölge güvenliği ve geleceği için büyük riskler oluşturuyor.
- Politika
- Giriş Tarihi: 07 Ekim 2020
Türkiye'nin üzerinde bulunduğu coğrafya yüzyıllardır çatışma ve savaşların da merkezinde bulunan bir coğrafya... Ülkemizin jeopolitik konumunun önemini daha ilkokul sıralarında bile hepimiz duymuşuzdur. Fakat bu konunun derinlemesine anlamını maalesef o yaşlarda kavrayamıyoruz. Oysa asıl bilmemiz gereken, Türkiye'nin bulunduğu noktanın birçok dinin doğuşuna sahne olan, en köklü medeniyetlere ev sahipliği yapan, dünyanın en önemli ticaret yollarının kesiştiği, enerji hatlarının geçtiği kritik bir merkez olduğudur.
DÜNYANIN GÖZÜ TÜRKİYE'DE
Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan bu önemli merkez dünyanın gözünün de hiç ayrılmadığı bir bölge. Son 20 yılda etrafımızda birçok kritik gelişme yaşandı. Bunların belki de en önemlisi sınırlarımızın dibinde Suriye'de yaşanan iç savaş. Başta ABD, Fransa, İngiltere, Rusya gibi ülkelerin bulunduğu bir grup, Suriye ile hiçbir sınır bağlantısı olmamasına rağmen bu savaşa dahil olmak istiyor. Bazıları bunu, sorunu diyolog yoluyla çözmek icin sözde diplomatik girişimlerle, bazıları içerdeki isyancı gruplara el altından destek vererek, bazıları ise açık seçik silah ve askeri teçhizat yardımı vererek yapıyor. Bu sonuncu da malumunuz en çok ABD ve Rusya'nın uyguladığı bir formül olarak biliniyor. Sınırlarına kilometrelerce uzaklıktaki Suriye'den ne gibi bir çıkarları olduğunu düşünüyoruz, bölgenin karmaşık olmasından nasıl bir fayda sağladıklarını aklımız almıyor belki ama oradalar ve gitmiyorlar.
AMAÇ KONTROL ALTINDA TUTMAK
Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, eski bir Türkiye büyükelçisi olarak Ankara'dan pek uzak kalamıyor. Çünkü ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi olarak bölgeyi devamlı kontrol altında tutmak istiyor. ABD'nin yıllardır Suriye'nin kuzeyinde PYD/ PKK üzerinden etki sahası oluşturmaya çalıştığı ve bunun için 20 bin TIR'lık silah ve lojistik yardımında bulunduğu biliniyor. Zaten ABD de bu yardımları gizlemiyor.
KÜRT GRUPLARLA GÖRÜŞTÜ
Jeffrey'nin 20 Eylül'de Ankara üzerinden Suriye'nin kuzeydoğusuna gittiği ve Suriye Demokratik Güçleri'nin üst düzey isimleri, Kürt gruplar ile Deyrizor bölgesinden konsey üyeleri ve aşiret liderleriyle ayrı ayrı toplantılar yaptığı, bu toplantıların da Kürt grupları sözde demokratik bir çatı altında bir araya getirme niyetiyle yapıldığı gündeme geldi.
HAREKAT OLMAYACAK GARANTİSİ
Hatta Jeffrey, Suriye'de terör örgütü YPG/PKK elebaşları ve ENKS ile görüşmelerinde Türkiye'nin bölgede terör örgütüne yönelik yeni bir operasyon düzenlemeyeceğini iddia ederek güvence verdi.
ANKARA: TERÖRLE MÜCADELE KARARLILIĞIMIZ DEĞİŞMEDİ
JEFFREY'NİN "Türkiye terör örgütlerine askeri operasyon yapmayacak" şeklindeki iddiası, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarınca yalanlandı. Yapılan yazılı açıklamada, Özel Temsilci Jeffrey'nin adı verilmeden "PKK/YPG terör örgütüyle mücadelemizde ve saldırı nereden gelirse orada cevap verme kararlılığımızda bir değişiklik söz konusu olamaz" denildi.
BİNLERCE SURİYELİ ÜLKESİNE DÖNDÜ
TÜRKİYE, sınırlarının dibindeki terörist yapılardan çok çekti. Yıllardır yüzlerce şehit verdiği PKK terörünün sınır ötesindeki uzantılarının da vatandaşlarına zarar vermesini istemiyor. Bu nedenle bugüne kadar Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı gibi birçok harekat düzenledi. Bu operasyonlarla aynı zamanda ülkemize sığınan 425 bin Suriyeliyi de terörden arındırılmış bölgelere geri gönderdi. Harekatlar aynı zamanda Avrupa'ya yönelik göç dalgasını da büyük oranda önledi.
KUŞATMA GİRİŞİMİ OLARAK NİTELEMİŞTİ
BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye etrafında son dönemde ard arda yaşanan kritik gelişmeleri Türkiye'yi kuşatma girişimi olarak nitelendirmişti. Erdoğan, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, "Suriye'den Akdeniz ve Kafkaslar'a uzanan kriz noktalarını birleştirdiğinizde çıkan tablo, Türkiye'nin açık bir kuşatma altına alınmaya çalışıldığıdır" diye konuşmuştu. Ülkemizin terörle mücadelede en parlak dönemde olduğuna vurgu yapan Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerle ilgili de, "Sınırlarımıza dayanarak vatan topraklarına gözlerini dikenlere cevabımızı mücadeleyi sını ötesine taşıyarak verdik. Bugün Suriye'de 8 bin 200 kilometrekarelik bir alanı kontrol altında tutuyoruz. Bunu keyfi yapmadık, oralardan yapılacak saldırıları merkezinde kontrol altına almak için yaptık. Hala Suriye toprakları üzerinde terör adacıkları oluşturarak ülkemizi tehdit etme hesabı yapanlar artık bu oyunun başarı şansı kalmadığını görmelidir. Ülkemize tehdit oluşturan her yer bizim için harekat alanıdır" ifadelerini kullanmıştı.
İLK GÜVENLİ BÖLGE TEKLİFİ
TÜRKİYE'NİN Suriyeli göçmenler konusunda dünyaya verdiği mesajlar da haklı mücadelesinin sembolü oldu. Türkiye, 2011'de patlak veren ve sonrasında derinleşen Suriye krizinde insani dramın önüne geçmek için güvenli bölge teklifini uluslararası kamuoyunun tartışmasına açtı. Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulmasına ilişkin ilk teklif de bu çerçevede 2013'te dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından eski ABD Başkanı Barack Obama'ya yapıldı. Erdoğan, Obama'ya "Suriye'de uçuşa yasak bölge ilan edilmesi, siviller için güvenli bölge oluşturulması, koalisyon güçleriyle ortak kara operasyonu yapılmasını" önerdi.
AÇIK TEHDİT VE ÖZERKLİK VAADİ
ABD, PYD/PKK ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasındaki görüşmelerin neticelenmesi için yaklaşık 7 aydır ciddi baskı uyguluyor. En son Jeffrey, iki tarafı resmen tehdit ederek, "Anlaşmamaları halinde özerkliği unutmalarını ve mali yardım beklememeleri gerektiğini" söyledi. Yani zorla anlaşma yaptırdığı gruplara özerklik vaadinde bulundu. Masadan imzayla kalkmaları halinde ise mali yardım alacakları gibi özerklikle ödüllendirileceklerini ayrıca idari yapı kurulması için eğitim hizmeti alabileceklerini söyledi. Yani bildiginiz orada bir devletçik kurabileceklerini vaad etti.
EL BAB'DA TERÖR SALDIRISI: 14 ÖLÜ
SURİYE'NİN kuzeyindeki Fırat Kalkanı Harekatı'yla terörden arındırılan El Bab ilçesinde, sivillerin yoğun olarak kullandığı bir noktada, kamyona yerleştirilen bomba infilak ettirildi. Terör saldırısı sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 14 sivil öldü, 50 sivil yaralandı. Bölgede enkaz altında kalan sivillere ulaşılmaya çalışılıyor.
Zümrüt YILMAZ