“Türkiye Afrika’nın kader ortağıdır”

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu Açılış Oturumu'na video konferans ile katıldı. Burada yaptığı konuşmada Afrika ile gelişen ilişkilere değinen ve bölgedeki yatırımların 70 milyar dolar seviyesine çıkarıldığını söyleyen Erdoğan, özetle şunları söyledi:

154 ÜLKEYE DESTEK VERDİK
Batılı ülkelerin maske savaşlarına girdiği bu dönemde Afrika halkları ne yazık ki kaderine terk edildi. Bu tarz sıkıntılı dönemler dostlukların da sınandığı eşik dönemleridir. Biz korona virüsün en sancılı döneminde dost ve kardeşlerimizin yardımına koştuk. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan 154 ülke ve kuruluşun yardım isteğine destek verdik. Yardımlarımız arasında 46 Afrika ülkesi de yer alıyor. Türkiye güçlü sağlık altyapısı ile salgını en iyi göğüsleyen ülkeler arasında yer almıştır. Afrika ülkelerinden her yıl binlerce kardeşimiz hastalıklarının şifasını Türkiye'de arıyor. Sağlık turizmi, ilaç gibi birçok boyutu bulunan bu alanda ilişkilerimizi daha da ilerletebiliriz. Bu yönde atılacak her türlü adımı desteklemeye hazırız. Türkiye olarak ekonomik hayatın tamamen durmasına müsaade etmeyerek dengeli bir politika izledik. Türk şirketleri yurt içi ve dışında takdire şayan bir duruş sergilediler.

PROJE DEĞERİ 70 MİLYAR DOLAR
Normalleşme adımları ile şirketlerimiz de faaliyetlerine döndüler. Enerjiden inşaata, tarımdan, beyaz eşya ve gıdaya kadar birçok alanda eski dinamizmi yakaladık. Afrika'daki projelerin değeri 70 milyar dolara ulaştı. Firmalarımız Afrika'nın alt ve üst yapı eksiklerinin giderilmesi konusunda kritik görevler üstleniyor. Varlık gösterdikleri ülkelerde istihdama en büyük katkı yapan bizim firmalarımızdır. Yabancı bir firmanın 8 senede sürüncemede bıraktığı bir projeyi, Türk müteahhitler 8 ayda tamamlayıp hizmete sunmuştur.

SAVUNMADA DESTAN YAZDIK
Savunma sanayii alanında ülkemizin dışa bağımlılığını yüzde 30'a düşürdük. Savunma sanayisinin cirosu 11 milyar dolara yükseldi. Dünyanın en güçlü 100 savunma sanayisi listesinde 7 şirketle temsil ediliyoruz. Afrika halkları ile milletimiz arasında gönül köprüleri kurduk. Kazan-kazan ilkesi ile hareket ettik. Kıtayı bilen öğrencilerimiz ve işadamlarımızdan istifade ettik. Ankara'daki Afrika büyükelçiliği sayısı 10'dan 36'ya çıktı. Maarif Vakfı, AA ve THY gibi kurumlarla adadaki varlığımızı artırdık. 28 Afrika ülkesini ziyaret ettim. Dünyanın gözlerini kapattığı Somali'yi eşim ile birlikte gezen ilk lider oldum. Gayretlerimiz sonucunda 5.2 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 26.2 milyar dolara ulaştı. Kıta ile 1000 yıllık bağı olan Türkiye, Afrika'nın kader ortağıdır. Biz asla kısa vadeli çıkarlar peşinde değiliz. Biz birlikte başarmak, birlikte yürümek istiyoruz. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan bir ülke olarak buyurgan, tepeden bakan bakışı reddediyoruz.
"SURİYE'DE KALICI DEĞİLİZ"
BAŞKAN Erdoğan, Katar'da yayımlanan "The Peninsula" gazetesine mülakat veren Başkan Erdoğan, "Sömürgeciliğiyle ünlü Fransa'nın Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve şimdi de Ermenistan'ı kışkırtan tavrının altında Türkiye'nin bölgede etkin rol alması bulunuyor. Ege ve Akdeniz meselesi Türkiye'nin asla geri adım atmayacağı bir meseledir" dedi.

KAOS HESAPLARI
ERDOĞAN, Türkiye'nin Körfez ülkelerindeki askeri varlığı ile ilgili de, "Katar'daki üssümüzle ilgili propaganda yayanlar kesinlikle iyi niyetli değildir. Türkiye askeri varlığıyla bütün Körfez bölgesinin istikrarına hizmet etmektedir. Kaos hesapları yapanlar dışında hiç kimse, Türkiye'nin ve Türk askerinin Körfez'deki varlığından rahatsız olmamalı" ifadelerini kullandı. Suriye'deki çatışmalardan en fazla Türkiye'nin etkilendiğini kaydeden Erdoğan, "Hiçbir devlet sınırlarının dibinde terör örgütünün palazlanmasına müsaade etmez. Türkiye, Suriye topraklarında asla kalıcı değildir. Kimsenin toprağında gözümüz yok. Kriz kalıcı olarak çözüldüğünde Suriye'deki varlığımız sona erecek" dedi.
MİNSK GRUBU HİÇBİR İRADE GÖSTERMEDİ
KONUŞMASINDA Karabağ'daki Ermenistan saldırılarına da değinen Erdoğan, "Karabağ 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edilmiş bir Azerbaycan toprağıdır. Ermenistan bu topraklardan, yapılan tüm çağrılara rağmen çekilmemiştir. Minsk Grubu da sorun çözme konusunda hiçbir irade göstermemiştir. Ermenistan'ın uzlaşmaz tavırları ile kangrene dönmüş sorunun çözümü işgalin son bulmasıdır. Türkiye olarak tüm kalbimizle Azerbaycan'ın haklı mücadelesini destekliyoruz" dedi.