Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan dönem başkanlığında gerçekleştirilen G-20 Liderler Zirvesi'nde konuştu. Erdoğan, telekonferansla gerçekleştirilen zirvede yaptığı konuşmasında, "Salgınla mücadeleyi iş birliği ve dayanışma olmadan başarıya ulaştırmamız mümkün değildir. Salgın sürecinden yardımlaşma ve dayanışma konusunda dünya gelişmiş ülkeler başta olmak üzere maalesef iyi bir imtihan veremedi. Salgınla mücadele de özellikle ekonomik bakımdan güçsüz ülkeler kaderlerine terk edildi. Türkiye olarak 156 ülke ve 9 uluslararası kurulaşa yardım sağladık. Bugüne kadar G-20 üyesi 15 ülkeye hibe yardımı yapmanın yanında ülkemizden satın alma ve ihracat izinlerini de karşılamış bulunuyoruz. Almanya'daki iki Türk bilim insanının ürettiği aşıya dair ümit verici haberleri sevinçle takip ediyoruz. Ancak burada bir hususa dikkat edilmesi gerekiyor. Geliştirilen aşılar mevcut adaletsizlikleri daha da derinleştirmek yerine insanlığın ortak malı olacak şekilde kullanıma sunulmalıdır. Bu çerçevede G-20 platformu aşıya herkesin uygun maliyetli ve hakkaniyetli erişimini güvence altına alacak mekanizmaları hazırlamalı ve işletmelidir. Türkiye olarak biz de 16 aşı çalışmamıza bu anlayışla yaklaşıyoruz. Türkiye'nin üreteceği aşıyı inşallah tüm insanlığın hizmetine sunacağız" dedi.
"TOPLUMDAKİ HASSAS KESİMLER SALGININ YÜKÜNÜ DAHA FAZLA TAŞIYOR"
Erdoğan, "Salgın sağlık alanı yanında küresel ekonomik mimari alanında kendisini hissettiriyor. Korumacılığın arttığını, gümrük duvarlarının yeninden yükseldiğini, içe kapanma eğiliminin yeninden güçlendiği görüyoruz. İki yanlışın bir doğru etmeyeceğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü'nün temel ilkeleri çerçevesinde adil bir küresel ekonomik büyümeden ve refah paylaşımından yanadır. Bunun için Dünya Ticaret Örgütü'nün reform sürecinin ilerletilmesi gerekiyor. Örgütün kilit öneme sahip, izleme, müzakere ve anlaşmazlıkların çözümü işlevlerinin iyileştirilmesi şarttır. Salgın iş gücü piyasasını da olumsuz etkiliyor. Özellikle kayıt dışı ekonomide çalışanlar ile kadın, genç ve engelliler başta olmak üzere toplumdaki hassas kesimler salgının yükünü daha fazla taşıyor. Yaşanan sıkıntılar kapsayıcı ve dayanıklı sosyal güvenlik sistemlerinin önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Dünyanın en kuşatıcı ve geniş tabanlı sosyal güvenlik sistemlerinden birine sahip ülkelerden biriyiz. Hızla geliştirip hayata geçirdiğimiz ekonomik, sosyal koruma kalkanı vasıtasıyla istihdamı dengede tutacak önlemleri başarıyla uyguluyoruz. G-20 olarak da salgının etkilerini en aza indirmek adına bir eylem planı devreye aldık. Eylem planının en somut ayağı olarak ele aldığımız borç erteleme girişiminde kaydedilen kademeli ilerlemeyi takdirle karşılıyoruz. 2021 yılı Temmuz ayına kadar uzatılan bu girişime Türkiye olarak katkı sağlayacağımızı bildirmekten memnuniyet duyuyorum" şeklinde konuştu.
DHA