Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP yandaşı gazeteci Can Ataklı ve eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un darbe çağrışımı yapan sözlerine sert çıktı.
Altun Twitter'dan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
Muhalefetin sözcülüğünü yapanlar haftaya darbe söylemleri ile başlamışlar.
Biri "Darbe yapabilecek kabiliyetimiz maalesef yok" derken, bir diğeri "Menderes erken seçim yapsaydı 27 Mayıs olmazdı" diyor.
Darbe özlemi içerisinde olanların bu eşgüdümlü söylemleri hiç sürpriz değil.
Milletin demokratik, sivil hak ve kazanımlarını bir türlü hazmedemeyen, seçilmiş hükümeti kendilerinden olmadıkça meşru görmeyen darbeci zihniyet, 27 Mayıs'tan bu yana hep aynı. Bu millet, seçtiği lideriyle birlikte 15 Temmuz destanını yazan millettir. Kimse aklından çıkarmamalı.
Seçimleri sadece kendileri kazanacaksa meşru gören, Menderes'ten Erdoğan'a milletin adamlarını hiçbir zaman hazmedemeyen bu zihniyete karşı milletimiz elbette uyanıktır.
Darbeyi savunanların, meşru görenlerin, darbeyle tehdit edenlerin demokrasi söylemi ise sadece trajikomiktir.
NE OLMUŞTU?
Gazeteci Can Ataklı, YouTube yayınında Başkan Erdoğan'a yönelik skandal ifadeler kullanmıştı. Ataklı, "Darbe ihtimalini en az görenlerdenim. Darbe, hem de bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok. Bana göre darbe yapmak çok zor." dedi.
"Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım." diyen Ataklı, şöyle devam etti:
"Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal felaket… Çok büyük sel, çok büyük yangınlar… Hani Avustralya'yı yakan yangın vardı ya o kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felaketi gibi… Ama en korkutucu olan Türkiye'nin bir askeri başarısızlık elde etmesi."
İlker Başbuğ ise Cumhuriyet'e verdiği röportajda şu skandal ifadeleri kullandı:
"23 Mayıs 1960 günü DP Genel İdare Kurulu toplantısında Sıtkı Yırcalı, "Derhal seçimleri yapacağımızı açıklayayım" deyince, Adnan Menderes'in cevabı "derhal" olmuştu. Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu."