Avrupa Birliği bütçesine yüzde 18 katkıda bulunan Almanya, birliği kurumsal anlamda ayakta tutan önemli bir ülke. Almanya, tarihten gelen özel ilişkiler, ticaret ve yatırım, uluslararası platformlardaki işbirliği, NATO müttefikliği, sınırları içinde yaşayan Türkler gibi birçok bağlamda ülkemizin de en yakın paydaşları arasında yer alan bir Avrupa ülkesi.
16 YILLIK MERKEL İKTİDARI
26 Eylül'de gerçekleşen seçimler sonrası ülkede 22 Kasım 2005 tarihinden bu yana görevde olan Angela Merkel, görevini devretmeye hazırlanıyor. Veda ziyaretlerine çıkan Merkel, önceki günlerde de İstanbul'a gelerek Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Ziyarette iki lider de olumlu mesajlar verdi. Başkan Erdoğan, "Sayın Merkel ile ikili diyaloğumuz bölgesel konuların çözüme kavuşturulmasında da rol oynadı. Her zaman çözüm odaklı bir lider oldu" dedi. Angela Merkel ise, "Türkiye ile çok iyi ilişkiler için çabaladık. Bu iyi ilişkileri sürdürmek için karşımızda çok fazla görev var" ifadelerini kullandı. Erdoğan ve Merkel, uzun süre iktidarda kalmış liderler olarak, iki ülke ilişkilerinin seyrinde de önemli ölçüde olumlu etki yaptılar. Şimdi Merkel sonrası dönemde Türkiye-Almanya ilişkilerinin ne yöne evrileceği merak ediliyor. Almanya'da Merkel sonrası göreve gelecek koalisyon hükümeti, ülkenin dış politikasına da büyük değişimler getirebilir.
OLUMLU ETKİ YAPTI
Almanya'nın özellikle son dönem içerisinde Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerinin düzelmesinde ve aslında Doğu Akdeniz'de, Ege'de, Kıbrıs
meselesinde de diğer Avrupa ülkelerine oranla çok önemli katkıları oldu. Özellikle Ege'de Yunanistan'ın uzlaşmaz politika ve adımlarına karşı Avrupa Birliği'nin diğer üyelerinde Türkiye'ye karşı oluşan olumsuz havanın dağıtılmasında Almanya'nın yadsınamaz bir rolü var. Merkel, 16 yıllık görev süresinde Almanya odaklı politikasını sürdürürken Avrupa'yı da ihmal etmedi. Merkel sonrası dönemde sadece Almanya'nın değil Avrupa Birliği'nin de yeni bir lider modeline ihtiyacı var. Türkiye açısından Berlin'de hükümetin içinde kimlerin yer alacağı ülkede yaşayan 3.5 milyona yakın Türk nüfusunun refahı için de büyük önem taşıyor. Ancak yeni hükümet kimler tarafından kurulursa kurulsun, iki NATO müttefiki arasındaki ilişkiler karşılıklı çıkarlar üzerine kurulu ve geçmişe dönük çok sağlam bağlara sahip. O nedenle ik ülke ilişkilerinde yakın gelecekte radikal bir değişim beklenmiyor.
KARŞILIKLI İYİ İLİŞKİLER
Zaten başbakanlığın en yakın adayı olarak gösterilen SPD'den Olaf Scholz da seçim çalışmaları sırasında Türkiye ile ilişkileri olumlu yönde sürdürme konusunda kararlı olduğunu ifade etti. Scholz, "Almanya, Türkiye ile halen sıkı işbirliği içinde. Son olarak Afganistan'daki kurtarma operasyonu sırasında Türk askeri Kabil havalimanının korunmasında önemli görev üstlendi. Şu anda ülkeden kaçıp komşu ülkelere sığınmak isteyen insanların korunmasında da işbirliği yapmamız önemli. Ben orada birlikte çalışıyor olmaktan memnuniyet duyuyorum. Türkiye konusunda karşılıklı iyi ilişkide bulunmaya çabalamalıyız" ifadelerini kullandı.
KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR
ALMANYA'DA 26 Eylül'de yapılan seçimlerde Olaf Scholz'u aday gösteren Sosyal Demokrat Parti (SPD), oyların yüzde 25,7'siyle ipi göğüsledi ancak tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadı. Hristiyan Birlik Partileri (CDU-CSU) yüzde 24,1, Yeşiller yüzde 22 ve Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 20 oy aldı.
TRAFİK IŞIĞI KOALİSYONU
ÜÇ partinin kırmızı, sarı ve yeşil renklerinden dolayı "trafik ışığı" koalisyonu olarak anılan ittifak için görüşmeler sürüyor. Son olarak Yeşiller, SPD'nin ardından FDP ile koalisyon görüşmelerine katılmak için oy kullandı.
MERKEL YERİNE SCHOLZ
KURULACAK olası bir hükümette, SPD'den Olaf Scholz'un Angela Merkel'in yerini alarak, Almanya'nın yeni başbakanı olması bekleniyor. Olaf Scholz'un Noel'den önce başlatmayı umduğu nihai bir koalisyon anlaşması, bir kez daha Yeşiller Partisi'nin tüm üyelerinin oylamasına sunulacak. Scholz, halihazırda Merkel kabinesinde Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı olarak görev yapıyor.
ZÜMRÜT YILMAZ