Kılıçdaroğlu'nun 'dinleme' iddiası tipik bir fitne siyasetidir

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK ve MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ekonomide Türkiye Modeli'nin MYK'da kapsamlı bir şekilde ele alınacağını belirtti. Terörle mücadele konusuna değinen Ömer Çelik, "Silahlı kuvvetlerimizin güçlü operasyonları devam ediyor" dedi.

ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME AÇIKLAMASI

Ermenistan'la normalleşme sürecine vurgu yapan Çelik, "Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin bu normalleşme sürecine olumlu bakmasıdır. Türkiye, Azerbaycan sürece olumlu baktığı için adım atıyor. İlk adım İstanbul-Erivan uçuşları olabilir" ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik'in açıklamalarından satırbaşları:

GÖÇMENLERE YUNAN ZULMÜ

"Yunanistan'ın Ege'de saldırgan tutumu göç rotasını değiştirdi. Yunanistan, geri itmeler ve botları şişleyerek insanları ölüme sürüklüyor."

Ukrayna-Rusya gerilimi konusunda da konuşan Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanımız taraflara itidal çağrısında bulunuyor" sözlerini kullandı.

TURKOVAC NE ZAMAN KULLANILACAK?

Türkiye'nin bu tam kapasite ile ve dünyadaki negatif örneklerden olumlu anlamda ayrışarak bu büyük meydan okumayı yönetebilmesi, hem büyüklerimizin hem de ailelerinin sağlıklarının korunması açısından, bunun yanı sıra ekonomik faaliyetlerin devamı, eğitim faaliyetinin devam etmesi, polisimizin, jandarmamızın gönüllü vatandaşlarımızın sahaya inerek en ucra yerdeki faaliyetlere katılması Türkiye'nin büyük ve güçlü bir mücadele vermesini sağladı.

TURKOVAC, Şehir hastanelerinden başlayarak kullanılacak.

KILIÇDAROĞLU'NUN DİNLEME İDDİASI

Ne belge koyuyor ne de savcılığa suç duruyusunda bulunuyor. Hangi bilgi ve belgeye göre söylediğini çıkıp açıklamalı. Kurumlara doğrudan suç teşkil eden yaklaşım atfetmek laubalilik anlamına geliyor. 'Beni dinliyorlar, MYK'yı dinliyorlar' dediğinizde bu tipik bir fitne siyaseti olur. Gereksiz bir mağduriyet içine girmesi doğru değil. Bizim iktidarlarımız dönemimizde bu tip konular gündeme getirildiği zaman, bunların üzerine büyük bir hassasiyetle gidilmesi için hem bir irade ortaya koyulmuştur, hem de çeşitli mekanizmalar ortaya koyulmuştur. Bütün bu söylediklerinin hiçbir temeli yok. İlk olarak bunu 2018 yılında söyledi. Bir partinin genel başkanının daha dikkatli bir dil kullanması gerekiyor.

HDP'DEN CHP'YE ZİYARET

Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. Bu bileşenlerin ne olacağı, adaylarının kim olacağı bizi ilgilendirmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu geçenlerde 7 madde yayınladı. Bir sonraki cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından olacağını söylüyor ve talimatlar veriyor. CHP'nin seçilmiş hükümetler üzerinde denetleme iktidarı arzusu her zaman vardır. Hayali cumhurbaşkanına talimat vermeye dönüştürdüler. Bu Türkiye'deki vesayet tarihi açısından yeni bir aşamaya tekabül ediyor. Kılıçdaroğlu, 'Bir sonraki aday ben olacağım, seçilirsem şunları yapacağım' da demiyor. CHP-HDP ikilisi açısından baktığımızda şöyle bir tablo var. Bir konuda anlaşıyorlar. Tezkereye karşı çıkıyorlar. Hem CHP hem de HDP karşı çıktı. Burada zeminleri olduğu görülüyor. Sonra Kılıçdaroğlu çıktı 'Kandil'i yıkacağız' dedi. Biz de dedik ki hem tezkereye karşı çıkacaksın hem de Kandil'i yıkacağım diyeceksin. Bu iki yapı nasıl ittifak kuracak. Biri Kandil'i yıkmaktan bahsederken diğeri de Kandil'in meşrulaştırılmasına gayret ediyor. Biz de bu şapkadan nasıl bir cin çıkacak diye bakıyoruz. Bu şapkadan cin çıkmaz, sadece cin çarpması çıkar.

MİT bakın kamuoyu çok bilmiyor bunları. Bu teşkilatın kendi çalışma kuralları var. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için operasyonlar gerçekleştiriyor. Bu teşkilat dünyanın sayılı teşkilatları arasına girdi. Türkiye için mücadele ederken şehit verdiğinde şehitlerini bile gizlice defnediyorlar. MİT'in Türkiye'nin demokrasisine göz dikenlere karşı aynı silahlı kuvvetler gibi nasıl operasyonlar yaptığını biliyoruz. Birisi MİT'e bu faaliyetleri yapamaz diye soruşturma açılmasını istiyorsa terör örgütüne destek vermek gibi bir anlayıştan geldiğini görüyoruz. Yüce Meclis'in vekilleri MİT'in faaliyetlerini tartışabilirler. Bu meşru bir alandır. MİT de demokratik denetimden kaçan bir teşkilat değil.