KONUK YAZAR BÜLENT ERANDAÇ YAZDI
Malazgirt Zaferi'nin 951'inci yıldönümü çok anlamlı mesajlar ve gösterilerle kutlandı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli, birleştirici, kucaklayıcı, vatanseverlik anlamındaki milliyetçiliği ifade eden mesajları dikkat çekti. Erdoğan'ın, Malazgirt zafer törenlerine ne ruhen ne de madden katılmayan, CHP-Kemal Kılıçdaroğlu omurgasında kurulan Batı projesi altılı masa liderlerine yönelik vurguları önemliydi.
DERS NİTELİĞİNDE SÖZLER
Erdoğan'ın tarihi bir ders özelliğindeki sözleri de şöyleydi:
"Ülkemizin herkese yetecek imkanı vardır. Devletimiz her bir vatandaşına sahip çıkacak güce ve iradeye sahiptir.Yeter ki milli ve manevi değerlerimize husumet beslemesinler, bunun dışında herkes başımızın tacıdır. Türk tarihinde pek çok zafer varken, Malazgirt'in üzerinde bu kadar çok durmamızın bir sebebi var.
Çünkü Malazgirt, milletimizle birlikte tüm İslam dünyasının bir zaferidir. Malazgirt bu coğrafyada kazandığımız diğer zaferlerin anasıdır.
Malazgirt Zaferi'nden 3-4 yıl sonra kurulan Anadolu Selçuklu devleti 228 yıl sonra Osmanlı, 852 yıl sonra Cumhuriyet bu zaferin meyveleriydi. Bunun için Malazgirt'i asla unutmayacağız." Uzun zamandır Başkan Erdoğan, özellikle aziz milletimizin Kızıl Elma'sı üzerinde ısrarla duruyor.
TÜRKİYE'NİN PARADİGMASI
Birincisi, "ezanlar susmayacak, bayrak inmeyecek" dedikçe yürekleri darlananlar, elleri titreyenler beyhude yere endişe ediyor. Bu ezanlar, bu bayraklar, bu zaferler, bu şehitler onların da özgürlüğünün, geleceğinin teminatıdır.
Hiçbir saldırıya, hiçbir oyuna, hiçbir tuzağa tahammülümüz yok. Bayrağımızı hedef alan hiç kimseyi affetmeyiz. Sultan Alparslan'dan Süleyman Şah'a, Osman Gazi'den Gazi Mustafa Kemal'e ne kadar sıkı kenetlenirsek bugünkü kızıl elmamıza o kadar hızlı ilerleriz.
İkincisi, bağımsız Türkiye'nin tarihi paradigması, 'TEK MİLLET. TEK BAYRAK. TEK VATAN. TEK DEVLET.' Başkan Erdoğan, Türkiye'nin her yerinde, hemen her konuşmasında bunu tekrarlıyor.
Bu gerçek karşısında, CHP-Kemal Kılıçdaroğlu omurgasında kurulmuş altılı masa sakinlerinden, aynı yolda, aynı ruhla bu söz çıkmamaktadır.
Erdoğan'ın tekrarladığı, veciz ifade, mevcut anayasamızın aynen muhafaza edilmesi gereken 3. maddesindeki, 'Türkiye Devleti, ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bir bütündür' ibaresinin değişik şekilde ilân edilmesidir.
MASANIN ALTINDA HDP VAR
Peki, Kemal Kılıçdaroğlu ve yavruları, büyük Türk milletinin gururla, heyecanla seslendirdiği veciz cümleyi ifade etmekten, konuşmaktan neden çekinmektedir?
Çünkü, altılı masanın altında Derin ABD-Avrupa'nın aparatı bölücü terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP vardır. CHP bugün, Cumhuriyetin kurucu ilkelerinden uzaklaşmış, Avrupa'nın gözünün içine bakar duruma gelmiş, bunun sonucu, 'Türkiyelilik' şeklinde uydurma kimlikler ortaya atanların platformu haline dönmüştür. İmralı'daki terörist başının açıklanan tutanaklarda hayâl ettiği yeni cumhuriyet de federatif modeldir Aziz milletimiz unutmadı. Unutmayacak. CHP'li Prof. İbrahim Jaboğlu başkanlığında toplanan CHP-HDP-İP-SP'nin hazırladığı gizli anayasa taslağında HDP'nin (PKK) çok beğendiği bölücü laflar yer alıyordu. Kılıçdaroğlu açıkça, Avrupa yerel yönetimler anlaşmasına imza atmaktan bahsetmektedir. Bu anlaşma, güçlendirilecek yerel yönetimlerin özerk bölgelere kadar uzanan bir haritayı maalesef içermektedir.
Derin Amerıka-Avrupa'nın, Türkiye nüfusunun, mozaik iddialarına bir tuzaktır. Türkıye, AB'den gözünü ayırmayanlara karşılık homojen bir yapıya sahiptir. 'Türk Milleti', bir etnik aidiyeti değil siyasî kimliğimizi ifade eder.
SONUÇ
'Tek Bayrak' 'Türk Bayrağı'dır. 'Tek Vatan', Türk Milleti'nin yaşadığı coğrafya olan 'Türkiye'dir.
'Tek Devlet' de 'Türk Devleti', yani 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Türkiye, ilelebet pâyidar olacaktır ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ismini değiştirmeye hiçbir ırkçı-bölücü muvaffak olamayacaktır.
Anlaşıldı mı Kemal Kılıçdaroğlu ve altılı masa sakinleri?