Dağ fare doğurdu deyimi önemli olayların önemsiz çıkması üzerine kullanılan bir deyimdir.
Özellikle önemli olayların üzerine üstün körü gidilmesinin görülmesi, önemsiz bakışlar doğrultusunda bu deyim ön plana çıkar. Evet, CHP-Kemal Kılıçdaroğlu omurgasında kurgulanan ALTILI MASA mutfaklarında bir yılda hazırlanabilen faaliyet raporu nihayet açıklanabildi.
Altılı Masa'nın faaliyet programı içindeki bölümlerin birçoğu kaos kokuyor.
KAOS KOKAN PROGRAM
Velev ki, iktidara gelirlerse Altılı Masa programı, Türkiyemizi siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa sokacak düşünceler içeriyor. Çıka çıka ortaya koydukları metinlere bakınca bir kakafonik program hazırlamışlar. Altılı Masa'dan SENFONİ ÇIKMAZ diyorduk.
Açıkladıkları metinleri de bu görüşümüzü doğruladı. Altılı Masa'nın bir yıl üzerinde çalıştıkları program bir kakafoni örneği.
■ Ülkenin savunma alanındaki dışa bağımlılığı azaltılacakmış.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türkiye BAĞIMSIZ TÜRKIYE yolunda yürüyor.
Görmemişler. Duymamışlar.
■ Büyük tedarik projeleri, kuvvet yapısı ve kuvvet planlamasını bozmayacak şekilde ülkenin dış politikası ile çelişmeyen bir biçimde yönetilecekmiş. Altılı Masa diyor ki, NATO'ya sormadan S-400 almayız. ABD savaş uçakları almak için bekleriz.
■ Geliştirme takvimleri sürekli sarkan Milli Muharip Uçak, Jet Eğitim Uçağı, A TF 2000 Firkateyni projelerini gerçekçi şekilde hayata geçirilmesi için bütçe oluşturacaklarmış.
Altay Tankı'nda motor tedarik sürecini tamamlanacakmış.
KIZILELMA yok, SİHA yok, belli ki kahraman Selçuk Bayraktar düşmanlığı kafalarında dolaşıyor.
■ Türkiye'nin yeniden F-35 projesine dönmesi için girişimlerde bulunulacakmış.
Altılı Masa, ABD'ye yalvaracak, ABD de üzülecek, F-35 verecek.
Ne hayal!
■ Rusya Federasyonu ile ilişkiler kurumsal düzeyde dengeli ve yapıcı diyalog ile sürdürülecekmiş. Altılı Masa Putin'le değil de, Rusya Dışişlerı Bakanlığı ile teması yeterli görüyor o halde. Eski Türkiye de böyle yapıyordu.
AMERİKA'DAN ÇEKİNİYORLAR
■ Altılı Masa diyor ki, Tüm terör örgütleri ve terörizmle mücadele kesintisiz sürdürülecekmiş.
Altılı Masa, PKK/ YPG diyemiyor. Masadakiler, Amerıka'dan çekindikleri için PKK yazamamışlar.
■ Aziz Milletimizden korktukları için Halk seçimi lafını kullanıyorlar. Cumhurbaşkanı 7 yıl için bir defa seçilecekmiş.
Tekrar Meclis'e seçtirmeyi düşünüyorlar. En az 360 milletvekili çıkarmaları söz konusu olmadığından, bunu nasıl yapacaklarının yöntemimi yazamamışlar.
■ Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulları, ofisleri lağvedeceklermiş. Cumhurbaşkanlığı yardımcısı olacak en az beş liderin ofislerini, danışmanlarını, korumalarını göreve getireceklermiş. - Bakanlıkların sayısını artıracaklarmış.
Eski Türkiye'de 30 bakanlık vardı. Altılı Masa'daki partilerin alacağı BAKANLIKLARI ARTIRACAKLAR ve 6 partinin elemanları ile bu bakanlıklara tayin yapacaklar.
■ Hazine'yi Maliye Bakanlığından ayıracaklar, Bilim ve Yenilikçilik Bakanlığını kuracaklarmış.
Tarım ve Orman Bakanlığını, Tarım ve Gıda Güvenliği Bakanlığı olarak yeniden kuracaklarmış. Bakan yardımcılıklarını kaldırıp müsteşarlık sistemini kuracaklarmış.
SURIYE-IRAK TEZKELERI NE OLACAK?
■ TSK'nın operasyonel gücünü artıracaklarmış. Nasıl olacak belli değil. Örneğin, Irak-Surıye tezkereleri geldiğinde, HDP desteği olmazsa ne yapacaklar?
■ Şehir Hastaneleri inşaatını durduracaklarmış. Hastanelerde vatandaşların yığılmalarına nasıl çare olacaklar?
■ Yerel yönetimlerin genel bütçe gelirlerinden aldığı payı artıracaklarmış. HDPPKK'ya mesaj veriyorlar.
■ 2028 yılı sonunda yıllık ihracatı 600 milyar dolara yükselteceklermiş.
Ama ne kadar ithalat yapacakları tahmini yok.
Dış ticaret açıklarını gizliyorlar.
■ Merkez Bankası'nın İstanbul'daki birimlerini en kısa sürede Ankara'ya geri taşıyacaklarmış. Kur koruma hesaplarının vadeleri dolunca kapatacaklarmış. Dolara dönmelerini sağlamayı düşünüyorlar.
IMF bundan çok memnun olacaktır.
■ Cumhurbaşkanlığı envanterindeki uçakları satacaklarmış.
Kapsamlı ve etkili biçimde vergilerı arttıracaklarmış.
Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimdeki tüm öğrencilere yardımcı kitaba ihtiyaç duymayacak şekilde ders kitaplarını ücretsiz temin edeceklermiş. Fuzuli laf. Zaten bugün aynen uygulanıyor.
SONUÇ
Altılı Masa liderlerinin UFKU DAR demiştik, doğru çıktı. Geleceğe bakamıyorlar ve ESKI TÜRKİYE'YE DÖNÜŞE yönelik arayışlarını sergilediler. Altılı Masa liderleri, "Stockholm Sendromu" yaşıyor. Bu sendrom, celladına aşık olmayı ifade ediyor. Nitekim, Altılı Masa liderleri, sivil ve askerı oligarşinin cirit attığı, atananların seçilenlere pranga taktıkları, sık sık hükümet değişikliklerine yol açan koalisyon dönemlerine, darbelere yol açan mekaniğin çalıştırıldığı ESKI TÜRKIYE PARLAMENTER SİSTEMİNE AŞIK OLDUKLARINI gösteriyorlar.