Hanya'yı Konya'yı anlamak, öğrenmek deyimini hepimiz mutlaka biliriz. Hatta "bir işin gerçek yönünü anlayarak aklı başına gelene, akıllanana" da mutlaka "Ya, şimdi gördün mü Hanya'yı Konya'yı" deriz.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'hesap uzmanıyım, hesap işlerini iyi bilirim' diye övünüyordu. 28 Mayıs'ta aziz milletimizden öyle bir tokat yedi Hanya'yı Konya'yı gördü 14/28 Mayıs seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun hesap uzmanlığının çakma olduğu gözler önüne serildi. Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklesin diye yanına aldığı Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Temel Karamollaoğlu'na milletvekili kontenjanları vererek, altılı masadan Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmayı başardı. Bu durum, 'taşıyıcı anne' olarak gündeme girmişti.
LAF ÇAKMALAR BAŞLADI
Kemal Kılıçdaroğlu seçilemedi.
Seçim sonucu kontenjan verdikleri partilerin liderlerinin yüzde 1 faydası olduğu ortaya çıktı ama 38 milletvekili kazandılar.
Taşıyıcı anne CHP'nin morali çok bozuldu. CHP'den, 'yüzde 1 oy getiremediniz, 38 milletvekili aldınız' suçlamaları başlatılmıştı. Emek hırsızlığı şeklindeki suçlamalar gırla gidiyor.
Hatırlayalım.
Birinci diyet vakası CHP ile İYİ Parti arasında yaşandı. Önceki gün Meral Akşener, "Yeter artık. 15 milletvekili verdiniz, diyet istiyorsunuz. Diyet verdik hala vazgeçmediniz" şeklinde öfkeli bir konuşma yaptı.
EN BÜYÜK PİŞMANLIK
"CHP'den 15 milletvekili istemek hayatımın en büyük pişmanlığıdır" diyen Meral Akşener çok sert konuştu:
"O gün bugün 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik.
Ömer Seyfettin'in Diyet'ine döndü bu iş. Beraber gittik, seçime girdik. Biz psikolojik olarak kendimizi çok kötü hissettik. Ben kendimi çok aşağılanmış, çok çaresiz hissettim.
15 milletvekili aldık. Bu bize kuyruk siyasetine mal oldu." Ahmet Davutoğlu'nun GP'li 10 vekili yemin törenini beklemeden CHP'den istifa etti ve CHP'li Meclis Başkanı adayına bile oy vermediler, ayrı aday çıkardılar. Ahmet Davutoğlu'ndan sonra CHP ile DEVA-Ali Babacan arasında da diyet vakası yaşanıyor.
CHP mahfillerinden giderek artan emek hırsızlığı suçlamalarına DEVA lideri Ali Babacan çok sert çıkış yaptı. Babacan, "Kesinlikle 15 milletvekilini hak ettik ve hepsi helal. İçimiz rahat. Biz olmasaydık, CHP bu kadar oy alamazdı" dedi.
"Bizim adaylarımızın olduğu yerlerin tamamında CHP'nin ciddi oy artışı var" diyen Babacan, "Ortak listeden girmek bizim için fedakarlık. Ortak listelerden girmek bize CHP'den teklif edildi. Biz burada ortak listeden girerek toplam havuzu büyüttük" diye konuştu.
CHP'LİLERİ ÇILDIRTTI
"15 milletvekili anamızın sütü gibi helal" diyen Ali Babacan'ın sözleri CHP'lileri çıldırttı.
Fikir ve gönül dünyaları farklı 6 partinin CHP listelerinden aday olmaları eşyanın tabiatına aykırı bir durumdu. CHP listesinden seçilecek yavruların vekilleri, ideolojik olarak geçmişte en çok çatıştığı, şimdiki taşıyıcı annesi CHP aleyhine konuşamazdı. Siyasetin, belli bir fikri iktidara getirme mücadelesi olduğu bir gerçek ama hesap uzmanı Kılıçdaroğlu'nun ısrarı boşa çıktı. Bu seçimde alenen görülmüştür. Özellikle CHP seçmeni açısından bu bir dayatmaydı, hatta ihanetti.
CHP'li seçmene temel fikir olarak taban tabana zıt olan görüşlerden kişileri Meclis'e taşıtmak çok yanlıştı. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu ve polit bürosunun gözünü kan bürümüştü ve kontenjanları verdiler.
Kaybedince de gocunmadan diyet istiyorlar. Bir ay önceye kadar beraber oldukları partileri şimdi emek hırsızlığı ile suçlamaktan çekinmiyorlar.
SONUÇ
KEMAL Kılıçdaroğlu'nun gözünü kan bürümüştü. Aziz milletimiz attığı tokatla Hanya'yı Konya'yı göstermiş oldu. Ellerine sağlık büyük Türk milleti. İnsanlar sadece okullardan, hayattan ders almaz. Sandıklardan alınacak çok kıymetli dersler ise hiç unutulmamalı.