"İnsanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence ve canilik varsa, 219 gün içinde Gazze ve Filistin topraklarında işlenmiştir. Sanmayın ki İsrail Gazze'de duracak. Sanmayın ki Ramallah güvenlik içinde olacak. Bu azgın devlet, bu terör devleti eğer durdurulmazsa, vaat edilmiş topraklar hezeyanı ile gözünü er ya da geç Anadolu'ya dikecek.
İsrail, Gazze'de sadece Filistinlilere saldırmıyor; bize saldırıyor, bize. Hamas, Gazze'de Anadolu'nun ileri hat savunmasını yapıyor.
Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Bunu anlamayacak kadar mı idrakiniz kapandı? Ben Hamas'ı Kuvay- i Millîye'ye benzetince rahatsız olanlar var. Neden rahatsız oldunuz?
MAZLUMUN YANINDAYIZ
Kuvayimillîye'ye de - affedersiniz - eşkıya demediler mi? Asi demediler mi? İsyancı demediler mi? Hain demediler mi? Şaki demediler mi? Bugün Hamas'a terör örgütü diyenler, 100 yıl önce olsa inanıyorum ki Kuvay-i Millîye'ye de terör örgütü diyecekler; asi, şaki, hain diyeceklerdi. Bu millet her zaman mazlumun yanında durmuştur. Bu millet her zaman mağdurun, garibin, gurebanın yanında durmuştur.
Bu millet özellikle de istiklali için, özgürlüğü için, vatanlarını korumak için mücadele edenlerin yanında durmuştur. Hem kendi topraklarının istiklali için savaşan hem de Anadolu'yu savunan Hamas'ın yanında durmaya devam edeceğiz."
KÜRESEL BİR LİDER
Bu tarihi sözlerin sahibi, Müslüman dünyanın GÜR SESİ Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. AK Parti TBMM Grup toplantısında söyledi. AK Parti milletvekilleri dakikalarca ayakta alkışladılar. Başkan Erdoğan'ın ÖZDEN bu sözleri, mağdur ve masum Müslüman dünyasında da büyük yankı yaptı. Başkan Erdoğan, dünyanın en tecrübeli 4 liderinden birisi.
Siyonist İsrail'in Filistin'deki soykırımını, insanlık dışı davranışlarını dünya çapında KINAYAN küresel bir lider. Yaptığı konuşmalarla sessiz Müslüman dünyasını harekete geçiriyor. Haçlı Siyonistlerin böldüğü Müslüman ülkelerle beraber KÜRESEL İNTİFADA'YI canlandırıyor. Başkan Erdoğan, TBMM Grup toplantısındaki konuşması TARİHİN ALTIN SAYFALARINDA
YER ALACAK özellikte:
"Vaat edilmiş topraklar hayali bunların gözünü kör etmiş durumda. İsrail yönetimi hiçbir kural tanımıyor.
Eli kanlı bir terör örgütü gibi hareket edenlerden insanlık bekleyemeyiz. Bu azgın devlet eğer durdurulmazsa vaat edilmiş topraklar hezeyanı ile gözünü Anadolu'ya dikecek." Erdoğan, "Hamas, Gazze'de Anadolu'nun ileri hat savunmasını yapıyor" diyerek tarihi gerçekleri ortaya koydu, Siyonistlerin uydurma kehanetleri, sözde vaat edilmiş topraklar sloganının arka planını net ve açık su üstüne çıkardı:
"Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Bunu anlamayacak kadar mı idrakiniz kapandı? Ben Hamas'ı Kuvay- i Millîye'ye benzetince rahatsız olanlar oldu. Kuvayi Millîye'ye de hain, isyancı demediler mi? Hem kendi topraklarının istiklali için savaşan hem de Anadolu'yu savunan Hamas'ın yanında durmaya devam edeceğiz."
TARİHİ GERÇEKLER
Siyonist Netanyahu, Büyük İsrail projesini, sözde vaat edilmiş topraklar kehanetine göre yürütüyor.
Masum Gazzelileri, TEOPOLİTİK strateji ile soykırıma tabi tutuyor. Yahudi inancındaki "Arz-ı mev'ûd" ne demektir? Bu topraklar kime nasıl vadedilmiş? Yeryüzünde Allah'a ait olduğu bilinen ve hiçbir harfine, kelimesine dokunulmadan bize kadar gelen tek kitap Kur'an-ı Kerim'dir. Kitab-ı Mukaddes denilen mecmuanın ihtiva ettiği Tevrat'ın Allah'tan geldiği gibi muhafaza edilmediğini, değiştiğini, kısmen kaybolduğunu, kısmen peygamberlere ve başkalarına ait sözlerin araya girdiğini Yahudiler ve Hristiyanlar da kabul etmektedirler. Siyonistlerin devamlı gündemde tutup istismar ettikleri "vadedilmiş toprak" meselesi bugün Gazze'de uygulamaya sokulmak isteniyor.
IRKÇILIĞI DİN YAPTILAR
Sözde vaat edilen topraklar, Nil'den Fırat'a kadar parantezde iddia ediliyor.
Lübnan, Irak, Suriye ve Fırat havzasına kadar Anadolu'yu (Malatya'ya kadar) içine almaktadır. Dikkatle bakınız.
Müslümanlar tarih boyunca hâkim oldukları yerlerde din ve vicdan hürriyeti sağlamış, camilerin yanında kiliseler ve havralar da açık kalmış, buralarda Allah'ın adı anılmış, ayinler ve ibadetler yapılmıştır. İnsanlara dinleri, ırkları, renkleri, bölgeleri, kabiliyet ve varlıkları farklı diye zulmedilmemiş, herkese fırsat eşitliği tanınmıştır. Siyonist Yahudiler ise ırkçılığı din haline getirmişlerdir, kendilerini Allah'ın has kulları, diğer insanları ise sağılacak inekler ve kullanılacak köleler olarak görmektedirler.
Her vasıtayı mübah sayarak kendilerinden olmayan toplumların maddi ve manevi değerlerine, varlıklarına tecavüz etmektedirler.
SONUÇ
Hatırlayalım.
Birleşmiş Milletler'in geçen yıllarda iki açılış töreninde Başkan Recep Tayyip Erdoğan, haritalarla, Siyonist İsrail'in 1948'den bu yana adım adım Filistin topraklarını yuttuğunu, işgal ettiğini net ve açık ortaya koydu.
Günümüzde, Siyonist Netanyahu, Gazze'de, zulümle, kanla, hile ile yerleştikleri Mukaddes Topraklarda başkalarına hayat ve ibadet hakkı tanımamakta, yerlerinden yurtlarından ettikleri insanların ıstırapları karşısında duygusuz kalmaktadırlar.
Siyonist İsrail, Nil Nehri'nin köprü başında olan Sudan'ı Derin Amerika ile böldü.
Sudan ikiye ayrıldı. Güney Sudan'da Amerika (İsrail) hâkimiyeti kuruldu. ASLA UNUTULMASIN. Sözde vaat edilmiş toprakların bir diğer ucu Anadolu'dur.
Gazze'yi yutarlarsa, Kuzey Suriye'ye, Amik Ovası'na, nihayetinde Armagedon kehaneti ile Anadolu hedefte olacaktır. Başkan Erdoğan'ın Gazze konuşması, sözde vaat edilmiş toprakları işaret etmesi tarihseldir. Gazze'de yaşanan soykırımın arka planına ışık tutmaktadır.