Sessiz devrimlerin mimarı Erdoğan

KONUK YAZAR BÜLENT ERANDAÇ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Ağustos 2001'de Afyonkarahisar'da kuruluşunu açıkladığı ve tarihte benzeri görülmemiş bir biçimde 15 ay sonra iktidara taşıdığı AK Parti, 23 yaşına girdi. AK Parti 23 yaş kutlamasında, Başkan Erdoğan, maziden atiye derinlikli, anlamlı bir konuşma yaptı. Erdoğan konuşurken, mazi bir film şeridi gibi geçiyordu zihnimde. Siirt, Erdoğan'ın hayatında çok önemli noktalarından biriydi. Erdoğan, Siirt'te okuduğu Ziya Gökalp'a ait "Asker Duası" isimli şiir sebebiyle hapse atılarak siyasi hayatı sona erdirilmek istenmişti. 'BU ŞARKI BİTMEZ'
Milletimizin iftiharla okuduğu ve yaşattığı bu şiirin "Minareler süngü, kubbeler miğfer; camiler kışlamız, müminler asker" sözlerini bahane eden sivil ve askeri oligarşi tarafından yargılandı, ceza verildi ve Pınarhisar Cezaevi'nde kaldıktan sonra 24 Temmuz 1999'da tahliye edildi. Siyaset yasağı getirilen Recep Tayyip Erdoğan, cezaevine girerken "Bu şarkı burada bitmez" dedi. Hiçbir zaman pes etmedi. 2001'de AK Parti'yi kurdu. Bugüne kadar tüm seçimleri kazandı. Siyaset tarzı ve enerjisiyle milyonları peşinden sürüklüyor. AK Parti ailesi olarak 23 yaşına girerken de heyecanlıydı. "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyerek yola çıktıkları millete hizmet için 23 yıldır durmadan yürüyorlar. Pınarhisar'dan Başkan Erdoğan'ı küresel liderliğe taşıyan AK Parti'nin 24. yaşı kutlu olsun. Yaş günümüz kutlu olsun.
ÖZGÜVEN AŞILADI
Erdoğan, Büyük Türkiye yolculuğunun taşlarını bir bir anlattı:"23 sene önce problemlerin altında ezilen Türkiye'ye 'Meselelerimiz çözümsüz değildir' özgüvenini aşıladık. Yorulmuş, tükenmiş, gelecekten ümidini kesmiş, karamsarlık girdabında sürüklenen bir milletin umutlarını yeniden dirilttik." Yakın tarihe bakalım. Türkiye'nin Erdoğan-AK Partili yılları, tartışmasız her alanda Cumhuriyet tarihinin en parlak dönemi olarak kayıtlara geçti. Başkan Erdoğan "Muhafazakâr- demokrat" kimliği gereği olarak ekonomimizi büyütürken, demokrasimizin standartlarını yükseltmekten geri durmadı. Erdoğan'ın dikkat çektiği bir hususa önem verilmeli: "Türkiye'nin kutuplaştığı, Türk siyasetinin kendine çıkış yolu aradığı bir dönemde 'Muhafazakâr- demokrat' kimliğimizle milletimizin ruh köküne sadık kalarak ülkemizin kronik sorunlarını çözmeyi vadettik. Bir dip dalga hareketi olarak doğan, kurulan, büyüyen AK Parti, çok kısa sürede milyonların umudu haline dönüştü. Gittiğimiz her yerde büyük bir coşkuyla karşılandık. 7'den 77'ye, toplumun her kesiminden muazzam bir teveccüh gördük."
ENGELLERİ AŞTI
Türkiye'yi yönetme mesuliyetini devraldığımız andan itibaren yaptığı çalışmaları hatırlatan Erdoğan: "Problemlerin karmaşıklığı karşısında ürken, çekinen, korkan değil; tam tersine ne kadar büyük olursa olsun meselelerin üzerine cesaretle giden ve çözüme odaklanan bir anlayışla hareket ediyoruz." Başarının yol taşlarında vesayetle mücadele var. Erdoğan yakın geçmişi hatırlattı: "Meclis'in iradesine ipotek koymak istediler. Bugüne kadar nice engelle karşılaştık. Yol boyunca nice badireler atlattık; bizi hizmetten, bizi çalışmaktan, bizi üretmekten alıkoymak isteyen nice sinsi senaryolarla muhatap olduk. Sokak olaylarından vesayet girişimlerine, kanlı darbe teşebbüslerinden terör eylemlerine kadar pek çok tehditle mücadele ettik. Ankara'nın göbeğinde 'Ordu Göreve' pankartları açarak alenen darbe çığırtkanlığı yaptılar. Gazete kupürleri marifetiyle partimizi kapatmaya kalktılar. 367 diye bir şey uydurarak Meclis'in iradesine ipotek koymak istediler." Evet, Başkan Erdoğan direndi, kazandı. Türk milletine kazandırdı. Milletin iradesine çökmeye kalkanları engel olmaktan çıkardı. Demokratik siyasetin önünü açtı. Nereden nereye? "Kirli senaryoları parçalayıp atarak bugünlere geldik" sözleriyle Başkan Erdoğan, demokratik devrimi nasıl sağladıklarını anlattı: "Her seçim döneminde sandığın itibarına gölge düşürmek, kitleleri karşı karşıya getirmek için sayısız yola başvurdular. Türkiye ne zaman kendini toparlasa, ne zaman ekonomide kabuğunu kırmaya çalışsa bir bahane üretip bizi yolumuzdan çevirmeye çalıştılar. Allah'a hamdolsun, bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Oyunları bozarak, kirli senaryoları parçalayıp atarak bugünlere geldik."
REFORMLARIN ADI
Türkiye'de sivil siyasetin alanının genişlemesi çok önemli bir gelişme oldu. Erdoğan, bu gerçeği çok güzel dile getirdi: "Hak ve özgürlükler sahasında ülkemizde sessiz bir devrime imza attık. Türkiye'yi yasakların, baskıların, korkuların ve vesayetin kol gezdiği bir ülke olmaktan çıkartıp demokraside hak ettiği seviyelere ulaştırdık. Milli iradenin üzerinde, kerameti kendinden menkul ne kadar vesayet odağı varsa, hepsine karşı tavizsiz bir mücadele yürüttük. Demokrasi dışı yollardan istikbal, ikbal ve gelecek devşirmek isteyenleri, her defasında milli iradenin gücüyle bertaraf ettik. Uzun yıllar sonra milletle devleti, cumhurla cumhuriyeti, cumhuriyetle demokrasiyi kucaklaştıran biz olduk." 23 yılda Türkiye çok büyük bir değişim geçirdi. Güzel gelişmenin arka planına dikkat çekti Erdoğan: "23 senede ülkemiz umutlarını yeniden yeşertti, milletimiz on yıllar sonra özgüvenini tekrar kazandı. Türkiye, küresel siyasette iddia ve imkan sahibi bir ülke konumuna geldi. Bizim lügatımızda durmak olmadı. Bizim lügatımızda bitti kelimesi olmadı. Bizim sözlüğümüzde yeter, yeterli, sözcükleri hiç olmadı. Türkiye'yi ilkleri yaşattık, Türkiye'yi rekordan rekora koşturduk."

SONUÇ
Türkiye, 23 yılda çok kapsamlı bir dönüşüm yaşadı. Türkiye'ye vurulmak istenen zincirler tek tek kırıldı. Türkiye, son çeyrek yüzyılına damga vurmanın gururunu yaşarken, gelecek asrını da şimdiden şekillendirmenin gayreti içinde. Türkiye, AK Parti sayesinde, 23 yılda çok kapsamlı bir dönüşüm yaşadı. Ülkemizdeki değişimle beraber toplum kesimlerinin siyaset kurumundan talepleri de farklılaşmaya başladı. Her alanda ciddi bir değişim yaşanıyor. Erdoğan liderliğinde, AK Parti ailesi, milli ve yerli olmak zorunda kalan muhalefet nihayetinde Devlet-Millet birlik ve beraberlik içinde geleceğe odaklanmıştır. Yeni dönemin ruhunu Türkiye Yüzyılı işaret etmektedir. Türkiye, artık gözünü bir an olsun istikbalimizden ayırmıyor. Hedef: Kızıl Elma, Büyük ve Güçlü Türkiye...