SETA uzmanları İran’ın saldırısını masaya yatırdı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) hazırlanan makalede uzmanlar, İran'ın 1 Ekim'de İsrail'e düzenlediği füze saldırısının nedenlerini, doğurabileceği sonuçları ve bölgedeki gerilimi analiz etti. Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Caner, İran'ın saldırısının arkasında, "İsrail'den aldığı darbelerle caydırıcılığını yitirme endişesinin" bulunduğunu belirtti.
"GÜÇ GÖSTERİSİ YAPTI"
İran'ın İsrail'in saldırılarına yeterince karşılık verememesi ve güvenlik zaaflarının, İran'ın zayıf görünmesine neden olduğunu kaydeden Caner, bu saldırıyla, İran'ın kaybettiği caydırıcılığı yeniden kurmak ve bölgesel ortaklarına güç gösterisinde bulunmak istediğini aktardı. Caner, İran'ın bu saldırının sınırlı kalmasını sağlayarak, büyük bir savaşa yol açmaktan kaçınmak istediğini de ekledi. Doç. Dr. Tuğçe Ersoy Ceylan da, saldırının İsrail'de geniş çapta yankı bulduğunu, özellikle askeri üslerin hedef alınmasının büyük endişe yarattığını belirtti. İsrail'in bu saldırıya sert bir yanıt verme eğiliminde olduğuna işaret eden Ceylan, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurma planlarının ABD ile koordine edilmeden gerçekleşmeyeceğine dikkati çekti.

STRATEJİK BİR ÇIKMAZ
İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkan Vekili Turgay Şafak ise İran'daki iç dengelere değinerek, saldırının İran'da hem reformcular hem de muhafazakarlar tarafından nasıl karşılandığını yorumladı. Şafak, İran'ın direniş cephesi içindeki gruplar nezdinde caydırıcılığını güçlendirmek ve iç kamuoyunda artan hoşnutsuzluğu yatıştırmak için böyle bir saldırıya giriştiğini belirterek, İran'ın bu hamlesiyle uluslararası toplumda güç gösterisi yaptığını ifade etti. Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Hüseyin Mercan da, İsrail-Hizbullah çatışması bağlamında İran'ın füze saldırısının geniş kapsamlı etkisi olduğunu belirtti. İsrail'in Hizbullah lider kadrosuna yönelik operasyonlarının, Lübnan'daki direniş hareketini zayıflatmak ve İran'ın bölgedeki nüfuzunu kırmak adına önemli adımlar olduğunu vurgulayan Mercan, bu süreçte İran'ın stratejik bir çıkmaza sürüklendiğini ifade etti. Öğretim Görevlisi Bilgehan Alagöz de, İran-İsrail geriliminin etkilerini değerlendirirken, bu gerilimin Türkiye açısından güvenlik ve dış politika boyutunda önemli riskler barındırdığını vurguladı.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.