KONUK YAZAR SELAHATTİN GEZER YAZDI
Bildik ve bilinenler dışında şok edecek, şaşırtacak büyük bir sürpriz, hatta küçük bir sürpriz bile hazırlamadı. Harfleri benzinle, akşamın karanlığını havai fişeklerle yakmadı, konfetileri ise hiç yağdırmadı... Zaten bunların en doğalı - fıtri olanı insanın içindeki sevgi alevleri, gözbebeklerindeki havai fişekleri, heyecan posterleridir. En önemlisi de: Diz çöken kalptir! Erkek ve kadında kalp diz çökmeden, sadakat diz çökmeden, anlayış ve merhamet diz çökmeden dünyanın en ses getiren sürpriz evlilik teklifleri olsa bile ne yazar ki? Bu düşüncelerle sevdiğinin karşısına çıktı. Tüm cesaretini diline ve kalbine pay ederek; ritim birliği sağlamış gönül ve ruh haliyle: "Benimle evlenir misin?" dedi.
ŞEFKAT VE HÜRMET
Ve devamında: "Kışın soğuğunda yüreğimizi ve sevgimizi yorgan, yazın sıcağında dilimizi ve kelimelerimizi birbirimize gölgelik yapabilir miyiz? Birlikte güzel ahlakı kuşanıp, evimizi de sevgi şıklığıyla bezeyebilir miyiz? Güneşin doğuşu ve batısındaki ihtişama, göğün boşluğuna takılan beyaz broş buluta, yağmurda ki ince hesaba, her bahar mevsiminde yeniden dirilişe, ağaçlarda bulunan manevî asansörlerle dalların ucundaki meyveye giden rızka ve çiçeklere, çimenlere, dağa ve denize hayran kalıp, birlikte tefekkür edebilir miyiz? Sadece kısacık dünya hayatı için değil, ebedi hayatta da birlikteliğimizi daim kılacak bir hayat tarzına, böyle bir evliliğe var mısın? Sen kadınlığını ve ziynetini ben ise yüreğimi ve gözlerimi haramlardan muhafaza ederek, helal dairesinde ve güven şemsiyesi altında saadet dolu bir yuva kurabilir miyiz? Varken şükredip, yokken sabredip, aydınlığa kavuşmak için bütün zorluklara birlikte omuz verebilir miyiz? Eşit olmadığımızı; kadının ve erkeğin birbirinden üstün özelliklerde yaratıldığı hakikatini göz ardı etmeden, ben senin şefkatine hürmetine, sen de benim hiçbir sıkıntı yaşatmama ve el üstünde tutma gayretime muhabbet edebilir misin?
Birlikte Allah'ın huzurunda secde edip, tahiyyatta Yüce Rabbimiz önünde 'Bütün mahlûkatın hayatlarıyla sana takdim ettikleri hediye-i ubudiyetlerini, ben kendi hesabıma umumunu sana takdim ediyorum' diye diz çökebilir miyiz?" dedi.
İYİLİĞE ALKIŞ TUTMAK
Şöyle devam etti: "Kimden gelirse gelsin; birlikte zulme karşı öfkelenip, her kim olursa olsun; iyiliklere birlikte alkış tutabilir miyiz? Ebeveynlerimizi birbirimize samimi, saygılı ve onlara hürmette kusur etmeden ana baba edinebilir miyiz? Akrabaya akreplik etmeden, cennette ebedi dostlarımız olarak görüp, daima kapımızı ve de muhabbet kucağımızı onlara açabilir miyiz? Çocuklarımızı saygılı, vatana millete hayırlı ve kanaatkâr bireyler olarak şımartmadan ve de sevgisiz ve anlayışsız bırakmadan yetiştirebilir miyiz? Eşya ile değil, makam ve mevki için değil, haram zevkler için değil ve ileride hiç başa kalkmadan sade ve sadece sevgi ve muhabbet için, dışarının geçici heveslerinden, şeytanın tuzaklarından korunmak için evlenebilir miyiz? Evlilik yıl dönümlerine ve doğum günlerine hapsedilmeyen, her gün mutlu bir evlilik mesaisi, iyi ki Allah böyle bir eş ve çocuklar lütfetmiş sevincini birlikte yaşayabilir miyiz?
KADİRŞİNAS BİREYLER
Birbirimize yüzümüzdeki tatlı tebessümü on iki ay tatil beldesine, dilimizi suçlamadan uzak, hep yapıcı konuşmalarla tatlı esintilere çevirebilir miyiz?
Birlikte omuz omuza yoğrulup, olgunlaşıp, büyüyebilir miyiz? Mutlaka yanlışlarımız olacak ama üstümüze yapışmadan, sıcağı sıcağına kusurlarımız için tövbe edebilir miyiz? Cennetteki saadet saraylarımızın taşlarını burada daima güzel hareketlerle döşeyebilir miyiz? İki kişilik özgürlüğümüz olsun kimse bizi rahatsız etmesin demeden, kıymet bilen, değer veren bir aile olabilir miyiz? Zoru görünce kaçmayan, vur patlasın; çal oynasınlar ile gençliği ve zamanı ziyan etmeden, başkalarında var, neden bizde yok şımarıklığı göstermeden, Hz. Peygamberimizin (sav) aile hayatını rehber edinerek, dosta düşmana karşı: Bakın böyle değerler ve kıymetler üzerine de yuva kurulur ve çok da sağlam olur. Biz de böyle bir yuvayı Allah rızası için birlikte kurabilir miyiz? Rahatsız olacaksa ana baba olsun; hizmet edilecekse bize hizmet edilsin demeyen, kadirşinas bireyler olarak, saadet yuvasına birlikte adım atabilir miyiz? Alarm veren genç nüfusun azalmasına olumlu katkıda bulunmak ve vatanseverliğimizi ortaya koymak için birlikte evlat sahibi olabilir miyiz? Evlatlarımızın ihtiyaçlarını elbette karşılayacağız ama onlara asıl hediye güzel ahlak öğretme, ebedi hayatlarını kazandıracak şuur sahibi etme olduğunu birlikte samimi şekilde tecrübe edinebilir miyiz?"
TEMİZ YUVA KURMAK
Onu derin düşüncelere salan ve içine huzur veren bu müthiş teklif karşısında büyük bir heyecanla: "Evet" dedi. Zaten bunları düşünerek 'Evet' diyenler, bu esaslar üzerine yuvanın temellerini kuranlar, mutsuz bir evlilik yaşamazlar... Böyle bir evliliği şeytanlar bile yıkamaz, ebedi hayatta da tüm ihtişamı ile devam eder... Evlilik sadece malum zevkleri yaşamak, sadece dünyevi şeyler peşinde; zevk - sefa, çılgınca eğlenceler; para, mal - mülk, marka delisi olmak değildir. Sürpriz evlilik teklifi yapanlar, mutlaka sürprizlerle karşılaşır: Temiz yuva kuran, hayırlı evlat yetiştirmiş olanlar cennetin sürprizlerine hazır olsunlar... Son sözü yine Bediüzzaman'a bırakıyorum: "Elbette, en bahtiyar odur ki, dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, mâlâyâni şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin, selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin."