Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağla Yüksek, sahur ve iftarda her besin grubundan yeterince tüketilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bunun yanı sıra sadece sahur ve iftarla yetinmeyerek aradaki zamanlarda da ara öğün alınmalıdır” dedi
Özel Gaziemir Akut Kalp Damar Hastanesi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağla Yüksek, Ramazan ayında oruç tutacak kalp hastalarına bazı tavsiyelerde bulundu. İlk kuralın sahur ve iftarda yeterli beslenmek ve her besin grubundan yeteri kadar tüketmek olduğunu kaydeden Yüksek, "Ayrıca sadece sahur ve iftarla kalmayarak aradaki zamanlarda da mutlaka ara öğün tüketilmelidir" dedi.
19 SAAT AÇ KALMAYIN
Oruç tutmak isteyenlerin mutlaka sahura kalkması gerektiğini vurgulayan diyetisyen Yüksek, "Uykunuzun bölünmesi ve kalkıp bir şeyler yemeniz zor gelebilir. Neredeyse 15 saat süren açlık durumunun, sahura kalkmayarak 18-19 saate çıkması vücut için ciddi bir dengesizliğe neden olur. Çünkü kan şekeri gün ortasına doğru iyice düşecek, kan şekerindeki bu dengesizlik sizi halsizlik, sinirlilik ve baş ağrısıyla baş başa bırakacaktır. Bunun yanında iftarda daha kontrolsüz besin tüketerek hem ağırlık yönetimi tehlikeye girecek hem de kan şekerinde dengesizlikler olacaktır" dedi. Kalp hastalarına Ramazan ayında beslenme önerileri Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağla Yüksek, sahur ve iftarda her besin grubundan yeterince tüketilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Bunun yanı sıra sadece sahur ve iftarla yetinmeyerek aradaki zamanlarda da ara öğün alınmalıdır" dedi
Sahurda yumurta, peynir, ceviz, yoğurt veya kefir gibi sindirim sistemini çok yormayacak besinler tüketilmeli. Sahuru hafif bir kahvaltı gibi düşünebiliriz.
Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar hem sizi tok tutar, hem de vücut için gerekli enerjiye katkıda bulunur.
Turşu, zeytin, tuzlu yağlı tohumlar, baharatlar, konserve ürünler vs. gün boyu susamanıza sebep olur. Sahurda tercih edilmemelidir.
Posa lif alımını artırabilmek için iftarda ve sahurda domates, salatalık, yeşil yapraklı sebzelerle hazırlanan salatalar da tercih edilebilir.
Önemlı noktalardan biri sıvı alımıdır. Günlük ihtiyacımız 2-2.5 lt'dir ve tüm gün susuz kalacağımız için sahurda ve iftar sonrası su tüketimine önem verilmeli, iftardan sahur bitimine kadar sık aralıklarla bol su tüketilmelidir.
Acele etmeden yavaş bir şekilde hafif bir çorba sindirim sisteminizi harekete geçirecektir. Çorbanın ardından birkaç zeytin, peynir vs. tüketilebilir. Ana yemekte ise etli veya tavuklu sebze yemekleri, Izgara et, tavuk veya balık tercih edilebilir.
Haftada 2 kez ana yemek olarak kuru fasulye, nohut, bakla, mercimek gibi bol posalı lifli besinler yenmelidir.
Ara öğün olarak taze meyveler, yoğurt, yağlı tohumlar, posa bakımından zengin kuru meyveler tüketilmelidir. Çay ve kahve tamamen kaldırılmasa da, özellikle kahveye sınır getirilmelidir.
Tatlı tüketilecekse ramazan ayına özel yapılan pasta, börek, baklava gibi hamur işlerinden uzak durup tercihini sütlü tatlılardan yana kullanmak her zaman en iyisidir.
Uzun açlıktan sonra birden yemek yeme isteğinizin önünde durun. Yavaş yiyin, çok çiğneyin. Birden kontrolsüzce yemek, sizin normalden daha fazla yemenize sebep olarak sindirim sistemi problemlerine ve ağırlık artışına sebep olabilir.
Ramazan ayı nedeniyle yürüyüşlerinize ara vermeyin. İftardan bir saat sonra hafif tempoyla, kendinizi yormayacak şekilde en az 20-30 dk. yürüyün. İmkânınız yok ise, olduğunuz yerde hareket etmeye çalışın. Bu kabızlık gibi sorunlarınızın çözülmesine yardımcı olacaktır.
İftardan sonra hemen yatmamalı. İftarda çok yağlı veya tuzlu besinler tükettiyseniz, yatmanız reflü gibi mide problemleri yaratır.