İSLAM'IN şartlarından biri olan oruç, Allah'tan başka ilah olmadığının tasdik edilmesi noktasında ve nefis terbiyesinde çok önemli bir ibadettir. Allah'ın (c.c.) kullarına oruç tutmayı farz etmesinin hikmetlerini Araştırmacı Yazar Mehmet Ali Bulut anlattı.
Orucun sadece bir sorumluluk ve bir görev gibi görülmemesi gerektiğini söyleyen Mehmet Ali Bulut, orucun aynı zamanda insanı tekamül ettiren bir ibadet olduğunu belirtti.
ORUÇ, İBADETLERİN ŞAHIDIR
BU nedenle Allah'ın insanları kendi sıfatlarıyla donattığını anlatan Bulut, "Bu yüzden insan, meleklere, cinlere ve diğer varlıklara benzemez. Çünkü onlar bir program dahilinde hareket eder ve onun dışında bir şey yapamazlar. Ama Allah insanı kendisine dostluk ve kulluk için yarattı. Muhataplarını da insanların içinden seçecektir. O yüzden Allah, insanı isim ve sıfatlarıyla donattı. Daha da ötesi Allah, insana bir tek kendisine ait olan irade gücünü verdi. İrade, akıl ve sayısız esmasıyla donattığı insanın, kendi zatıyla muhatap olabileceği bir varlık olmasını öngördü. Nitekim gerçekten de Allah dostları insanlar arasından çıkmıştır. Elbette Allah'ın bir dosta ihtiyacı yok elbette ama görüyoruz ki kendisine muhatap istiyor. Çünkü kendi Rububiyyetine karşı ubudiyyet ve güzelliklerine karşı müştak olacak bir kalp var etmek istemiştir. İnsanı o yüzden muazzam yeteneklerle donatıp yeryüzüne göndermiştir" dedi.
Orucun ibadetlerin şahı ve meselenin insanın insan olma meselesi olduğunu ifade eden Bulut, "Bu muazzam yeteneklerin ortaya çıkması için kulun bir disiplin göstermesi gerekiyor. Aklını doğru yerde kullanması gerekiyor. Bunun için insanın bir bilgiye ihtiyacı var. Bu evreni Allah öyle muazzam bir şekilde donattı ki insanın her türlü ihtiyacının içinde bulunduğu ve Rabbinin bütün izlerini ve eserlerini kudretini mahiyetini sanatını anlayabileceği şekilde donattı. İnsana da 'beni bul' dedi. Zaten bir kudsi hadiste Cenabı Hak diyor ki "Ben insanı beni bilmesi için yarattım. Ben gizli bir hazineydim bilinmek istedim. İnsanı yarattım." Demek ki insanın temel vazifesi bu nimetlerin sahibini bilmek ve sevmektir. İşte insanın bu kemale ulaşabilmesi temel vazifedir. Nasıl ki bir çekirdeği toprağın altına attığınız zaman birçok işlemden geçip filiz oluyor. Sonra bir fidan ve meyveli bir ağaç haline geliyor. İnsanın da Allah'a muhatap muazzam bir varlık olabilmesi için Allah ona bir takım görevler verdi. "Bunları yaparsan kendini gerçekleştirmeni daha da kolaylaştırırsın" dedi.
Bunların en başında namaz ve oruç geliyor. Namaz hiçbir peygamberde Allah'ın vazgeçmediği bir ibadettir. Namaz aynı zamanda vaktin doğru kullanılması disiplinini kazandıran bir ibadettir. Namaz ibadeti ile Allah, insanın en büyük sermayesi olan servetinin vakit olduğunu ve bu vaktin doğru kullanmasını istiyor. Namazı kılmamızı istediği zamanlarda evrende muhteşem inkılaplar meydana geliyor. Dolayısıyla namaz çok mühim bir ibadettir. Ama namazı ayakta tutabilecek bir ibadet vardır ki o da oruçtur" dedi.
NEFİS PUTUNU ORUÇLA KIRIN
NEFİS terbiyesinde orucun önemli olduğunu anlatan Bulut, "Çünkü oruç nefsin fıtratıyla ilgili bir ibadettir. Bir hadisi kudside yine "Ben nefsi yarattıktan sonra onu secdeye davet ettim" buyuruluyor. Allah'ın sıfatların tecellisi insanda var. Her bir esma insanda tecelli ediyor. Bu yüzden insanın Allah'a secde etmesi gerekiyor. Allah nefsi yarattıktan sonra kendisine itaat etmeyi emretti. Nefis, benlik ve ilahlık iddiasında bulunduğu için itaate yanaşmadı. İnsanın nefsini tanıması için birçok yollar denendi. En sonunda nefis acıkınca yani rızkı kesilince kendisinin ilah olmadığını anladı. Böylece rızkı veren Allah'ın Rububiyete layık olduğunu gördü. Gerçekten de insanın tabiatında fesat ve bozgunculuk vardır. Bu yüzden Allah insana orucu emretti. Bu ibadetle insan, nefis ve şeytanı yenebilecek durumdadır. Bütün ibadetleri insanlar, kendisi için yapar. Yaptığının karşılığında Allah, insana bir iyilik ve nimet verir. Oruç ise diğer ibadetlerden farklı olarak şeytanın insan hakkındaki iddiasını yalanlamak için Allah'ın (c.c.) yanında olması yani şeytandan yana değil Allah'tan yana olduğunu göstermesi anlamına gelir" ifadelerini kullandı.
ALLAH'A YÖNELMENİN İLK ADIMI
ORUÇ, kullar için gerçekten Allah'a yönelmenin ilk adımı olduğunu vurgulayan Bulut, "Oruç Allah'ın murad ettiği beklediği yola girmenin ilk adımıdır. Çünkü ancak açlık ile nefsin gururunu, kibirini, tanrılık fikrini yenebilirsiniz. O yüzden bir insan oruç tutmaya niyetlendiği zaman nefsinin otoritesini bastırıyor. Gerçek otoritenin Allah olduğunu kabul ediyor ve takdire rıza göstermiş oluyor. O yüzden oruç ibadetlerin şahıdır. Bir insan gerçekten oruç tutuyorsa bunda asla samimiyetsizlik yoktur. Ama namaz ve hac ibadetlerinde samimiyetsizlik olabilir. Bunları gösteriş için yapabilirsiniz ama orucu gösteriş için yapamazsınız. Oruç tutan insan Allah'ın otoritesini gerçekten kabul ederek "Allah otoritedir. Otoriteyi O koyar ben kulum ve itaat ederim" demiş olur. Zaten Allah'ın insandan da beklediği budur. Oruç tutan insan, kalbinde gerçek manada tevhid inancına ulaşarak Allah'tan başka ilah olmadığını tasdik etmiş olur. Allah, bizleri o noktaya çekmek istiyor. Ramazan orucu, bunun tam sağlanması için çok önemlidir" diye konuştu.