Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.), "Halanız hurmaya hürmet ediniz. Muhakkak o, babanız Hazret-i Âdem'in toprağının artanından yaratıldı. Ağaçlar arasından Allâhü Teâlâ'ya (ondan) daha değerli başka bir ağaç yoktur. Meryem bint-i İmrân, Îsâ Aleyhisselâm'ı onun altında dünyâya getirdi. Doğum yapan kadınlarınıza taze hurma yediriniz. Eğer taze hurma yoksa küçük kuru hurma (yedirmeniz kâfîdir)" manasına gelen bir hadis rivayeti vardır. Hazret- i Meryem için doğumu esnâsında hurmadan daha hayırlı bir yiyecek olsaydı Allahü Teala, elbette onu ikrâm ederdi. Nifas (lohusa) hâlinde hurma yemeye devam eden kimsenin, çocuğunun yumuşak huylu olacağı rivâyet olunmuştur. Bir hadisi şerifte de: "Her kim, her gün sabahları aç karnına yedi tane acve hurması yerse o gün ona ne zehir ne de sihir, hiçbir şey zarar veremez" buyurulmuştur. Hurmanın yirmiden fazla âyet-i kerîmede ismi geçmektedir. Allâhü Teala, Kur'an-ı Kerim'de hurmayı hususi olarak zikretmekle onun bu meziyetlerine işaret buyurmuştur. Hem dünyadaki hem de cennetteki nimetlerinden olan hurma, Kur'an-ı Kerîm'de; uzun boylu, dalları sarkmış, birbiri üstüne istiflenmiş, salkımlı bir ağaç olarak tasvîr edilmiştir.

İNSANA BENZEYEN ÖZELLİKLER
Ağaçlar arasında, ademoğluna en çok benzeyeni hurma ağacıdır. Kafası kesilen insan öldüğü gibi tepesi kesilen hurma ağacı da kuruyup ölür. Hurma, hadîs-i şerifte beyân edildiği üzere insanın nesep cihetinden halasıdır. Bazı hadis otoriteleri bu rivayetin zayıf olduğunu belirtseler de hurma ile insan arasındaki ilginç benzerlikler dikkat çekiyor. Hurma tıpkı insan gibi doğurur çekirdekten bitmez. Çekirdekten bitme hurma olmaz. Hurmada aşılama da yoktur. Hurma annesinin kökünden biter ve bir yavru gibidir. Yavru hurma fidanı annesinden en fazla 12 metre uzağa dikilebiliyor. 3-4 yaşına gelmeden önce de annesinden yani kökünden koparılamıyor. Annesi onu meyve vereceği zamana kadar besleyip büyütüyor. İbn-i Arabî (rah.) dedi ki: "Allâhü Teâlâ, Âdem Aleyhisselâm'ı yarattı. Âdem Aleyhisselâm'ın artakalan çamurundan hurmayı yarattı. Bu itibarla hurma, Âdem Aleyhisselâm'ın kız kardeşi, bizim de halamız gibidir. Şer'-i şerîf onu 'hala' diye isimlendirmiş ve onu bir mümine benzetmiştir. Hurmada, diğer nebâtâtta olmayan birçok acâib sırlar vardır."
MUCİZEVİ FAYDALARI VAR
Araştırmacı Yazar Mehmet Ali Bulut, özellikle acve hurmasının büyü sihir ve zehirlenme olaylarında faydalı olduğunu belirterek şunları anlattı: Bu hurma yenildiği zaman vücutta sihire ve zehirlenmeye karşı bir direnç meydana gelir. Kuran ve hadislerde işaret edilen muazzam büyük nimetler vardır. Hurma en çok immun sistemini güçlendirir hem de bağışıklık sistemini güçlü tutar. Hurma özellikle en çok üremeye ve üretkenliğe faydası var. Sağlıklı üremeyi sağlar ve doğumu kolaylaştırır. Sancılar çeken Hazreti Meryem'e, Cenab-ı Hak kuru hurma ağacına tutunup sallamasını istiyor. Böylece hurma dallarından taze meyveler indiriliyor. Hurma mucizevi bir nimet. İnsan vücudundaki dikey ve yatay kasları gevşetiyor ve böylece doğumun kolaylaşmasını sağlıyor. Bugün bizim kısırlık veya tansiyon dediğimiz şey dikey ve yatay kasların kasılmasıdır. Bunların en iyi açıcısı hurmadır. Hurma usülünce yediğinde özellikle aç karnına yenmesi faydalıdır. Ama bugün insanların büyük kısmı kendi bünyelerini yedikleri olumsuz gıdalarla bozdukları ve diyabetik hale getirdikleri için hurma kullanımında diyabet olmamasında fayda var. Çünkü hurma sonuçta şeker içeriyor. Ama diyabet hastası olmayan kişiler yerse bu hastalığa karşı direnç kazanır.

