Bu dünya bir sınav yeridir
Dünyamız bizim yaratılış gayemizi yani Allah’a layık bir kul olmayı gerçekleştireceğimiz bir yurttur. Dünya hayatı Rabbimizin bize bir ihsanıdır. Ancak bu geçici, ölümlü ve fâni hayattır. İnsana verilen ikinci hayat ise âhiret hayatıdır
- Ramazan
- Giriş Tarihi: 16 Nisan 2023
Konak İlçe Müftülüğü Vaizi Abdullah Karadoğan, dünya hayatının ahirete hazırlık anlamında tamamen bir sınav olduğunu belirterek şunları anlattı: Dünya ve âhiret hayatı, birbirinin devamıdır. İnsan ilk olarak dünya hayatına gözlerini açtığı için bu hayata "yakın hayat" anlamında "dünya hayatı", dünyaya gözlerini yummasının ardından son olarak âhiret hayatına intikal ettiği için bu hayata da "son hayat" anlamında "âhiret hayatı" denmiştir. Dünyadaki iki büyük gerçek olan hayat ve ölüm, bu dünya yurdunda bir ömür yaşamak ve daha sonra ecel gelip çatınca tekrar dönmemek üzere dünyaya gözleri yumup ahiret yurduna adım atmaktır. Hikmet sahibi Rabbimizin her işi hikmetli olduğu gibi O'nun hayat ve ölümü yaratmasında da elbette bir hikmet ve amaç söz konusudur. "O, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır" (Mülk 67/2). Cenab-ı Allah'ın bu veciz ifadelerinden anlıyoruz ki dünya hayatı hikmet dolu bir sınav sürecidir.
BEŞ ŞEYİN KIYMETİNİ BİL!
Bu pek mühim dünya hayatında ecel gelmeden kıymeti bilinmesi gereken şeylerin farkına varalım. Bunların en önemlileri Efendimizden şöyle nakledilir: "Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganimet bil: İhtiyarlığından önce gençliğini, hastalanmadan önce sıhhatini, fakirliğinden önce zenginliğini, meşgul zamanlarından önce boş vakitlerini ve ölümünden önce hayatını!" O halde ölüm vakti gelmeden tüm hazırlığımızı yapalım. Unutmayalım ki Rabbimizin rızası ve ahirette bizler için hazırladığı cennet, uğrunda tüm çabaların harcanmasına değer. Doğumdan mükellefiyetin başlangıç noktası olan ergenlik dönemine kadar bir ön hazırlık aşamasını tamamladıktan sonra kainattaki en önemli sınavın başlama zili çalar ve ne zaman sona ereceği bizce malum olmayan bir koşturmacada buluruz kendimizi. Her an "bitti" denilerek sınav kağıdımız elimizden çekilip alınabilir.
DÜNYA AHİRETİN TARLASI
Sınavı büyük kılan, sonuçlarının büyüklüğüdür elbette. Güzel bir üniversite veya bir meslek hatta bir burs için bile yıllarını feda eden birini düşünelim. Bu hazırlığı ve sınavdaki dakikaları ne kadar önemli değil mi? Durum böyleyse sonucunda cehennemden ve ilahi azaptan berat, ebedi rahat ve selamet, cennet ve sonsuz nimet, Rabb'in rızası ve cemalini seyir olan bir sınavın ve ona hazırlanmanın ne kadar kıymetli olduğunu bir düşünelim. "Dünya ahiretin tarlasıdır." şeklindeki hikmetli sözde de ifade edildiği gibi, cennet, tohumlarını ve fidanlarını bu dünyada ektiğimiz bir bahçe, cehennem ise ateşini bu dünyadan götürdüğümüz bir yangın yeridir.
"KENDİNİZİ HESABA ÇEKİN"
Ayrıca dünya hayatındaki bu büyük sınav, diğer bazı sınavlar gibi tekrar tekrar girilen bir sınav değildir. Rabbimiz bu hakikati şöyle bildirmektedir: "Suçlular, Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, "Nihayet onlardan birine ölüm gelince, "Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım" der. Hayır! Bu, sadece boş bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar bir perde (berzah) vardır." (Müminun 23/99- 100). Demek ki ölümden sonra bir kısmımız bazı yapmadıklarından pişman olacak ve yapabilmek için yeni bir fırsat isteyecekler ama bu kimseye verilmeyecektir. O halde kendimizi ve hayatımızı bir gözden geçirelim. Hatta ara sıra faraza öldüğümüzü düşünelim ve yaptıklarımızı bir değerlendirelim. Çünkü Peygamberimiz ısrarla "Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin!" buyurmaktadır.