İzmir Gaziemir İlçe Müftülüğü Vaizi Muhammet Murat Dinç, dünyada hiçbir varlığın başıboş yaratılmadığını, insanın da bu dünyadaki asli vazifesinin güzel bir kulluk olduğunu belirterek şunları anlattı: Rabbimiz bu bağlamda şöyle buyuruyor: "O (Allah) (C.C.) ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır." (Mülk 2)
"KIYMETİNİ BİLMELİYİZ"
Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAS) buyurur ki; "Beş şey gelmeden, şu beş şeyin kıymetini biliniz:
Ölüm gelmeden hayatın, ihtiyarlamadan önce gençliğin, hastalanmadan önce sıhhatin, dar zaman gelmeden geniş zamanın, fakirleşmeden zenginliğin kıymetini biliniz." (Tirmizî, Sıfatü'l- Kıyâme,1) Günler, aylar, yıllar su gibi gelip geçiyor. Zaman hepimiz için mukadder olan sona doğru akıp gitmekte.
Bir taraftan hayatımızın farklı dönemlerine hızla adımlar atarken diğer taraftan ömür sermayemiz her geçen gün tükenmekte. Bu gerçeği Yunus bakın nasıl veciz bir şekilde tasvir etmiş: "Vaktinize hazır olun, ecel vardır gelir bir gün / Emanettir kuşça canın. sahibi vardır alır bir gün"
DÜNYA HAYATI FANİDİR
Dünya hayatı, her canlı için fânidir.
Nefeslerimiz sayılıdır. Bu gerçeğe rağmen insanoğlu sahip olduğu nice değerleri bilinçsizce tüketmekte, nice yozlaşmalara maruz kalmaktadır.
Ebedi bir alemi kazanmak üzere bahşedilen ömür sermayesi nice sorumsuzluklara, israflara, hoyratça kurban edilmektedir.
Oysa ömrün her bir günü, her bir saati, her bir dakikası dahası her bir anı kazanıma dönüştürülmelidir.
Şüphesiz kazanımlarımız da salih amellerimizdir. Dünyadan ahiret yurdumuza götüreceğimiz en önemli ve en kıymetli şey, sadece ve sadece yararlı işlerimizdir, güzel amellerimizdir.
Ömür Allah tarafından insana verilen ilahi bir sermayedir ve hem de en büyük ve en kıymetli bir sermayedir.
Ama bu sermayenin bir hududu, bir sonu vardır. Önemli olan insanoğlunun bu sermayeyi nerede ve nasıl kullandığıdır.
Nitekim ömür sermayesinin bir hesabı vardır. Bu büyük sermayeyi güzel bir şekilde değerlendiremeyenler, kıymetini dünyada iken anlayamayanlar, ahirette "Ne olur Allah'ım beni dünyaya tekrar gönder; ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım." (Mu'minun 99-100) diyerek yalvarırlar. Ama ahiret alemine giden bir daha geri dönemeyecektir.
ÖMÜR BOŞA HARCANMAMALI
Rabbimiz "Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?" (Mu'minun 115) diye soruyor ve yine buyuruyor ki, "Size, düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömrü biz vermedik mi? Ve (üstelik) size bir uyarıcı da gelmedi mi?
(Niçin inanamadınız?) Öyleyse, Şimdi tadın azabı! Zalimlerin yardımcısı yoktur." (Fatır 37). Hayatımızın değişik safhalarında hayatın geçici olduğunu hatırlatan binlerce işaret ve alametler gözümüzün önünde cereyan ediyor.
O halde ömrü boşa harcamamak, Allah'ın istediği şekilde kullanmak, değerlendirmek gerekiyor. Daha dün beraber olduğumuz ve aramızdan ayrılan yakınlarımız, tanıdıklarımız, bugün bizlerle beraber değil. Yarın da aynı şey bizim için vaki olacak.