Ramazan-ı Şerif muhasebe ayıdır
Ramazanın kişiye sağladığı dingin ortam, onun davranışlarını gözden geçirip kendi iç muhasebesini yapması için önemli bir fırsat sunar. Günahlardan uzaklaşmak oruç ibadetini hakkıyla yerine getirmek anlamına gelir, aksi taktirde kişiye oruçtan aç ve susuz kalmak dışında bir şey kalmaz.
- Ramazan
- Haber Merkezi
- Giriş Tarihi: 27 Mart 2024
KÖTÜLÜKLERDEN KORUR
Ramazan, günahlardan uzak kalmak, iyi bir insan olmaya niyet etmektir. Bu konuda Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.S.), "Oruç kalkandır. O halde oruçlu kötü söz söylemesin. Oruçlu kendisiyle çekişip kavga etmek isteyen kişiye bu gün ben Allah rızası için oruçluyum desin" diyerek orucun kötülüklerden koruyan bir ibadet olması gerektiğine dikkat çekmiştir. Bu anlamda Ramazan bir muhasebe ayıdır aynı zamanda. Bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki "Nice oruç tutan vardır ki orucundan ona açlıktan gayrısı yoktur!" (İbn Mâce, Sıyâm, 21) Ramazan ayında oruç tutmaya başlamışken günahlardan uzaklaşmayan bir kimsenin bu ibadetin temel manasından ve sevabından yoksun kalacağı dolayısıyla oruçtan beklenen yararı göremeyeceği Peygamberimiz tarafından açık bir dille ifade edilmiştir. Bu ürkütücü gerçeği göz ardı etmenin oruç ibadetini anlamsızlaştıracağı ve tam bir mahrumiyete dönüştürebileceği unutulmamalıdır.
RAHMET MEVSİMİDİR
Nitekim başka bir rivayette Resulüllah'ın (s.a.s.) şöyle buyurduğu aktarılmıştır: "Bir kimse yalanı ve yalanla iş yapmayı terk etmezse, yemesini içmesini terk etmesine Allah'ın hiçbir ihtiyacı yoktur." ( Buhârî, Savm, 8)Oruç tutarak günahlardan korunmak manevi dünyamıza yeniden hayat verir. "Ey iman edenler, size hayat veren şeylere çağırdıklarında Allah'a ve Resulüne icabet edin"! (Enfâl, 8/24) Ramazan ayı arınmamız yeniden yaratılış ayarlarına dönmemiz için Cenab-ı Hakk'ın, rızasına kavuşabilmek için biz kullarına lütfettiği bir vesiledir. İnancın, ibadetin, ahlakın, dayanışmanın, kardeşliğin daha da olgunlaştırılabilmesi için Müslümanlara ikram edilmiş bereketli bir zamandır. Bir başka hadisi şerifte Resülullah (sav) şöyle buyurmaktadır: "Ramazan ayı size bereketiyle geldi, Allah o ayda sizi zengin kılar, bundan dolayı size rahmet indirir, hataları yok eder, o ayda duaları kabul eder. Allah Teala sizin (Ramazan ayındaki ibadet ve hayır konusunda) birbirinizle yarış etmenize bakar ve meleklerine karşı sizinle övünür. O halde iyilik ve hayırdan yana Allah Tealaya kendinizi gösterin. Ramazan ayında Allah'ın rahmetinden kendisini mahrum eden kimse bedbaht kimsedir. "(Buhârî, Savm, 9) Bu ayda Allah resulü kesin emir buyurmaksızın insanları ibadete teşvik ederdi. Ramazana mahsus teravih namazı kılar ve kılınmasını tavsiye ederdi. Peygamber Efendimiz Ramazan günlerinde Cebrail (as) ile karşılıklı Kura-n Kerim okurlardı. Günümüzde de mukabele adı altında karşılıklı Kuran-ı Kerim okunur bundan maksat kuranı anlamak öğrendiğimizle amel etmektir.
SON 10 GÜN İTİKAF ZAMANI
HZ peygamber ramazanın son on günü mescitte itikafa da girer sırf ibadetle meşgul olurdu. Yılda bir defa ramazanda fıtır sadakasını verilmesini söyleyerek ihtiyaç sahiplerinin gözetilmesini emrederdi. İşte bu hayırda yarışma ve gühahlardan sakınma bilinci içerisinde yaşanan Ramazan, kişiyi arındırarak, takva sahibi yapacak bu hayırlar Allah katında kabul olunacaktır. Ramazanla kazanılan bu takva bilinci daha sonraki aylarda da istikamet üzere olmaya yardımcı olacaktır. Nihayetinde bir aylık rahmet mevsimini ibadet ve taatle geçirmiş olmanın sevincini bütün bir ümmet birlikte bayram ederek kutlayacaktır. Rabbim Müslümanların ibadetleri kabul edilmiş olarak bayrama kavuşmalarını nasip etsin. Bayramı tüm Müslümanlar için gerçek bir bayram kılsın. Amin