Araştırmacı Yazar Mehmet Ali Bulut, İsrail'deki olayların maneviyattaki karşılığının İsrailoğulları'nın kendilerinin sonunu hazırlamaya doğru gittiğini söyledi. Yahudilerin sürekli peşinden gittikleri vaat edilmiş topraklar meselesinin Kur'anı Kerim ve Tevrat'ta geçtiğini anlatan Mehmet Ali Bulut, Allah'ın bu kavme defalarca fırsat verdiğini ancak her defasında yeryüzünde fesat çıkardıklarını ve her defasında çeşitli milletler tarafından cezalandırıldıklarını buna rağmen ibret almadıklarını anlattı. Birinci fesat döneminde Babil İmparatorluğu tarafından cezalandırılan İsrailoğulları'nın şimdi ise ikinci fesat dönemine girdiğini ve 2024 yılından itibaren tanınan ilahi sürecin sona ereceğini belitti.
KUR'AN'DA İŞARETLER VAR
Arz-ı Mev'ud konusunun çok farklı şekillerde tezahür edeceğini ve bunu bütün dünyanın göreceğini anlatan Bulut, "Kur'an-ı Kerim'de bunların tekrar bu bölgeye geleceklerine dair işaretler var. Tevrat'ta da var. Kur'an'ı Kerim'deki işarette İsra Suresi'nin 102. ayette Hz. Musa ile Firavun arasında geçen konuşmada Cenab-ı Hak Firavun israiloğullarını yerden kazıyıp silmek istiyor diyor. Ben de onu sildim. Yani Firavun İsrailoğullarını yok etmek istedi. Ben de onu denizde boğdum diyor. Günlerin sonu geldiğinde Allah, Hz. Musa'ya Firavun'un öldüğünü söyleyip vaat edilen topraklara yerleşmesini ve kıyamet vakti geldiği zaman yeniden toplayacağını buyuruyor. Şimdi yeniden toplama yapılması için bunların dağıtılması lazım. Nitekim bu hem Yeremya da (İbranice Eski Ahit'in peygamberlerinden biridir) hem İşaya da da (Tevrat'a göre peygamber olan İşaya, paganlıkla yani putperestlikle karışan Yahudi geleneğini yerdi, paganlığın etkisinden korktuğu için yabancılarla ilişki kurmayı yasakladı) geçiyor. Yani günlerin sonunda Yahudilerin zaman içerisinde dünya genelindeki toplumların içine dağıtılacağı yönünde bir işaret var. Evet İsrailoğulları yeniden bu Arz-ı Mev'ud bölgesine toplanacaklar. Bu bölge Irak, Suriye hatta Türkiye'nin güneydoğusunu da kapsıyor. Suriye'yi boşaltmalarının temel nedeni onun vakti gelmiş olmasıdır. Yani durup dururken ABD gelip Irak'a saldırmadı. ABD İsrail'in talebi üzerine Suriye'ye girdi. Irak'ı üslerle donattı. Onların bizden istediği nokta güneydoğu bölgesidir. Çünkü güneydoğu bölgesi de onlara göre arzı mevud içinde kalıyor. Bu noktada çok ciddi çalışmalar yaptım. Türkiye gafil avlanmadı. Tanrının halkının Allah ile başı dertte adlı kitabımda da bu meseleye temas ettim. Nitekim Türkiye bu tedbirleri almasaydı Filistin, Irak, Suriye gibi olacaktı. Eğer Türkiye Suriye'ye girmemiş olsaydı El Bab'ı tutmasaydı oyunları bozamazdı" dedi.
TOPYEKÜN BİR KIRIM VE İMHA
Kuran hükümleri dikkate alındığından Yahudilerin sonunun çok iyi bir şekilde anlaşılacağını belirten Mehmet Ali Bulut, "İsra Suresi 102. ayete baktığınızda günlerin sonunda israiloğullarını yeniden bu arzı mevudda toplayacağını Allah buyuruyor. Neden toplayacak çünkü onları orada cezalandıracak. Topyekün kırım ve imha burada gerçekleşecek. Arzı mevud mutlaka tahakkuk edecek. Yine İsra suresi 7. ayetine baktığınız zaman yeniden mescide girmeleri ve yüzlerine daha kara edeceklerini söylüyor. Bu şunu gösteriyor ki ihtimalle bunlar mescidi ve Süleyman mabedini de yeniden inşa edecekler" diye konuştu.
İYİ OLURLARSA KURTULURLAR
Allah'ın israioğlullarına isra suresinde bir öneride bulunduğunu hatırlatan Bulut, "Allah, Yahudilere eğer iyilerden olursanız ben size yeniden devlet kurma hakkı veririm. İyilik yapar iyi davranırsanız ben sizin oradaki ömrünüzü uzatırım. Bu halen geçerli. Ama bunu ihtiraslarından dolayı yapmıyorlar bu yüzden de vurulacaklar. Çünkü genel lanetlenmeleri ellerini Kudüs mabedine uzatmaları nedeniyle oldu. Çünkü onlar Kudüs'ü boşadı kıymetini bilmedi artık elini uzatamazlar. Hakkı değil tevratta böyle diyor. Ama bunlar israrla yapıyor. Allah onlara benden başka birilerini kendine vekil edinme demesine rağmen bunlar kendine ABD'yi vekil edindi. ABD bütün donanımıyla bunların arkasında duruyor Bu açıdan cezalandırılma ihtimalleri çok yüksek. Ceza fatura burada kesilecek" dedi.
İLAHİ SÜREÇ SONA ERDİ
Yahudilerin yeryüzünde büyük bir kırıma uğrayıp tamamen yok edileceklerini belirterek 2024'ten itibaren bunlara tanınan ilahi sürecin sona erdiğini vurgulayan Bulut, "Artık ilahi süreç bitti. Bu zülüm onların sonu olacak. Allah'ın vaadi teyiti bu israiloğullarıyla beraberdi. Dünyanın gözü önünde bu kadar zulüm yapıyorlar yine de kimse ses çıkaramıyor. Ama belki pişman olup iyilik yapsalar sıkıntı olmayacak onlar için ama buna yanaşmadıkları için eninde sonunda kahrolacaklar" dedi.
ABD, İSRAİL'İ YALNIZ BIRAKACAK
ABD çok fazla uzak olmayan bir zamanda dünya ile hareket edecek. Çünkü bütün dünya bunların vicdansızlığını görüyor. Bu zulmü yaşayıp görmelerinden dolayı insanlar dünyanın dört bir yanından israiloğullarına Yahudilere karşı bir öfke patlaması yaşanacak ve onlar işte bu kendilerine vaad edilen bu arz-ı mevud bölgesine kaçacaklar. Dünya çapındaki büyük öfke patlaması geliyor şu anda başladı. Dünyanın vicdanını dikkate almadan insanlığı göze almadan saldırıyorlar. Ama bütün insanlıkta yeniden bir uyanışa neden olacak. İşte o zaman insanlık diyecekler ki bu yahudiler zalimdir. Tedbir almak lazım ve dünyanın her tarafında başlarına birçok belalar gelecek.
KENDİ TUZAKLARINA DÜŞECEKLER
Yahudiler, Büyük Ortadoğu Projesi tuzağına kendileri düşecek. Bu Allah'ın çok büyük bir hikmeti. 1690'lara kadar dünyanın her yerinde Yahudiler müthiş bir kırıma bela ve musibete uğradı. Çünkü zalimdiler haindiler. Bütün insanlığı kendilerine mahkum etmeye çalışıyorlardı. Şimdi de aynısını yapmaya çalışıyorlar fakat bu kez sonları yaklaştı. O çok istedikleri arz-ı mev'ud bölgesinde hepsi toplanıp sözde büyük bir devlet kurduklarını zannedecekler. Sonunda Yahudiler buraya geldikleri zaman bu bölgenin tamamen Yahudilerden oluşması lazım. İşte Büyük Ortadoğu Projesi bu bölgeyi gelecek olan İsrailoğulları'na hazırlamaktır. Mesih gelecek burayı boşaltalım şeklinde düşünüyorlar. Ama şunu unutuyorlar. Mesih gelirken asıl bela onlara gelecek. Bunu göremiyorlar. Çünkü kendilerini hak din kabul ediyorlar. Halbuki onlar hakkını kaybetti. Burada tarumar edilecekler. Allah bu fırsatı onlara vermelerinin hikmeti kötü olabildikleri kadar kötü olsunlar vicdansızlığın dibine vursunlar ta ki insanlığın nefreti bunları geldiği zaman kimse bunlara acımayacak.