Oruç ibadetinde sayısız hikmetler var

Orucun hikmetleri konusunda Abdülmüttalip Daş Hoca şunları anlattı: Eğer oruçlu insan yemeyi içmeyi kesip diğer uzuvlarına sahip çıkmıyorsa genel hatlarıyla gözüne, kulağına, eline, diline, kalbine ve beynine sahip çıkamıyorsa aç beklemesinin bir anlamı yoktur. Hadisi şerifte buyrulduğu gibi Allahu Teala'nın sizin açlığınıza ihtiyacı yoktur. Peki nedir hikmet? Hikmet şudur ki zahir tarafı orucun bir yıl boyunca sürekli çalışmak zorunda olan mide ve bağırsaklarımızın belli bir süreliğine tamir edilmesi onarılması bakıma girmesidir yani bağırsaklar büzülür ve içerisindeki tahriş olan bölümler yaralar vs kendi kendini onarır ve tedavi sürecini tamamlar.

Abdülmüttalip Daş

30 GÜN TUTMANIN HİKMETİ
İşin ilginç yanı Ramazan orucu 15 gün olsaydı bu tahribat düzelir miydi mümkün değil. 30 gün olmak zorunda ki ancak bu sürede bütün iç organlar hasarları onarsın. Bunun yanında bir de bedeni yönü var. Günlük hayatımıza sirayet eden yön yine hadisi şerifte buyrulduğu gibi birisiyle tartışırsanız veya kavga etmek zorunda kalırsanız 'ben oruçluyum ben oruçluyum ben oruçluyum' deyip 3 defa tekrar ederek oradan uzaklaşın kimseyle didişmeyin kavga etmeyin gürültü etmeyin yani kavgaya da engel olsun. Orucumuz bir diğer yönüyle de manevi tarafı vardır.

ORUCUN MANEVİ BOYUTU
Hiçbir kimse hiçbir güç hiçbir kuvvet bizi akşam ezanından bir dakika önce yemek yemeye zorlayamaz oruçlu insan bekler bir dakika sonrasını bekleyebilir ama bir dakika öncesinden bir yudum almaz dolayısıyla orucun sabır denilen tahammül denilen insanı duyguların gelişmesinde de önemi çok büyük herhangi bir şeye karşı sabır göstermek yaşamın içinde her türlü olağanüstü şartlarda karşılaştığında sabredebilmeyi öğretir insana. Bir diğer yönü maneviyattır, ibadettir, Allah'ın emrine itaattir .Allah ın emrine itaat ederken hiçbir kuvvet hiçbir güç zahiren hiçbirşey orada yokken senin kendi kendini tutabilmendir.
Allah'a itaat etmek üzere planlanmış bir süreyi ve o süre içerisinde mutlak arzu ve ihtiyaçlarını gerçekleştirebildiği helal yoldan elde edebildiği herşeyi terk edebilmendir.
Bir diğer başka tarafı orucun ibadet yönü namaz elli vakitken miraç bahsinde oruçta üç ay olarak Allah tarafından Peygamber Efendimiz Hz.
Muhammed'e (s.a.v.) bildirilmiştir.
Namaz elli vakitten beş vakte yani onda bire düşürülmüştür ama ramazan orucu üç aydan iki aya sonra da bir aya düşürülerek anca üçte biri düşürülmüştür. Çünkü orucun otuz günlük süreye ihtiyacı vardır. Fakat Allah u Teala bir gününe on günlük sevap yazacağını belirtmiştir.

ECRINI ALLAH VERECEK
NAMAZIN da 5 vaktine 50i vakit sevap verileceğini de söylemiştir. Ve bununla beraber oruçlunun bugünkü faydaları acısından bakıldığında bünyede biriken toksinlerin atılmasıdır yağların yakılmasıdır. Hadiste belirtildiği gibi Allah katında makbul olan oruçlunun ağız kokusundan daha güzel koku yoktur peki ağız kokusu nereden meydana gelir 16 saatlik açlığın sonunda insanın ihtiyacı olan gıdayı temin edebilmesi için yağların yanmaya başlamasıdır. İnsanın kendi bünyesindeki birikmiş olan yağların yanmasıyla ağız kokusu ortaya çıkar bu da oruçluya has bir kokudur ve diğer taraftan oruçlunun ahiretteki sevaplarına gelince Allah u Teala buyurmuş ki oruçlunun ecrini ancak ben veririm ve oruçlunun diğer bir avantajı oruçlunun gireceği cennet kapısı reyhan kapısı buradan oruçlular girecektir. Peki orada sıra yok mu kuyruk yok mu tabi insanız hep bunu düşünürüz ya orası cennet kapısıdır orada eziyet yoktur zahmet yoktur. Ya Rabbi orucumuzu iftarımızı, sahurumuzu, teravihlerimizi, hatmi şeriflerimizi niyetlerimizi makbul ve kabul eyle başı mağfiret ortası rahmet sonu günahlardan kurtuluş olan ramazan ayımızı ihya etmemizi leyley-i kadirin sırrına ermemizi cemalini, didarını pırıl pırıl görmemizi ve bayrama günahlardan kurtulmuş olarak nasip ve kısmet eyle insallahu Teala amin...