Kültürel zenginliğimizin bir parçası olan ve Ramazan ayına törensel bir boyut kazandıran gelenekler kuşaktan kuşağa aktarılmaya devam ediyor. Yapılan her hazırlık Ramazan süresince daha az yorulmamızı, ibadetlerimize daha çok vakit ayırmamızı sağlaması açısından da önem taşıyor. Ramazan boyunca da ruhumuz temizleniyor, bakış açımız değişiyor.
TOP SESİNİ DUYMAK
Bu bakımda geleneklerin başında iftar davetleri geliyor. Yardım için verilen iftar yemekleri ve konuk ağırlamak amacıyla düzenlenen iftar davetleri geleneksel misafirperverliğimizin bir uzantısı olarak devam ediyor. Hayır amacıyla iftar daveti vermek isteyenler için pek çok farklı alternatif bulunuyor. Günümüzün büyük şehirlerinde iftar topunun sesini duymak çok mümkün değilse de iftar saatinde top atma geleneği şehirlerimizin çoğunda devam ediyor. Ses sistemlerinin gelişmemiş olduğu dönemlerde önemli bir uygulama olan iftar topu atma, ilk olarak Sultan II. Mahmud döneminde başlamış ve zamanla gelenek haline gelmiş.
İstanbul'da Ramazan ayının ilk iftar topu her yıl Sultanahmet Meydanı'nda atılıyor. Ramazan ayının olmazsa olmaz geleneklerinden birisi de Ramazan davulcularıdır. Yaklaşık 150 yıl önce, insanları sahura kaldırmak için başlayan bu gelenek, maniler eşliğinde sokak sokak dolaşan ve bahşiş toplayan davulcularla bugün de devam ediyor. Ramazan bittiğinde kapılarımıza gelen davulcular emeklerinin karşılığını istiyor. Bu gelenek bizlere eski zamanları yaşatıyor.
MAHYACILIK
MAHYACILIK, Ramazan ve bayram gecelerinde çift minareli camilerde iki minare arasında gerili iplere zeytinyağlı kandiller asarak yazı yazma ve şekil yapma sanatıdır. İslam dünyasında sadece ülkemizde uygulanan bu gelenek adını "aylık" anlamına gelen "mahiyye" kelimesinden alır. İstanbul'da ilk mahyanın tam olarak hangi tarihte kurulduğu bilinmiyor ancak 1578 yılında İstanbul'a gelen Solomon Schweigger'in seyahatnamesinde bulunan bir çizimde, minareler arasına asılmış kandiller görülüyor. 1617'de yapımı biten Sultanahmet Camii'nde de o yıl mahyaların asıldığı biliniyor. Geçmişte büyük ustalık isteyen mahyacılık, günümüzde teknolojinin etkisiyle bir sanat olmaktan çıktı ancak elektrik ampulleriyle mahya kurma geleneği hâlâ devam ediyor.