BESLENME VE DİYET UZMANI MEHLİKA ÖKTEM DİYOR Kİ
En sık karşılaşılan iki tip baş ağrısı vardır. İlk olarak gerilim tipi baş ağrısından bahsedecek olursak; bu tip baş ağrısı daha çok stres kaynaklıdır ve tüm baş ağrılarının yarısından fazlasını oluşturur. Tüm başı tutar, tepede etkilidir. Başın arkasından öne yayılma gösterir. Yetersiz dinlenme, duruş bozukluğu, sıkıntı, açlık gibi pek çok faktör tetikleyici olabilir. Ağrılar 30 dakika-7 gün arası sürebilir. Çoğu kez sinirsel nedenlerle ortaya çıkan gerilim tipi baş ağrısının ardından ikinci en sık rastlanan baş ağrısı migrendir. Genellikle şiddetli, sıklıkla tek taraflı başlayan, bitkinlik, bulantı, kusma ve ışığa duyarlılığın eşlik ettiği migren tekrarlayıcı baş ağrıları ile karakterizedir.
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA BAŞLIYOR
Hastalık genellikle çocukluk çağında başlar, kadınlarda ve aynı aile fertlerinde daha sık görülür. Ağrı zonklayıcı özellikte, orta veya şiddetlidir. Türkiye'de her 3 kadından ve her 6 erkekten 1'inin dert yandığı migren çeşitli nedenlerle görülebilir. Çevresel faktörler, genetik olarak yatkın olan kişilerde, beyinde bir uyarı yaratır. Bu uyarı, beyin damarlarında genişleme yapar ve kimyasal maddeler açığa çıkar. Ortaya çıkan maddeler sinirleri uyararak ağrıya neden olur. Bu nedenlerin kimi kontrol altına alınabilecekken kimi de genlerde meydana gelen mutasyonlar, nörolojik dejenerasyonlardan ve hormonal bozukluklardan ötürü kontrol altına alınamayabilir. Yapılan araştırmalar bize, seçtiğimiz besinlere dikkat edildiği takdirde migren atakları olan bireylerin ağrılarında yüzde 30'luk bir azalma olduğunu gösteriyor. Ayrıca 5'te 1'lik bir kısmında da atakların yarıdan fazlası kayboluyor. Bu da demek oluyor ki migreni tetikleyen diyet faktörleri kontrol altına alındığında hastalığın seyrini, şiddetini değiştirebiliyoruz.
MİGRENİ TETİKLEYİCİ UNSURLAR NELERDİR?
TİRAMİN, besin alerjileri, alkol ve yüksek tuz tüketimi migreni tetikleyici unsurlardandır. Yaşlandırılmış (özellikle sert, yıllanmış, tütsülenmiş ve bekletilmiş tuzlu) peynirler (cheddar, kaşar, tulum...) tiramin ve feniletilamin damar yapısını etkileyerek ağrılara neden olur. Bu duruma benzer olarak da çikolatada bulunan yüksek feniletilamin migreni tetikler. Bakla gibi sebzelerde ve lahana turşusunda da tiramin içeriği yüksektir. Mono sodyum glutamat içeren besinler, aspartam gibi tatlandırıcılar, şarap gibi alkollü içecekler, nitrit içeriği yüksek işlenmiş et ürünleri migreni tetikleyen besinlerdendir. Kafeinli içecekler ise (demli çay, kahve, kola) migreni tetikleyebildiği gibi bazı hastalarda rahatlama sağlayabilir.
DİYETİSYEN YARDIMI ALIN
MİGREN tedavisinde doktorunuz ile oluşturduğunuz ilaç desteğinin yanı sıra beslenme düzeninizi bir diyetisyen yardımı ile geliştirebilir; bu sayede migren ataklarınızın şiddetini ve sıklığını azaltarak hayat kalitenizi iyileştirebilirsiniz. Ayrıca ideal kilonuzda değilseniz çalışmalarda da gösterildiği gibi zayıflamanın migren ataklarını azaltacağını unutmayın!
AŞIRI KİLOLULARDA DAHA FAZLA
2010 yılında Amerika'da 21783 kişi ile yapılan çalışmada; obezite ve abdominal yağlanma ile migren arasındaki ilişki araştırılmıştır. 55 yaşından küçük bireylerde migren atak sıklığı ile obezite arasında ilişki saptanmıştır. Fazla kilolu veya obez bireylerde migren semptomları ve atak sıklığı ideal kilodaki insanlara göre daha fazladır. 2015 yılında ise Napoli Üniversitesi'nde 18-57 yaş arası 83 adet kronik ve aralıklı migren atakları olan hastalar üzerinde yapılan araştırmada; migren atakları sayısı fazla kilolu olan bireylerde normal kiloda olan bireylere göre daha fazla çıkmıştır. Düşük yağ içeren diyet tedavisi ile bu bireyler takip edildiğinde, diyetle alınan yağ miktarının azaltılması migren ataklarını belirgin bir şekilde azaltmıştır.
DÜŞÜK YAĞ DİYETİ
SONUÇ olarak düşük yağ içeren diyet ile normal sınırlarda yağ içeren bir diyet kıyaslandığında migren ataklarının sayısını ve şiddetini etkilemektedir. Bununla beraber, düşük yağlı beslenmenin etkilerinin araştırıldığı Avrupa Baş Ağrısı Federasyonu'nca yayınlanan bir araştırmada; 42 yetişkin migren hastasına dört haftalık periyotlarda önce düşük yağ içeren vegan diyet uygulanmış, daha sonrasında ise eliminasyon diyeti uygulanmıştır. 4 haftalık süre öncesine göre ağrı şiddetlerinde ciddi bir azalma görülmüştür. Migren ataklarını azaltmada fazla kilolu bireylerin zayıflaması etkilidir.
ÖĞÜN ATLANMAMALI
MİGRENDE beslenme tedavisinde en doğru yol hangi besinlerin ağrıya neden olduğunu deneyerek bulmaktır. Bir hastanın ataklarını tetikleyen besin başka bir hasta için nötr etki gösterebilir. İlaç tedavisi uygulansa dahi besinler ağrıyı tetikleyebihastanın leceği için kişi yediklerine dikkat etmelidir. Açlık ile beraber kan şekerinde meydana gelen düşüş, migren ataklarının sayısını artırabilir. Bu yüzden öğün atlanmamalı, düzenli bir beslenme programı uygulanmalıdır.
KURU BAKLAGİL TÜKETİN
BESİN destekleri arasında en önde yerini alan mineral "Magnezyum"dur. Yapılan araştırmalar migren hastalarının çoğunda düşük kan magnezyum seviyesi olduğunu göstermektedir. Bu yüzden günlük beslenmeye ek olarak, günde 2 kere 250 mg'lık dozlar halinde magnezyum kullanılabilir. İran'da 133 migren hastası üzerinde yapılan bir çalışmada, magnezyum desteğinin kullanımının migren ataklarını azalttığı bulunmuştur. Magnezyum açısından zengin besinler arasında; kabak çekirdeği, badem gibi yağlı tohumlar; ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler; fasulye, mercimek gibi kuru baklagiller, meyveler ve tam tahıl taneleri sayılabilir. Yüksek riboflavin (B2 vitamini) de migren semptomlarını azaltmakta etkilidir. Riboflavini alabileceğiniz besin kaynakları; süt ve süt ürünleri, sakatatlar (karaciğer, böbrek), et grubu, peynirler ve yumurta olarak gösterilebilir.