Çocukluk çağı hastalıkları içerisinde aileyi en çok telaşlandıran ve ürküten semptomların başında yüksek ateşin geldiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gonca Aslan, "Bebeğinizin ateşi yüksek diyebilmek için koltuk altından klasik derece ile 37.2 C veya kulaktan ölçen cihazlarla 37.7 C'nin üzerinde olmalıdır.
Ateş ölçüm yöntemi olarak sizlere alından temassız ateş ölçümü yapan cihazları önermiyorum. Çünkü bebeklerin baş boyun bölgeleri ortalama vücut ısısını yansıtamaz. Gerek ilk 3 yaşta beyin gelişimi ve kanlanmasının yoğun olması gerekse kemik gelişimi yeni tamamlanması nedeni ile alından ateş ölçümleri hep daha yüksek çıkacaktır. Termal Ateş ölçerler (alından) vücudun çeşitli bölgelerinden farklı ölçüm değerleri sağlayarak bizlere sağlıklı, objektif bilgi veremezler. Yalnızca ateşi var mı? Yok mu? Bunun ayrımında kabaca fikir sahibi olmamızı sağlarlar. Biz pediatristler için önemli olan kantitatif dereceyi doğru ölçebilmektir. Bir başka ateş ölçüm şekli de rektal ateş ölçümüdür. Bu yöntemi de erkek bebeklerde anal uyarı verdiğinden cinsel kimlik gelişimini etkileyebilmesi sebebiyle önermiyorum" dedi.
NE YAPILMALI?
Ateş yüksekliğinde yapılması gerekenler hakkında bilgiler veren Dr. Gonca Aslan, "İlk olarak ortam sıcaklığı yüksekse düşürülmeli ve bebek soyulmalıdır. Alnına, koltuk altlarına ve kasıklarına ıslak bezle kompres uygulanabilir. Bu basamakları uyguladıktan 1 saat sonra ateşini 38 C derece ve üzerinde ölçüyorsanız veya 30 dk sonraki ölçümde ateşin daha da yükseldiğini saptadıysanız, dirençli bir ateş ile karşı karşıyayız demektir.
Bu durumda bizlerin sizlere önerdiği ölçülerde ateş düşürücü şurup vermelisiniz ve şuruptan 1,5 saat sonra ateşini tekrar ölçmelisiniz. Bu esnada da bebeğinize soğuk kompres uygulamayı sürdürmelisiniz. Hala 38 C-38.5 C'nin altına düşüremiyorsak banyo suyundan biraz daha serin olacak şekilde ılık duş aldırmalısınız. Tüm bu yöntemlerle ateşi hala düşmüyor ve 39 C ya da üstünde seyrediyorsa o zaman en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" diye konuştu.
HER iHTiMAL DÜşÜNÜLMELİ
ORTALAMA 100 çocuktan birisinin hayatları boyunca en az 1 kez ateşli havale geçirebildiğini kaydeden Dr. Gonca Aslan, "Havale ateşin yükselmesi evresinde gerçekleşir. Ateş yükselmeden önce el ve ayaklarda buz gibi soğuma, tüm vücutta veya çenede titreme görülebilir. Çenede titreme ile birlikte bazen gözlerde dalma şeklinde kısa süreli sabitlenme de olur. Ancak çocuğun bilinci açıktır ve vücutta kasılma yoktur. Bu durum ateş reaksiyonu olup gerçek bir ateşli havale değildir. Ancak ateş kontrol altına alınamazsa bir sonraki basamak havale olacaktır" dedi.
BELİRTİLER NELERDİR?
Havale sırasında çocuğun gözlerinde bir noktaya sabitlenme, kol ve bacaklarında kasılmalar, çenede kilitlenme görüldüğünü kaydeden Dr. Gonca Aslan, "Çocuk söylenenlere yanıtsız kalır. Genellikle beş dakikadan kısa sürer. Bununla birlikte Basit Febril Konvülzyon dediğimiz ateşli havale; 6 ay-6 yaş aralığında geçirilmişse, 15 dakikadan kısa sürmüşse, menenjit bulguları yoksa, tek kol ya da bacakta atımlar şeklinde lokalize değilse, ileri tetkik ve araştırma gerektirmez. Sadece enfeksiyona yönelik tedavi verilerek ateş yüksekliğine yaklaşımın öğretilmesi yeterli olacaktır.
Hastanın 4-6 saat hastanede izlenerek, ateşi kontrol altına aldıktan sonra takibi evde sürdürülebilir. Bu tablo nadiren ilk 24 saat içinde tekrarlayabilir. Tekrarlaması halinde ateşi tamamen kontrol altına alınana kadar hastanede izlem gerekecektir. Ateşli havale çoğunlukla epilepsiye dönüşmez. Ancak düşük ateş derecesiyle geçirilmişse veya ailede daha önceden havale geçirme öyküsü varsa, tekrarlama olasılığı daha yüksektir. Önemli noktalardan biri de grip ve alerji ilaçları gibi bazı ilaçlar ateşli havale geçirilmesini kolaylaştırır. Dolayısıyla hekiminizin bilgisi olmadan ilaç kullanılması son derece tehlikelidir" dedi.