'Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam Webinarı'nın ilk özel oturumunda konuşan Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatcı, hem nanoteknolojik hem de biyoteknolojik ürün geliştirmelerinin bir hayalle başladığını dile getirerek, 2011'deki hayalleri sayesinde çelikten 200 kat güçlü, bakırdan 1000 kat iletken ve havadan hafif yüksek performanslı grafeni üretmeyi başardıklarını vurguladı. Ahlatcı, 2015'ten bu yana ise grafen ihracatlarının sürdüğünü kaydederek, 2018'de yıllık 100 tonun üzerinde farklı performanslarda grafeni üretmek için Sanayi Bakanlığı ile çalışma başlattıklarını hatırlattı. Grafen ile bataryalar, kompozitler, su arıtma filtreleri ve koruyucu kaplamalar geliştirmenin hayallerini kurduklarını söyleyen Ahlatcı, geçen günlerde Türkiye ve bölgenin en büyük nanoteknoloji yatırımını hayata geçirerek, seri üretime başladıklarını ve önümüzdeki günlerde çok güzel haberler paylaşmaya hazırlandıklarını söyledi.
MART 2021'DE AŞIDA ÜRETİME BAŞLANDI
Pandemi nedeniyle biyoteknolojiye yönelik çalışmalarını daha da hızlandırdıklarını ifade eden Ahlatcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen yıl şubat sonunda henüz ülkede vaka görülmemişken önleyici aşı ve tespit kiti çalışmalarını başlattık. PCR teknolojisini geliştirerek dünyanın en hızlı tanı kitini geliştirdik ve ürettik. Erken ve doğru tespitin gücüyle pandeminin yayılımını hem Türkiye'de hem dünyada izliyoruz. Aşımızda tıpkı grafen gibi bir hayal ile başladı. Bir yılı bulan aşı geliştirme gayretinde önemli safhaya ulaştık. Küresel şirketler ile yakın zamanda başladığımız aşı geliştirme çalışmalarımız diğer aşılardan ayrılıyor. Geleneksel ve modern aşı tiplerinden farklı olarak protein temelli bir aşı tasarladık. Protein temelinde tasarlayarak aşımızın toksikolojik bakımdan güvenilirliğini yüksek bir noktaya çıkardık. Nazal uygulama yöntemi ile de virüsün takip ettiği yoldan virüs ile mücadele etmeyi tasarladık. Zira protein temelinde tasarladığımız nazal aşımız hem mutasyonlara bağlı olarak çok hızlı bir şekilde düzenlenebilecek hem de diğer bulaş durumları için de modellenebilecek. 2021 Mart ayı itibariyle üretimine başladığımız protein temelli intranazal aşımız için insan deneylerine çok yakında başlıyoruz. Sağlık Bakanlığı TÜSEB ile müşterek yürüttüğümüz aşımız ile alakalı olarak da yakın zamanda sevindirici haberler paylaşmayı umuyoruz."
İKİ İLDE YATAKLI TEDAVİ MERKEZİ AÇILACAK
Webinarın ikinci özel oturumda söz alan Yeşilay Genel Müdürü M. Nurullah Atalan yaptıkları çalışmaları dinleyicilerle paylaşırken, aynı zamanda ayakta psikolojik destek veren Yeşilay Danışma Merkezleri'nin yataklı tedavi modeli ile açılmaya başlayacağı müjdesini verdi. Atalan, 3 yılda 81 ile ve Kıbrıs'ta 101 danışmanlık merkezi açtıklarını hatırlatarak, yatarak tedavi merkezlerinin ise 40 yataklı olacağını ve birinin Bursa diğerinin ise Diyarbakır'da açılacağını dile getirdi. Atalan, kuruldukları günden bu yana aynı sorumluluk bilinciyle çalışma ve faaliyete devam ettiklerini vurgulayarak, "Bağımlılık kapsamında topluma daha fazla fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Faaliyet ve hizmetlerimizle güçlü işbirlikleri geliştirmek, ulusal uluslararası alanda fikir önderi olma için çalışıyoruz" dedi.
COVİD19'DAN BİLE FAZLA, DÜNYADA 2 MİLYAR KİŞİ HASTA
Webinarın üçüncü ve son özel oturumunda ise İsviçre Bilim Akademisi Senato Üyesi ve İsviçre Alerji ve Astım Araştırmaları Enstitüsü Direktörü olan Zürih Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Ordinaryüs Profesör Cezmi Akdiş'in sunumu yer aldı. Akdiş, son 50-60 yılda dünyada hastalıkların karakter değiştirdiğini ve alerjik hastalıkların arttığını vurguladı. Akdiş, "Şu anda dünyada 2 milyardan fazla hasta bulunuyor ve bu dünya nüfusunun yüzde 25'ini içeriyor. 2 milyar kişi epitel hücrelerinin bozulması ve zarar görmesi nedeniyle hastalandı. Buna neden olan etmenler ise sigara dumanı, bakteriler, alerjinler, mantarlar, virüsler, dizel gazı, nano partiküller, bulaşık ve çamaşır deterjanları, ozon gazı, ev tozu enzimleri, paketlenmiş gıdadaki maddeler, ev temizleyicileri, hava kirliliği ve mikroplastik'tir. Tüm bunlar 60'lardan sonra girdi hayatımıza. Bulaşık makinesi deteranı ve paketlenmiş gıdalar ise 2000'den sonra daha arttı. Ve hayatımızda mikroplastik ve nanopartiküllerle de karşılaşmaya başladık. Epitel dokunun bariyeri bozuldu. Bu hastalıklara karşı koyabilmemiz için deterjanları daha az kullanmamız, daha iyi durulamamız, sigaradan vazgeçmemiz, gıdalardaki nanoplastiğin insan hayatından uzaklaştırılması lazım" diye konuştu.
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FAZ3 ÇALIŞMALARINA GEÇECEK
'Herkes için Sağlık' webinarının ilk panelinde "Sağlığın Geleceği - Covid'den ne ders aldık, geleceğe nasıl hazırlanacağız?" konusu PwC Türkiye Sağlık, İlaç ve Yaşam Bilimleri Sektörü Lideri Aslı Şen Söylemez moderatörlüğünde ele alındı. Panele, Uluslararası Çocuk Merkezi Sağlık Programları Sorumlusu Dr. Arzu Köseli, Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, TÜSEB Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Figen Çizmeci Şenel katıldı. Prof. Dr. Özdarendeli, geçen yıl mart ayının sonlarında virüsü izole edip nisanda genetik haritasını çıkardıklarını hatırlatarak, aşı için hemen proje yaptıklarını ve 2020 Haziran'da TÜSEB'in desteğiyle birlikte preklinik çalışmalarını hızlandırdıklarını vurguladı. Özdarendeli, Ekim 2020'de klinik öncesi çalışmaları bitirerek Kasım 2020'de faz1 çalışmalarının başlatıldığını söyledi. Özdarendeli, "Ocak ortasında da faz1 çalışmaları sona erdi. Faz 2 çalışmalarının ilk dozlaması şubat itibariyle yapıldı ve geçen cuma itibariyle ikinci doza geçildi. Faz2 çalışmaları 250 gönüllü ile sürüyor. Mayısın ilk haftası gibi bu çalışmaların sonuçlarının ortaya çıkacağını ve faz3 aşamasına en kısa zamanda geçeceğimizi umuyorum" dedi.
Prof. Dr. Figen Çizmeci de TÜSEB'in 7 aşı çalışmasını desteklediğini dile getirerek şöyle konuştu:
"En ileri aşama Erciyes Üniversitesi'nde. Atatürk ve Akdeniz üniversiteleri laboratuvar aşamalarını tamamlamak üzere ve sonrasında hayvan deneyi aşamasına geçecek. Yıldız Teknik, Marmara ve Hacettepe ise üç temel laboratuvar aşamasında çalışıyor. İki adet de covid aşısının endüstriyel üretim için başvuru bulunuyor."
Dr. Arzu Köseli ise Covid19'un çok büyük yatırımlar yapmadan basit önlemlerle bir çok şeyi önleyebileceğimizi öğrettiğini belirterek "Maske takmak, ellerimizi yıkamak, mesafeyi korumak yeterli. Bu üç kural tüm enfeksiyon hastalıkları için alınması gereken önlemler" dedi.
İK'CILAR PANDEMİYE NASIL YAKLAŞTI?
Webinar, Deloitte İnsan Yönetimi Hizmetleri Lideri Cem Sezgin'in moderatörlüğünü üstlendiği 'Sağlıklı Şirketler – Pandemide Toplum ve Çalışan Sağlığını Yönetmek' paneli ile devam etti. Panelde Yaşar Holding İnsan Kaynakları Direktörü Aylin Yüksel Gençyürek, Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Melissa Gee Kee, Hayat Kimya Global İnsan Kaynakları Direktörü Alper Tokalp ve Türk Telekom Akademi ve İç İletişim Direktörü Gülşen Kılıç görüşlerini paylaştı.
Yaşar Holding İnsan Kaynakları Direktörü Aylin Yüksel Gençyürek, pandeminin çalışan sağlığında bambaşka bir düzen getirdiğini söyledi. Gençyürek, artık çalışanların kendini iyi hissetmesinin önemli olduğunu ve sağlık tedbirlerinin yanı sıra çalışanlar ile ailelerinin kaygılarını rahatlatma yolunda çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Unilever Türkiye İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Melissa Gee Kee pandemiyle dijital alanda çok gelişerek iletişimi şeffaflaştırdıklarını dile getirdi. Dijital alanda kolaylıkla bir araya gelip görüşülebildiğini ifade eden Melissa Gee Kee, yeni döneme ve yeni formatlarla iş yapma biçiminin alışma süreçlerinin devam ettiğini söyledi.
Hayat Kimya Global İnsan Kaynakları Direktörü Alper Tokalp de pandemiyle birlikte üretime devam etmek ve çalışanlarının sağlıklarını korumak için gerekli tedbirleri almanın yanı sıra artan kaygı ve endişeleri gidermeye yönelik çalışanlarına destek olduklarını vurguladı.
Türk Telekom Akademi ve İç İletişim Direktörü Gülşen Kılıç Doktor Cavid uygulamasıyla iletişim çalışmaları, eğitimler, tavsiyeler, sesli uyarılar gibi kurum içi içeriklerle farklı platform ve yöntemlerle mesajlarını çalışanlarına ulaştırdıklarını söyledi. Kılıç, bilinçlendirme çalışmalarına ek olarak çalışanların moral ve motivasyonlarını desteklemek için online etkinlik ve turnuvalar düzenlediklerini de dile getirdi.
'AMACIMIZ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONUSUNDA KAMUOYUNU BİLGİLENDİRMEK'
Pandemide şirketlerin sağlığa yaklaşımı, toplum sağlığı, Covid-19 aşı çalışmaları, sağlık hizmetlerine erişim, iş sağlığı ve güvenliği konularına odaklanan Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam webinarı InBusiness Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hülya Güler'in açılış konuşmasıyla başladı. Güler, geleneksel hale getirmeyi ve 2030 yılına taşımayı hedefledikleri webinar serisinin Ekim 2021'de fiziksel ortamda ödül töreni ile ilk ayağının tamamlanacağını belirterek, Birleşmiş Milletler'in 17 sürdürülebilirlik hedefi kapsamında iş dünyası ve kamuoyunu bilgilendireceklerini ve ilham veren sürdürülebilirlik hikayelerini 1 milyon kişiye ulaştıracaklarını vurguladı.