Cerrahi müdahale olmadan tıkalı damar açılabiliyor
DOKUZ Eylül Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay, ayak atardamarları yüzde 100 tıkalı olan hastalarda cerrahi müdahale (bypass) yapılmadan, ülkemizde uygulanan FDA onaylı yeni bir teknikle damar açılmasının sağlandığını ifade etti. PROF. Dr. Özalp Karabay, "Bu yöntem tam tıkalı ayak atardamarlarının gelişen teknolojik ilerlemeler ile açılmasını, kan dolaşımının sağlanmasını, ayakta kangren oluşumunu ve ayağın ampute edilmesinin (kesilmesini) büyük ölçüde ortadan kaldırılmasını sağlayan yeni bir teknolojik girişimdir" dedi
- Sağlık
- Giriş Tarihi: 28 Ekim 2021
Dokuz Eylül Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay periferik damar hastalığının genel olarak ayak damarlarının tıkanıklığı olarak tarif edildiğini söyledi. Periferik damar hastalığının, kalp ve beyin dışındaki tüm kan damarlarının(atardamar) hastalıklarını ifade ettiğini belirten Prof. Dr. Karabay, "Sıklıkla karşılaşılan neden ateroskleroz yani damar sertliğidir. Genelde 50 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 5 ile 15'i, 70 yaş üzerindekilerin ise yüzde 20'sinden fazla oranda periferik damar hastalığı bulunmaktadır" dedi.
YAŞLA BİRLİKTE ARTIYOR
Damar sertliğinin genç yaşta başladığını ve kişinin yaşı arttıkça risk faktörleri- nin varlığı ile birlikte giderek yükseldiğini belirten Prof. Dr. Özalp Karabay, "Kan damarı içinde kanın akışı ırmakta akan suyun akışı gibidir. Ortada çok hızlı akış varken, kenarda akış yavaştır. Irmak kenarında çöplerin birikmesi, kıyıya vurması gibi kanda yüksek olan yağlar da damarın duvarında ve özelliklede çatallanma dediğimiz ikiye ayrılma bölgelerinde daha yoğun bir şekilde birikir. Birikim sonucu damar duvarının çapının giderek daralması hatta tam tıkanmasına neden olur. Damar çapını daraltan bu yapı "plak" olarak isimlendirilir. Plak büyüdükçe gerilmeye bağlı olarak damar içinde plak yırtılması ve buna bağlı "ülser" denilen, damarın tıkanması ile enfarktüs gelişimine yol açabilen damar içi yaralar oluşur. Diyabet , kolesterol yüksekliği, sigara, obesite, hipertansiyon, erkek cinsiyet , hareketsizlik gibi risk faktörleri ve yaşın ilerlemesi damar hastalıklarının daha yüksek oranlarda görülmesine neden olmaktadır" dye konuştu.
EGZERSİZ YAPILMALI
Sağlıklı bir damar yapısı için düzenli egzersizin sürekli olması yaşam tarzının bir parçası haline gelmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Özalp Karabay, "Egzersiz ile damarın genişleyip daralabilme yeteneği korunur. Damar duvarının genişleyebilme yeteneğini etkileyen şeker hastalığı gibi hastalıklar da ciddi bir şekilde tedavi edilmelidir. Sigara bırakılmalı, hatta sigara içilen ortamlara bile hiç girilmemelidir. Kandaki yağ miktarını düşük tutmakta hastalığı sınırlandıracaktır" dedi. Prof. Dr. Özalp Karabay ayak atardamarları yüzde 100 tıkalı olan hastalarda cerrahi müdahale (bypass) yapılmadan, ülkemizde uygulanan FDA onaylı yeni bir teknikle damar açılmasının sağlandığını söyledi. Prof. Dr. Özalp Karabay; "Bu yöntem tam tıkalı ayak atardamarlarının gelişen teknolojik ilerlemeler ile açılmasını, kan dolaşımının sağlanmasını, ayakta kangren oluşumunu ve ayağın ampute edilmesini ( kesilmesini) büyük ölçüde ortadan kaldırılmasını sağlayan yeni bir teknolojik girişimdir" dedi.
HER DAMAR TIKANIKLIĞINDA UYGULANABİLİR Mİ?
PROF. Dr. Özalp Karabay, "Periferik Arter Hastalığı olan hastalarda uygulamaya başladığımız bu teknoloji ile hastalara açık ameliyata alternatif, modern tıbbın gelişmelerine paralel olarak kronik tam tıkalı damarlarda yüzde 90 tam açılma sağlayan yeni bir yöntem olarak uyguluyoruz. Bu teknolojiyle birçok hasta sağlığını kazanmaktadır" dedi.
AVANTAJLI VE KONFORLU
PROF. Dr. Karabay şöyle konuştu: "Bu yöntemin uygulandığı hastalar genellikle ertesi gün taburcu edildiği için hastanın hastanede kalış süresi kısalmakla birlikte, işlem sonrası tıkalı ayak damarlarının tam açılması ile hastanın günlük yaşam kalitesi de artmaktadı. Hasta seçiminde ve işlemin uygulanmasında tecrübenin ışığında titiz çalışma ile yüzde 90 oranda tıkalı damarların açılmasında başarı elde edilmekte ve hastalarımız sağlıklarına kavuşabilmektedirler."