Araştırmalara göre dünyadaki erişkin nüfusun yüzde 26'sı hipertansiyon hastası. Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamza Duygu, 2025 yılında bu oranın yüzde 29'lara ulaşacağını belirterek, "Özellikle birinci derece yakınlarında yüksek tansiyon bulunan aşırı kilolu, fiziksel olarak hareketsiz yaşam tarzına sahip, fazla tuz tüketen, aşırı alkol alan, stresli yaşam şekli olan kişiler ile şeker ya da böbrek hastalarında hipertansiyon görülme riski artıyor" dedi.
SERSEMLİK HİSSİ
Prof. Dr. Duygu, "Büyük tansiyonun 140 mmHg (14 cmHg) ve/veya küçük tansiyonun 90 mmHg (9 cmHg)'nın üzerinde olması hipertansiyon olarak tanımlanıyor. Yüksek tansiyonlu hastaların yaklaşık yüzde 90-95'inde bir neden bulunamıyor. Hastaların ancak yüzde 5-10'unda böbrek rahatsızlığı, hormon hastalıkları, aort damarının doğuştan darlığı, ilaçlar ve uykuda solunum durması gibi birtakım hastalıklara bağlı olarak yüksek tansiyon gelişebiliyor" dedi.
Yüksek tansiyon tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi şeklinde iki ana gruba ayrılıyor. Hipertansiyondan korunmak için yaşam tarzının değiştirilmesi gerekiyor. Sigara içmemek, kiloyu korumak, egzersiz, alkol ve tuz tüketiminden kaçınmak, meyve ve sebzeden zengin, kırmızı etten fakir yiyecekler tüketmek önemli.
NELER YENİLEBİLİR?
UZMANLAR, yüksek tansiyona karşı muz, elma, kayısı, şeftali ve mango gibi meyveler ile patates, domates ve az yağlı yoğurt tüketilmesi uyarısında bulunuyor.
POTASYUMDAN zengin besinleri tüketmek hem normal hem de yüksek tansiyon hastası bireylerde kan basıncını düşürücü önemli bir etkiye sahip.