Diyabet görülme yaşı 20’lere düştü
Diyabet, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altında tutulabilir. Diyabetin sağlıklı yönetilebilmesi için kişiye özel beslenme programı hazırlanmalı. Beslenme ve Diyet uzmanı Mehlika Öktem yazdı.
- Sağlık
- Giriş Tarihi: 13 Kasım 2022
ÇAĞIMIZIN en yaygın görülen hastalıkları arasında yer alan diyabet yani şeker hastalığı, pankreasın vücut için yeterli miktarda insülin üretemediği veya vücudun insülini kullanamadığı durumlarda ortaya çıkar. Yüksek kan şekeri tablosu ile karakterizedir. Hastalığın tam adı olan Diabetes Mellitus, Yunanca'da şekerli idrar anlamına gelir çünkü kan şekeri belirli bir düzeyin üstüne çıktığında idrarda şeker görülebilir.
İdrarla şeker atılırken beraberinde su kaybı da olur. Bu nedenle diyabetli bireylerde fazla susama hissi ve sık idrara çıkma durumu görülebilir.
Diyabet tedavisinde sıklıkla kullanılan insülin hormonu Fredrick Bantig tarafından bulunmuştur.
Onun anısına doğum günü olan 14 Kasım, bu hastalığa karşı farkındalık oluşturmak için Uluslararası Diyabet Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından Dünya Diyabet Günü olarak ilan edilmiştir.
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ
DİYABET, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altında tutulabilen bir hastalıktır. Diyabetin sağlıklı yönetilebilmesi için kişiye özel beslenme programı hazırlanmalıdır.
Amerikan Diyabet Derneği'ne göre, diyabetli insanlar için açlık kan şekeri hedefi 80 ila 130 mg/dl arasındadır. 2 saatlik tokluk kan şekeri hedefi de 180 mg/ dl'dir.
Ancak bu hedeflerde kişiden kişiye değişiklikler olabilir.
BESLENMENİN ETKİSİ
KAN şekerinin dengeli seyredebilmesi için karbonhidrat kaynakları arasında glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir.
Glisemik indeks, tüketilen besinlerin kan şekerini yükseltme hızı olarak tanımlanır. Glisemik indeks kavramı karbonhidrat içeren besinlerde karşımıza çıkar. Besinler eşit miktarlarda karbonhidrat içerse de kan şekerini arttırıcı etkileri birbirinden farklıdır. Glisemik indeksi yüksek besinler kan şekerini ani yükseltir ve ani düşürür bu durum kan şekerinin dalgalanması ve bozulmasına sebep olur. Düşük glisemik indeksli besinler ise vücudun insülin duyarlılığını arttırır, açlığı azaltır ve uzun süre tokluk hissi yaratır. Ancak şeker seviyesini etkiler düşüncesi ile bütün karbonhidrat kaynakları diyetten çıkarılmamalıdır. Çünkü tam tahıl ürünleri, sebze ve meyve gibi karbonhidrat kaynakları vitamin, mineral ve lif bakımından zengindir.
Lif içerikleri nedeniyle kan şekerini dengelemeye yardımcı olur. Beyaz ekmek yerine esmer ekmek çeşitleri, beyaz pirinç yerine esmer pirinç, bulgur, karabuğday gibi tahıl ürünleri, normal makarna yerine esmer makarna çeşitleri tercih edilmelidir.
BITKISEL YAGLAR KULLANILMALI
DİYET ile alınan yağ miktarı ve türü de diyabeti kontrol altında tutmak için önemlidir. Hayvansal kaynaklı doymuş yağlar yerine zeytin, zeytinyağı, ceviz, badem, fındık gibi bitkisel yağların tercih edilmesi insülin seviyeleri üzerinde olumlu etkiler sağlar. Diyabetli bireylerin sağlıklı beslenme planında günlük enerjinin %10- 20'sinin proteinlerden sağlanması gerekir.
ARA ÖGÜN YAPILMALI
DİYABETLİ bireyler için günlük alınan enerjinin %45-65'ı karbonhidratlardan, %15-20 proteinlerden ve %25- 30'u yağlardan sağlanmalı ve öğün düzeni ana ve ara öğünlerle oluşturulmalıdır.
Kan şekerinin dengeli seyretmesi ve diyabetin kontrol altında tutulması için beslenme programına uygun bir egzersiz planı da oluşturulmalıdır.
Çünkü egzersiz yiyeceklerin parçalanması sonucu oluşan şekerin, kas dokuları tarafından kullanılmasını hızlandırır, kan şekeri kontrolünü sağlar.
SAĞLIKLI BAĞIRSAK İÇİN KIRMIZI MERCİMEK
KIRMIZI mercimek, bağırsak hareketlerini ve sağlıklı bağırsak bakterilerinin gelişmesini destekler. Buna ek olarak, kırmızı mercimek birçoğu kalp hastalığı ve tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklara karşı koruma sağlayan, fitokimyasallar adı verilen çok çeşitli yararlı bitki bileşikleri içerir. Tip 2 diyabeti bulunan obez veya fazla kilolu 48 kişi üzerinde yapılan 8 haftalık bir çalışma mercimek yemenin iyi kolesterol düzeyini arttırdığını göstermiştir.
KURU DUT BAĞIŞIKLIĞI DESTEKLİYOR
KURU dut içerdiği zengin vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklığı güçlendirir. Ateş düşürücü etkisinin olmasının yanı sıra vücutta doğal antibiyotik etkisi yaratır. İçerdiği zengin demir mineralleri sayesinde vücutta kan yapıcı etkisi bulunmaktadır.
Kansızlık tedavisinde kuru dutun önemli bir yeri vardır. Aç karnına bir avuç tüketilen kuru dutun sindirim sisteminin hızlı bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.
Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak idrar söktürücü özellik göstermektedir.