Vücudumuza hava ve solunum yoluyla polenler, ev tozları ağız veya deri yoluyla girebiliyor. Polenler rüzgarla yayılarak oldukça geniş bir çevreyi etkileyebiliyor. Alerjisi olmayan bireyler polenleri soluduğunda herhangi bir sorun yaşamazken, polenlere karşı alerjik yapıdaki kişilerde ise başta hapşırık olmak üzere burun akıntısı, nezle, nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Alerjik hastalıklar arasında en belirgin şekli ise hapşırık ve göz nezlesi görülebiliyor. Alerjiye karşı genetik yatkınlığı olan kişilerde çevresel faktörlerin etkisi ile ortaya çıkıyor.
KOLAYCA TEST YAPTIRIN
Kişilerin bahar günlerini kabusa çeviren çiçek tozları, genel ismi ile polenler bitkilerin erkek tohumlarından oluşmaktadır. Polenler küçüklüğü nedeni ile rüzgarla birlikte çevreye ve uzaklara kolayca yayılabilmekte. Ağaç polenleri genelde Şubat - Mayıs, ot polenleri Mayıs -Haziran aylarında, yabani ot polenleri genellikle yazın başlangıcından sonbahara kadar çevreye yayılmakta. Polen miktarı sabah saatlerinde çevreye daha fazla yayılır. Astım hastaları baharın gelmesi ile bu güzel mevsimin tadını çıkarmakta güçlük çekerler. Birkaç hafta süren bu tür şikayetleri yaşayan hastalar mutlaka hekimine danışmalı. Günümüzde alerjiye karşı bir takım testler artık kolayca yapılmakta. Doğadaki tozlara ve polenlere karşı alerjisi olan kişiler basit tedbirlerle bahar aylarını daha rahat ve huzurlu geçirebilir. Alınacak basit bazı öneriler şöyle. Kişi mümkün olduğunca sokağa çıkmamalı. Dışarıya çıkması gerekiyorsa polen maskesi kullanmalı. Bu mevsimlerde açık havada yürüyüş ve spor yapmamak ve güneş gözlüklerinin faydası olabilir. Eve gelindiğinde giysilerinizi mutlaka değiştirmek, el, ayak, yüz ve burun içi gerektiği gibi yıkanmalı. Bu bunun gibi basit alınacak tedbirler hayatınızı ve yaşamınızı kolaylaştıracaktır.
YOĞUN EKRAN KULLANIMI
Atagöz Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tayfun Yeşilbalkan, gözde kırma kusurunun göz hastalıkları içinde en sık rastlanılan ve bulanık görmeye yol açan göz problemi olduğunu anlattı.
Op. Dr. Yeşilbalkan, "Göz aks uzunluğuna bağlı oluşan miyopiler genelde çok küçük yaşlarda ortaya çıkar. Günümüzün gelişen teknoloji şartlarında; bilgisayar, tablet, telefon kullanım sürelerinde artış yaşanmakta, bu durum da miyopiyi tetiklemektedir" dedi. Gözde kırma kusuru nedeninin çoğunlukla göze gelen ışığı kırma özelliklerine sahip olan kornea ve mercekteki kırma gücündeki farklılıklardan kaynaklandığını belirten Op. Dr. Yeşilbalkan, "En sık rastlanan, çoğunlukla genç ve orta yaş kesimde daha sık karşımıza çıkan miyopi uzağı görememedir. Miyop; kişiler uzağı çok bulanık görürlerken, yakını çok rahat görmekte ve okuyabilmektedirler. Burada sorun gözün kırıcılığının fazla olmasıdır. Göz aksının yani gözün uzunluğunun artması da miyopiye sebebiyet verir. Göz aks uzunluğuna bağlı oluşan miyopiler genelde çok küçük yaşlarda ortaya çıkar. Günümüzün gelişen teknoloji şartlarında; bilgisayar, tablet, telefon kullanım sürelerinde artış yaşanmakta, bu durum da miyopiyi tetiklemektedir" diye konuştu. Küçük yaşlarda miyopi oluşmasının nedenlerine değinen Op. Dr. Yeşilbalkan, "Uzun süre tablet ve telefon ile oynamak özellikle küçük yaşlarda miyopi oluşmasına neden olabilmektedir. Yapay ışık aydınlatması olan alanlarda çokça vakit geçiren çocuklarda miyopi riski artabilmektedir. Yeni doğan bebeklerin önemli bir yüzdesi hipermetrop olarak doğarlar ve bu durum çocuk büyüdükçe düzelir. Çoğunlukla tedavi gerektirmez; ancak bazı durumlarda hipermetrop dereceleri çok yüksek yahut iki göz arasında numara farklılığı yüksektir. Bu durumlar mutlaka tedavi edilmelidir" dedi.