Kadınlar kalp hastalıklarında daha fazla risk altında
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kalp hastalıklarından ölümlerde son 20 yıldır erkeklerde azalma eğilimine karşın benzer gelişmenin kadınlarda yaşanmadığını söyledi
- Sağlık
- Giriş Tarihi: 27 Mayıs 2023
Prof. Dr. Özalp Karabay her 30 kadın ölümünün 12'sinde ölüm sebebinin kalp ve damar hastalıkları olduğunu belirterek ABD'de yapılan bir anketle ilgili olarak şunları söyledi: " Ankette kadınlara "Kendiniz için sağlıkta en büyük risk faktörü olarak neyi görüyorsunuz" sorusuna verilen cevaplarda meme kanseri birinci, rahim ve genital organ kanserleri ikinci, kalp damar hastalıkları da üçüncü sırada yer almıştır. Kadın yaşamında gerçek ise tamamen farklı olup yaklaşık her 30 kadından birisi meme kanseri nedeniyle yaşamını yitirmekte iken buna karşılık her 30 kadından 12 sinde ise kalp damar hastalıkları ölüm nedeni olarak ilk sırayı açık farkla almaktadır" dedi.
55 YAŞ ÜZERİNDE ARTIYOR
Kardiyovasküler hastalıkların koroner arter hastalığı, hipertansiyon, inme, kalp yetersizliğini kapsadığını belirten Prof. Dr. Karabay, "Bu hastalıklar, kadınlarda 55 yaş üzerinde artıyor. Obezite kadınlar için erkeklere göre daha ciddi bir sorun ve görülme sıklığı 45- 65 yaş arasında en yüksek seviyeye çıkıyor. Obezite ile birlikte hipertansiyon, diyabet, kalp ve damar hastalıkları görülme riski de artıyor. Koroner arter hastalığı semptomları kadınlarda erkeklere oranla 10 yıl gecikmeli olarak özellikle menopozdan 5- 6 yıl sonra görülmeye başlıyor. Erkeklerde ise daha erken, 40'lı yaşlardan itibaren görülür* dedi.
Kadınlardaki östrojen hormonunun damarlar üzerinde olumlu etkileri bulunduğunu belirten Prof. Dr. Özalp Karabay, "Östrojen kolesterol mekanizmasını etkileyerek damar sertliğini azaltıcı etkiyi oluşturmakta ve bu olumlu etkilere bağlı olarak, kadınlarda doğurganlık dönemlerinde, yani östrojen hormonunun yüksek olduğu dönemlerde koroner damar sertliği ve koroner damar tıkanıklıkları ile ilgili kalp krizi gibi komplikasyonlara çok ender rastlanmaktadır. Östrojen hormonu kanın yağ metabolizmasını olumlu etkileyerek, damar duvarında, koroner hastalığı başlangıcını önlemektedir" dedi.
DİYABET VE HİPERTANSİYON
Ülkemizde kadınlarda 30'lu yaşlardan itibaren, kalp hastalıklarına zemin hazırlayan diyabet, obezite ve hipertansiyonun görülme sıklığının artmasıyla paralel olarak kardiyovasküler problemlerinde hızla arttığını belirten Prof. Dr. Karabay, " Menopoz sonrasında kilo alma, kan basıncında yükselme, kandaki kolesterol değerlerinde artış gibi kalp damar hastalıklarına zemin hazırlayan önemli değişiklikler olmaktadır" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Özalp Karabay kadınlarda ve erkeklerde kalp damar hastalığı belirtilerinin farklı olduğunu ve kadınların bu hastalıklara karşı farkındalığının düşük olduğunu belirterek " Kadının, kalp damar hastalıklarına karşı farkındalığının az olmasına bağlı olarak hekime başvurma ihtimalide düşük olmakta ve günün yoğun temposu içinde, kadının kalp ve damar hastalıklarının belirtilerini menopoz bulgularıyla, yorgunlukla, stres ya da gerginlikle karıştırabilmektedir" dedi.
BELİRTİ KADINLARDA FARKLI
Kadınların yüzde 52'sinin erkeklere oranla 15 dakika daha geç hastaneye gittiklerini belirten Prof. Dr. Karabay, "Vücudun üst kısmında rahatsızlık, çene veya boyun ağrısı, sırt, boyun ve omuzdaki ağrılar, günlük yoğun tempodan kaynaklanıyor olabilir ancak kalpten kaynaklı bir sorunun işareti de olabileceği akla getirilmelidir" dedi.