Korkutucu ritim bozukluğu: ATRİYAL FİBRİLASYON

Özel İzmir Can Hastanesi Kardiyoloji Dr. Zeynep Ayşe Apalı günümüzde özellikle toplumun yaş ortalamasının artmasıyla daha sık görülen ve felç gibi ciddi kalıcı hasarlara neden olan Atriyal Fibrilasyon (AF) hastalığı hakkında bazı ayrıntılara değinerek önemli bilgiler verdi.

FELÇLİ HASTALARDA GÖRÜLÜR
Yapılan araştırmalarda pıhtıya bağlı felç geçiren 6-7 hastadan birinde AF bulunduğunun saptandığını belirten Dr. Apalı, "AF kalbin atriyum dediğimiz kulakçıkların normal şekilde kasılamayıp titreme hareketi yapmasına neden olur. Bu şekilde kalbin kanı düzgün bir şekilde kulakçıklardan karıncıklara pompalanması bozulur. Kan spontan bir şekilde kapakçıkların açılması sonucunda kendiliğinden yavaşça akar. Bu durumda kanın kulakçıklardan karıncıklara akışı bozulur ve kulakçıklarda göllenir. Bu göllenen kan içinde pıhtı oluşma riski artar. Bu pıhtının attığı atar damara göre bulgular oluşur"

RİSK YAŞLA BİRLİKTE ARTAR
AF gelişme riskinin yaşla birlikte arttığını belirten Dr. Apalı, "40 yaş sonrası yaşam boyu AF geçirme riski 4'te birdir yani 40 yaş sonrası 4 kişinden 1 tanesi hayatı boyunca AF geçirme riski altındadır" dedi. Hastalığın önemli belirtileri arasında düzensiz nabzın yer aldığını belirten Uzm. Dr. Zeynep Ayşe Apalı, "Hastalar genellikle göğüslerinde kuş kanat çırpıyormuş gibi çarpıntı hissinden yakınırlar. Bazen hasta hiçbir şey hissetmeyebilir tamamen tesadüf olarak kontrollerde yakalanabilir" dedi.

Dr. Apalı, "İlk 24-48 saat içinde başvuran hastaların tedavi ile normale dönme şansı yüksektir. Zamanla bu şans azalır ve ritim bozukluğu kalıcı hale gelebilir. Uygun hastalarda katater ablasyon yöntemi ile başarılı olarak ritim düzeltilebilir. Kalıcı hale gelen ya da ataklar halinde AF yaşayan hastalardaki en önemli tedavi ise pıhtı önler ilaç kullanımıdır. Yeni çıkan pıhtı önler ilaçlar bu sorunları çözmüş gibi görünmektedir" dedi.