Diyet içeceklerden, çikolatalara kadar pek çok ürünün içinde yer alan hatta çiğnediğiniz sakızlarda bile bulunan aspartam son günlerin en çok konuşulan konusu haline gelmiş durumda. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü'nün kanser araştırma kolu olan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) 'na göre aspartamın insanlar için potansiyel kanserojen olabileceği tartışılıyor.
NEDİR BU ASPARTAM ?
Aspartam, yapay bir tatlandırıcıdır ve sindirildiğinde fenilalanin, aspartik asit ve metanole parçalanır. Aspartamın tatlılık tadı şekerden yaklaşık 200 kat daha fazladır bu nedenle gıdalarda genellikle şeker yerine kullanılmaktadır. Kalorisi çok düşük olması sebebiyle genellikle düşük kalorili/kalorisiz olarak piyasaya sürülen gıdalarda tercih edilir ve paketli ürünlerde "E951" koduyla karşınıza çıkabilir.
TESADÜFEN KEŞFEDİLDİ
İlk kez 1965 yılında Kimyager James Schlatter ve ekibi, bir mide ilacı üzerinde çalışırken tesadüfen aspartamı keşfetmiştir. Schlatter, bir deney sırasında elindeki parmağını yalamış ve tatlı bir tat aldığını
fark etmiştir. Bu tatlılık, aspartamın
keşfedilmesine yol açmıştır. Keşiften sonra, aspartam tatlandırma potansiyeli ve düşük kalorili olması nedeniyle ticari bir tatlandırıcı olarak da kullanılmaya başlanmıştır.
ABD ONAYLAMIŞTI
Aspartamın ilk olarak 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından kullanımı onaylanmıştır. FDA, aspartamı güvenli olarak kabul etmiş ve düşük kalorili tatlandırıcı olarak kullanılmasına izin vermiştir. Daha sonraki yıllarda birçok ülkede de onay alarak dünya çapında kullanılmaya başlanmıştır. Bu onay, diyet içecekler, sakızlar, şekerli tatlılar ve birçok gıda ürününde yaygın olarak kullanılmasına yol açmıştır. Bugüne geldiğimizde ise yani aspartamın Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanım için onaylanmasından yıllar sonra bu tatlandırıcının güvenilirliği küresel sağlık kuruluşları tarafından bir kez daha değerlendirilmeye başlanmıştır. IARC insanlar için zararlı etmenleri; kanserojen, yüksek olasılıkla kanserojen, potansiyel kanserojen, kanserojen olarak sınıflandırılamayanlar ve kanserojen etkisi olmayanlar olarak 5 farklı gruba ayırmıştır. Bu seviyeler, bir maddenin ne kadar tehlikeli olduğundan ziyade yapılmış çalışmalar ve kanıtların gücüne dayanarak oluşturulmuştur. Anonim kaynaklara göre aspartamın IARC tarafından 14 Temmuz'da açıklanacak kararda "potansiyel kanserojen" olarak sınıflandırılacağı duyurulmuştur.
HANGİ BESİNLER İÇERİR?
Peki bu aspartam nerelerde var derseniz maalesef tükettiğiniz birçok yiyecek ve içecekte yaygın olarak kullanılıyor. En çok karşılaşacağınız yer ise diyet içecekler. Aspartam, düşük kalorili veya kalorisiz diyet içeceklerinde sıklıkla kullanılır. Light veya diyet olarak adlandırılan kolalar, gazlı içecekler, meyve suları, buzlu çaylar ve enerji içeceklerinin birçoğu aspartam içerebilir. Bunun yanı sıra bazı sakız markaları ve şekersiz şekerlemeler, sporcu içecekleri, düşük kalorili yoğurtlar, bazı süt ürünleri, diyet dondurmalar, tatlı bisküviler, kekler, çikolatalar, atıştırmalıklar, hazır kahve ve çay karışımları hatta bazı vitamin ve mineral takviyeleri bile aspartam içerebiliyor. Bu nedenle özellikle paketli gıda alırken içindekiler kısmını dikkatli okumakta yarar var.
DİKKATLİ OLUN
AVRUPA Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), aspartam için kabul edilebilir günlük alım dozunu 40 mg/kg, FDA ise dozunu 50 mg/kg olarak belirlemiştir. Bu miktar yetişkin bir kişi için günlük olarak yaklaşık 2.8 gram ile 3.5 gram arası aspartam anlamına gelmektedir. Bu belirtilen rakamlara yiyecek ve içeceklerle ulaşmak pek mümkün değildir. Fakat yapılan çalışmalarla ortaya konulan yapay tatlandırıcıların iştah metabolizması, bağırsak mikrobiyotası üzerine olası olumsuz etkileri göz önüne alındığında yapay tatlandırıcılar tercih edilirken dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle sağlık durumunuzu dikkate alarak tatlandırıcı tüketimini yönetmeniz önemlidir.