Sıcak havalarda insanlar genellikle araçlarında klima sistemlerini kullanarak serinlemeye çalışırlar. Ancak, yanlış kullanım veya kötü bakım nedeniyle klima sistemleri sağlık sorunlarına yol açabilir. İşte bu konuda uzmanlardan aldığım bilgileri sizlerle paylaşmak isterim. Başta araç klimalarında olmak üzere mutlaka düzenli bir bakım önemli.
KİRLİ HAVAYI SOLUMAYIN
Klima sistemlerinin düzgün çalışması için düzenli bakım gereklidir. Araç, ev ve çalışma alanlarındaki klima filtrelerinin temizlenmesi veya değiştirilmesi, sistemin verimli çalışmasını sağlar ve havadaki zararlı maddelerin içeri girmesini engeller. Bakım yapılmadığında, klima sistemleri kirli hava sirkülasyonuna neden olabilir ve bu da solunum yolu enfeksiyonlarına ve gribal hastalıklara neden olabilir. Kirli filtreler veya nemli ortamlar bakteri, mantar ve virüslerin üremesi için uygun ortam oluşturabilir. Bu da, klima sisteminin sağlığa zararlı organizmaları yaymasına neden olabilir. Özellikle klima sistemi bakımı yapılmadığında Legionella bakterisi gibi su kaynaklı enfeksiyon riski artabilir.
DİREKT TEMASI ENGELLEYİN
Gelelim başlıkta da vurguladığım 'şoför hastalığı' olarak da bilinen duruma. Araçlarda klima sistemlerinin doğru bir şekilde kullanılmaması ve bakımının ihmal edilmesi, şoförler arasında yaygın olarak bilinen 'şoför hastalığı' olarak adlandırılan rahatsızlığa neden olabilir. Şoför hastalığı, genellikle araç klimasının soğuk havasının doğrudan sürücü yüzüne veya vücuduna gelmesiyle ortaya çıkar. Bu durumda, yüz felci veya benzer semptomlar görülebilir. Klima sistemiyle direkt teması önlemek için hava akışını uygun şekilde yönlendiren kanallar kullanılmalıdır. Bu önlemler, klima sistemlerinin daha sağlıklı bir şekilde kullanılmasını sağlayabilir ve olası enfeksiyon risklerini azaltmak için önemlidir.
OBURLUKTA İLK BEŞTEYİZ
Geçtiğimiz gün okuduğum bir makale yazısı bir hayli ilgimi çekti. Oxford Üniversitesi'nin bir araştırmasında, günlük kalori tüketiminde 184 ülke sıralaması yapılmış. Türkiye günlük kalori tüketiminde 3 bin 762 kalori ile 5'inci ülke olmuş. Bu da demek oluyor ki, Türk halkının kilo artışı bir hayli fazla. Sağlıkta bir çok hastalığın başlangıcı sayılan aşrı kilo yani obez olma kişilerin aşrı yeme vede özelikle hazır gıdalar, bunun yanında birde hareketsiz bir yaşam şekli ver ise kişinin kilo almaması kaçınılmaz. Aslına bakılırsa neden kilo aldığımız çok açık. Eğer aldığımız enerjinin verdiğimiz enerjiden fazla olması ve bu artan değerin yağ depolanması bizlere kilo olarak dönüyor. Geçtiğimiz günlerde Akut Kalp Damar Hastanesi Kurucularından Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Necmettin Yakut, söyleşimizde çok güzel bir slogan söylemişti, "Bir Adım At Hayatta Kal." Bu söylemi çok beğendim ve de tutum.
SİVRİSİNEK İSTALASI BAŞLADI
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener geçtiğimiz hafta bir açıklama yapmıştı, "Bu tür sinekler viral hastalıklar taşıyabilir, bu tür hastalıkların tedavisi yok, ısırıklarla ciltte oluşacak kızarık ve kabarıklıklar oluşuyor. Bu bölgelere kolonya ve alkol ürünleri sürmeyin." İklimlerin değişimi aşırı yağmurların yanında bir de zamanında yapılmayan çevre ve bataklıkların ilaçlanmaması gibi önlemler alınmayınca bu dönemlerde artık dışarıda ve balkonlarda oturamaz olundu. Belediyeler şimdi ilaçlama yapmaya çalışıyor ancak çok geç. Geçmiş ola. Lavralar çoktan çevreye yayıldı. Sizler bir mahallede ilaçlama yaparken bu tür sinekler diğer mahalleye çoktan gitmiş oluyor.