Artan sıcaklıklar son günlerde hemen herkesin ortak sorunu haline geldi. Mart ayında Pasifik Okyanusu'nda başlayıp, gezegenin ısınmasına yol açan ve 'El Nino' olarak bilinen hava olayı ile küresel ısınmanın etkileri daha da arttı. Dünya genelinde geçen hafta sıcaklık ortalaması, 4 gün boyunca üst üste rekor kırdı. 'El Nino' etkisi ile sıcaklıklar, mevsim normallerinin üzerine çıktı. Sıcak hava dalgası, Türkiye'yi de vurdu.
Son 3 yıldır dünyanın 'La Nina' evresinde olduğunu ve atmosferden enerji topladığını aktaran Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi, İklim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Ecmel Erlat, mart ayında depolanan enerjinin atmosfere verilmesi ile 'El Nino' yılının başladığını söyledi.
METEOROLOJİK KÖKENLİ AFETLER
İklim değişikliğinde insan etkisi olmasının yanı sıra doğal olaylara da dikkati çeken Prof. Dr. Erlat, "El Nino' yılı, ekvatoral pasifikte, okyanusta depolanan enerjinin atmosfere geri verildiği yıldır. Bu yıl belki çok fazla görmeyeceğiz ama 2024 yılı; tüm dünya için çok yeni, önemli ve çarpıcı sıcaklık rekorların kırıldığı bir yıl olacak. Çünkü normal insan etkisinin yanı sıra 'El Nino' etkisi eklenecek. Son 3 yıl çok fazla rekor kırılmadı. Son 140 yılda dünyadaki en sıcak yıl; 2016 yılıydı. 'El Nino' etkilerini önümüzdeki yıl çok daha belirgin göreceğiz. Önümüzdeki yıl, tüm meteorolojik kökenli afetlerin sayısında önemli bir değişim olacağını öngörebiliriz" dedi.
'SERA GAZI EMİSYONLARINI DÜŞÜRMELİYİZ'
KÜRESEL ısınmanın son 140 yıllık bir değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Erlat, "Paris İklim Anlaşması'nda da belli eşik değerleri konuşuldu. Bunlardan bir tanesi 1,5 santigrat. Hedef; atmosfere verdiğimiz sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yarıya düşürmek. Düşürmeliyiz ki; 1,5 santigrat ısınmayı o noktada durdurabilelim. 2050'de ise bunu net sıfır noktasına çekmeliyiz ki alıştığımız iklim koşulları sürebilsin" dedi.